بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
65- Kurbanlık Hayvanların Boyunlarına Takılacak İşaret İpi Özel Yapılır Mıydı?
2787- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Medine’den kurbanlık hayvan gönderdi. Ben de bu hayvanın kurbanlık olduğunu bildiren ve boynuna gerdanlık gibi takılacak olan ipi bükerek hazırlardım. O da ihramsız kimseler ne yaparsa aynen öyle yapardı. (Buhârî, Hac: 108; İbn Mâce, Menasik: 94)
2788- Âişe (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kurban olarak göndereceği hayvanların boyunlarına takılacak gerdanlık ipleri bükerek hazırlardım, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de o kurbanlar yerine ulaşmadığı sürece ihramsız kimseler gibi davranırdı. (Buhârî, Hac: 108; İbn Mâce, Menasik: 94)
2789- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kurban olacak hayvanların boyuna takılacak gerdanlık iplerini büker hazırlardım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de ihrama girmez beklerdi. (Buhârî, Hac: 108; İbn Mâce, Menasik: 94)
2790- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kurbanlıkları için gerdanlık iplerini büker hazırlardım. O ipleri hayvanların boynuna takar ve hayvanları Mekke’ye gönderirdi sonra da ihramlı kişiler gibi davranmazdı. (Buhârî, Hac: 108; İbn Mâce, Menasik: 94)
2791- Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kurban olarak ayırdığı koyuna işaret için boynuna takılacak ipi büküp hazırladığımı bilirim. Kendisi de ihramsız vaziyette beklerdi. (Buhârî, Hac: 108; İbn Mâce, Menasik: 94)
٦٥ - باب فَتْلِ الْقَلاَئِدِ
٢٧٨٧ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ، وَعَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّهَا قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُهْدِي مِنَ الْمَدِينَةِ فَأَفْتِلُ قَلاَئِدَ هَدْيِهِ ثُمَّ لاَ يَجْتَنِبُ شَيْئًا مِمَّا يَجْتَنِبُهُ الْمُحْرِمُ .
٢٧٨٨ - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الزَّعْفَرَانِيُّ، قَالَ أَنْبَأَنَا يَزِيدُ، قَالَ أَنْبَأَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كُنْتُ أَفْتِلُ قَلاَئِدَ هَدْىِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَيَبْعَثُ بِهَا ثُمَّ يَأْتِي مَا يَأْتِي الْحَلاَلُ قَبْلَ أَنْ يَبْلُغَ الْهَدْىُ مَحِلَّهُ .
٢٧٨٩ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ، قَالَ حَدَّثَنَا عَامِرٌ، عَنْ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ إِنْ كُنْتُ لأَفْتِلُ قَلاَئِدَ هَدْىِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ يُقِيمُ وَلاَ يُحْرِمُ .
٢٧٩٠ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الضَّعِيفُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، قَالَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كُنْتُ أَفْتِلُ الْقَلاَئِدَ لِهَدْىِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَيُقَلِّدُ هَدْيَهُ ثُمَّ يَبْعَثُ بِهَا ثُمَّ يُقِيمُ لاَ يَجْتَنِبُ شَيْئًا مِمَّا يَجْتَنِبُهُ الْمُحْرِمُ .
٢٧٩١ - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الزَّعْفَرَانِيُّ، عَنْ عَبِيدَةَ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ لَقَدْ رَأَيْتُنِي أَفْتِلُ قَلاَئِدَ الْغَنَمِ لِهَدْىِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ يَمْكُثُ حَلاَلاً .