بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
13- Kurbanlık Hayvanın Yaşı Ne Kadar Olmalı?
4395- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(İki yaşını geçmeyen hayvanları kurban etmeyin fakat bulamaz iseniz altı ayını doldurmuş kuzuları kesiniz.) (Ebû Dâvûd, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)
4396- Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashaba dağıtmam için bana bir sürü koyun vermişti onları dağıttım bir toklu kalmıştı. Durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e aktarınca:
(Sen de kalan tokluyu kurban et) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)
4397- Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabına kurbanlık koyun dağıtmıştı. Bana da toklu düştü. (Ey Allah'ın Rasûlü! Bana bir toklu düştü ne yapayım) dedim. O da:
(Sen de onu kurban et) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)
4398- Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabı arasında kurban dağıtmıştı bana da bir toklu düşmüştü. Ben de:
(Ey Allah'ın Rasûlü bana bir toklu kaldı) dedim. (Sen de onu kurban et) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)
4399- Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte koyundan bir toklu kurban kesmiştik. (Ebû Dâvûd, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)
4400- Asım b. Küleyb (radıyallahü anh), babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Bir yolculukta idik. Kurban bayramı geldi aramızdan bazı kimseler iki veya üç toklu karşılığında bir koyun alıyorlardı. O sırada Müzeyne kabilesinden bir adam şöyle dedi: Bir yolculukta Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikteydik. Kurban günü gelmişti. Bazı arkadaşlarımız iki ve üç toklu vererek bir koyun almak istiyordu. Bunu gören Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Toklu da koyun gibi kurban yerine geçer) buyurdu. (Müsned: 22043)
4401- Asım b. Küleyb (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Babamdan işittim bir adamdan şöyle aktarıyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte kurbandan bir iki gün önce birlikteydik. İki toklu vererek bir koyun alıyorduk. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Toklu da aynen koyun gibi kurban edilir) buyurdu. (Müsned: 22043)
١٣ - باب الْمُسِنَّةِ وَالْجَذَعَةِ
٤٣٩٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ، سُلَيْمَانُ بْنُ سَيْفٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ، - وَهُوَ ابْنُ أَعْيَنَ - وَأَبُو جَعْفَرٍ - يَعْنِي النُّفَيْلِيَّ - قَالاَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لاَ تَذْبَحُوا إِلاَّ مُسِنَّةً إِلاَّ أَنْ يَعْسُرَ عَلَيْكُمْ فَتَذْبَحُوا جَذَعَةً مِنَ الضَّأْنِ ) .
٤٣٩٦ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ أَبِي الْخَيْرِ، عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَعْطَاهُ غَنَمًا يُقَسِّمُهَا عَلَى صَحَابَتِهِ فَبَقِيَ عَتُودٌ فَذَكَرَهُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( ضَحِّ بِهِ أَنْتَ ) .
٤٣٩٧ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ دُرُسْتَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْمَاعِيلَ، - وَهُوَ الْقَنَّادُ - قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنِي بَعْجَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَسَّمَ بَيْنَ أَصْحَابِهِ ضَحَايَا فَصَارَتْ لِي جَذَعَةٌ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ صَارَتْ لِي جَذَعَةٌ . فَقَالَ ( ضَحِّ بِهَا ) .
٤٣٩٨ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ بَعْجَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْجُهَنِيِّ، عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ، قَالَ قَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْنَ أَصْحَابِهِ أَضَاحِيَّ فَأَصَابَنِي جَذَعَةٌ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَصَابَتْنِي جَذَعَةٌ . فَقَالَ ( ضَحِّ بِهَا ) .
٤٣٩٩ - أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ، عَنِ ابْنِ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي عَمْرٌو، عَنْ بُكَيْرِ بْنِ الأَشَجِّ، عَنْ مُعَاذِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خُبَيْبٍ، عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ، قَالَ ضَحَّيْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِجَذَعٍ مِنَ الضَّأْنِ .
٤٤٠٠ - أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، فِي حَدِيثِهِ عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، عَنِ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنَّا فِي سَفَرٍ فَحَضَرَ الأَضْحَى فَجَعَلَ الرَّجُلُ مِنَّا يَشْتَرِي الْمُسِنَّةَ بِالْجَذَعَتَيْنِ وَالثَّلاَثَةِ فَقَالَ لَنَا رَجُلٌ مِنْ مُزَيْنَةَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي سَفَرٍ فَحَضَرَ هَذَا الْيَوْمُ فَجَعَلَ الرَّجُلُ يَطْلُبُ الْمُسِنَّةَ بِالْجَذَعَتَيْنِ وَالثَّلاَثَةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّ الْجَذَعَ يُوفِي مِمَّا يُوفِي مِنْهُ الثَّنِيُّ ) .
٤٤٠١ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ، قَالَ سَمِعْتُ أَبِي يُحَدِّثُ، عَنْ رَجُلٍ، قَالَ كُنَّا مَعَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَبْلَ الأَضْحَى بِيَوْمَيْنِ نُعْطِي الْجَذَعَتَيْنِ بِالثَّنِيَّةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّ الْجَذَعَةَ تُجْزِئُ مَا تُجْزِئُ مِنْهُ الثَّنِيَّةُ ) .