Geceleri (İhya Etmek) Değerlendirmek
16- Geceleri (İhya Etmek) Değerlendirmek
1649- Abdullah b. Habbab b. Eret (radıyallahü anh), Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Bedir savaşında bulunan babasından naklediyor: Babam tüm gece boyu sabaha kadar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nasıl namaz kıldığını öğrenmek için gözetlemiş. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) selâmını verince babam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelerek:
(Ey Allah’ın Rasûlü! anam babam sana feda olsun. Bu gece şimdiye kadar hiç görmediğim bir şekilde namaz kıldınız) deyince; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Evet o korku ve Ümit namazıydı. Rabbimden üç şey istedim ikisini verdi birini vermedi. Rabbimden bizden önceki ümmetler gibi bizi helak etmemesini istedim, onu kabul etti. Düşmanlarımızın bize galip gelmemesini istedim, onu da verdi. Rabbimden bizi birbirimize düşürerek bölümlere ayırmamasını istedim, onu kabul etmedi.) (Tirmizî, Fiten: 14)
١٦ - باب إِحْيَاءِ اللَّيْلِ
١٦٤٩ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ كَثِيرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي وَبَقِيَّةُ، قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي حَمْزَةَ، قَالَ حَدَّثَنِي الزُّهْرِيُّ، قَالَ أَخْبَرَنِي عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابِ بْنِ الأَرَتِّ، عَنْ أَبِيهِ، وَكَانَ، قَدْ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ رَاقَبَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم اللَّيْلَةَ كُلَّهَا حَتَّى كَانَ مَعَ الْفَجْرِ فَلَمَّا سَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْ صَلاَتِهِ جَاءَهُ خَبَّابٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِي أَنْتَ وَأُمِّي لَقَدْ صَلَّيْتَ اللَّيْلَةَ صَلاَةً مَا رَأَيْتُكَ صَلَّيْتَ نَحْوَهَا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَجَلْ إِنَّهَا صَلاَةُ رَغَبٍ وَرَهَبٍ سَأَلْتُ رَبِّي عَزَّ وَجَلَّ فِيهَا ثَلاَثَ خِصَالٍ فَأَعْطَانِي اثْنَتَيْنِ وَمَنَعَنِي وَاحِدَةً سَأَلْتُ رَبِّي عَزَّ وَجَلَّ أَنْ لاَ يُهْلِكَنَا بِمَا أَهْلَكَ بِهِ الأُمَمَ قَبْلَنَا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُ رَبِّي عَزَّ وَجَلَّ أَنْ لاَ يُظْهِرَ عَلَيْنَا عَدُوًّا مِنْ غَيْرِنَا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُ رَبِّي أَنْ لاَ يَلْبِسَنَا شِيَعًا فَمَنَعَنِيهَا ) .