بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
5- Yalanlarla ve Yeminlerle Müşteri Çekenlerin Cezası
4475- Ebu Zer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Üç kişi vardır ki Allah bu kimselere rahmetle bakmaz ve bu kimselerle konuşmaz ve onları bağışlayıp günahlarından arındırmaz ve onlara acı bir azap vardır.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Âl-i İmrân 77. ayetini okudu, Ebu Zer diyor ki:
(Onlar yandılar ve perişan oldular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle devam etti:
(Bunlar 1. Kibir ve gösteriş olsun için elbiselerini uzatıp yerlerde sürüyen kimselerdir. 2. Sattığı malı yalan yeminlerle değerli göstermeye çalışanlar. 3. Yaptığı iyilik ve yardımı başa kakanlardır.) (Müslim, İman: 46; Tirmizî, Büyü’: 5)
4476- Ebu Zer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Üç kişi vardır ki Allah kıyamet günü onların yüzüne rahmet bakışıyla bakmaz ve onları bağışlayıp günahlarından arındırmaz ve onlara acı bir azap vardır. O kimseler 1. Verdiği şeyi başa kakarlar 2. Kibir ve gösteriş olsun için elbiselerini uzatıp yerlerde sürüyenler. 3. Sattığı malı yalan ve yeminlerle değerli göstermeye çalışanlar.) (Müslim, İman: 46; Tirmizî, Büyü’: 5)
4477- Ebu Katade el Ensarî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Alışverişinizde çok yemin etmeyin çünkü yemin malı sattırır ama bereketini giderir.) (Ebû Dâvûd, Büyü’: 6; İbn Mâce, Ticarat: 30)
4478- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Yemin malı sattırır ama bereketini giderir.) (Ebû Dâvûd, Büyü’: 6; İbn Mâce, Ticarat: 30)
٥ - باب الْمُنْفِقِ سِلْعَتَهُ بِالْحَلِفِ الْكَاذِبِ
٤٤٧٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، عَنْ مُحَمَّدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ مُدْرِكٍ، عَنْ أَبِي زُرْعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ، عَنْ خَرَشَةَ بْنِ الْحُرِّ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( ثَلاَثَةٌ لاَ يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ) . فَقَرَأَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ أَبُو ذَرٍّ خَابُوا وَخَسِرُوا . قَالَ ( الْمُسْبِلُ إِزَارَهُ وَالْمُنَفِّقُ سِلْعَتَهُ بِالْحَلِفِ الْكَاذِبِ وَالْمَنَّانُ عَطَاءَهُ ) .
٤٤٧٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنِي سُلَيْمَانُ الأَعْمَشُ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُسْهِرٍ، عَنْ خَرَشَةَ بْنِ الْحُرِّ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( ثَلاَثَةٌ لاَ يَنْظُرُ اللَّهُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ الَّذِي لاَ يُعْطِي شَيْئًا إِلاَّ مَنَّهُ وَالْمُسْبِلُ إِزَارَهُ وَالْمُنَفِّقُ سِلْعَتَهُ بِالْكَذِبِ ) .
٤٤٧٧ - أَخْبَرَنِي هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، قَالَ أَخْبَرَنِي الْوَلِيدُ، - يَعْنِي ابْنَ كَثِيرٍ - عَنْ مَعْبَدِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ أَبِي قَتَادَةَ الأَنْصَارِيِّ، أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ ( إِيَّاكُمْ وَكَثْرَةَ الْحَلِفِ فِي الْبَيْعِ فَإِنَّهُ يُنَفِّقُ ثُمَّ يَمْحَقُ ) .
٤٤٧٨ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ يُونُسَ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( الْحَلِفُ مَنْفَقَةٌ لِلسِّلْعَةِ مَمْحَقَةٌ لِلْكَسْبِ ) .