Savaşa Giden Mücahidin Techizatlandırılması
44- Savaşa Giden Mücahidin Techizatlandırılması
3193- Zeyd b. Halid (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Kim, Allah yolunda savaşacak bir askerin techizatını temin ederse savaşmış gibi sevap kazanır. Kim de savaşa giden kimsenin arkada bıraktıkları kimselere iyilik ve yardım yaparsa aynen savaşmış gibi sevap kazanır.) (Tirmizî, Fedailül Cihad: 6; İbn Mâce, Cihad: 3)
3194- Zeyd b. Halid el Cühenî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
(Kim bir mücahidin binit ve silah gibi gereksinimlerini karşılarsa savaşmış gibi sevap alır. Kim de bir mücahidin arkada kalan çoluk çocuğunu hayırla muamele eder ve yardımcı olursa o da aynen savaşmış gibi sevap kazanır.) (Tirmizî, Fedailül Cihad: 6; İbn Mâce, Cihad: 3)
3195- Ahnef b. Kays (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Hac için yola çıktık. Medine’ye geldik. Gayemiz sadece hac yapmaktı, konakladığımız yerde yüklerimizi indirdiğimizde bir kimse gelip; İnsanlar mescidde toplanmış ve büyük bir heyecan var dedi. Bu söz üzerine biz doğru mescide gittik. İnsanlar aralarında Ali, Zübeyl, Talha ve Sa’d b. ebi Vakkas’ın bulunduğu gurubun etrafında toplanmışlardı. Biz bu durumda iken Osman çıkıp geldi sarı bir örtüye bürünüp örtünün bir parçasıyla da başını örtmüştü ve şöyle demişti:
(Talha burada mı? Zübeyr burada mı? Sa’d burada mı?) Oradakiler:
(Evet) dediler. Bunun üzerine Osman:
(Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum, biliyor musunuz? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); (Kim falan oğullarının hurma kurutma yerini satın alırsa Allah onu bağışlar) buyurdu. Ben de orayı yirmi bin veya yirmi beş bin’e aldım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip durumu anlattım O da:
(Onu mescide bağışla karşılığını görürsün) buyurdu. Oradakiler:
(Allah şahitimizdir ki doğru söylüyorsun) dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu:
(Kim Rûme kuyusunu satın alıp Müslümanlara vakfederse Allah onu bağışlar.) Ben de o kuyuyu şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip Rûme kuyusunu şu kadar fiyata satın aldım dedim. O da:
(Onu Müslümanların su ihtiyaçları için vakfet karşılığını görürsün) buyurmuştu. Oradakiler: Allah şahitimiz olsun ki sen doğru söylüyorsun dediler. Osman sözlerine devam ederek: Kendisinden başka gerçek ilâh olmayan Allah adına söylüyorum! Biliyor musunuz? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabına hitab ederek:
(Kim şu orduyu techiz ederse Allah onu affeder) buyurmuştu da ben O, (Ceyşül Usre) ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar techiz etmiştim dedi. Oradakiler: Allah şahitimiz olsun ki doğru söylüyorsun dediler. Bunun üzerine Osman da: Allah’ım şahit ol, Allah’ım şahit ol, Allah’ım şahit ol demişti. (Müsned: 681)
٤٤ - باب فَضْلِ مَنْ جَهَّزَ غَازِيًا
٣١٩٣ - أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ، عَنْ بُكَيْرِ بْنِ الأَشَجِّ، عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( مَنْ جَهَّزَ غَازِيًا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَقَدْ غَزَا وَمَنْ خَلَفَهُ فِي أَهْلِهِ بِخَيْرٍ فَقَدْ غَزَا ) .
٣١٩٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَهْدِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ شَدَّادٍ، عَنْ يَحْيَى، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِيِّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَنْ جَهَّزَ غَازِيًا فَقَدْ غَزَا وَمَنْ خَلَفَ غَازِيًا فِي أَهْلِهِ بِخَيْرٍ فَقَدْ غَزَا ) .
٣١٩٥ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ، قَالَ سَمِعْتُ حُصَيْنَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ جَاوَانَ، عَنِ الأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ، قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نُرِيدُ الْحَجَّ فَبَيْنَا نَحْنُ فِي مَنَازِلِنَا نَضَعُ رِحَالَنَا إِذْ أَتَانَا آتٍ فَقَالَ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اجْتَمَعُوا فِي الْمَسْجِدِ وَفَزِعُوا . فَانْطَلَقْنَا فَإِذَا النَّاسُ مُجْتَمِعُونَ عَلَى نَفَرٍ فِي وَسَطِ الْمَسْجِدِ وَفِيهِمْ عَلِيٌّ وَالزُّبَيْرُ وَطَلْحَةُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِي وَقَّاصٍ فَإِنَّا لَكَذَلِكَ إِذْ جَاءَ عُثْمَانُ رضى اللّه عنه عَلَيْهِ مُلاَءَةٌ صَفْرَاءُ قَدْ قَنَّعَ بِهَا رَأْسَهُ فَقَالَ أَهَا هُنَا طَلْحَةُ أَهَا هُنَا الزُّبَيْرُ أَهَا هُنَا سَعْدٌ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ فَإِنِّي أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( مَنْ يَبْتَاعُ مِرْبَدَ بَنِي فُلاَنٍ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ " . فَابْتَعْتُهُ بِعِشْرِينَ أَلْفًا أَوْ بِخَمْسَةٍ وَعِشْرِينَ أَلْفًا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ " اجْعَلْهُ فِي مَسْجِدِنَا وَأَجْرُهُ لَكَ " . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ " مَنِ ابْتَاعَ بِئْرَ رُومَةَ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ فَابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقُلْتُ قَدِ ابْتَعْتُهَا بِكَذَا وَكَذَا قَالَ " اجْعَلْهَا سِقَايَةً لِلْمُسْلِمِينَ وَأَجْرُهَا لَكَ " . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ أَتَعْلَمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَظَرَ فِي وُجُوهِ الْقَوْمِ فَقَالَ " مَنْ يُجَهِّزْ هَؤُلاَءِ غَفَرَ اللَّهُ لَهُ " . يَعْنِي جَيْشَ الْعُسْرَةِ فَجَهَّزْتُهُمْ حَتَّى لَمْ يَفْقِدُوا عِقَالاً وَلاَ خِطَامًا . فَقَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدِ اللَّهُمَّ اشْهَدْ .)