Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17- Haksız Hüküm Veren Hâkime İtiraz Edilebilir

5422- Sâlim (radıyallahü anh), babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Halid b. velid’i Cezime oğullarını İslâm’a davet etmesi için göndermişti Halid onları İslâm’a davet etti, onlarda bulundukları durumdan yeni dine döndük demeleri gereken (Eslemna) kelimesini diyemediler ve bulundukları dinden ayrılıp başka bir din olan sabiiliğe girdik anlamında (Sabe’na) dediler. Bunun üzerine Halid, öldürmeye ve esir almaya devam etti. Akşam olunca Halid herkesin esirini herkese teslim etti. Ertesi sabah herkesin esirlerini öldürmelerini emretti. Orada bulunanlardan İbn Ömer diyor ki:

(Vallahi esirimi öldürmeyeceğim ve hiç kimse de esirini öldürmeyecektir.) Ravi Bişr diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna vardığımızda Halid’in yaptığı anlatıldı. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) elini kaldırarak:

(Allah’ım! Halid’in yaptığından uzak olduğumu Sana arz ederim) buyurdu. Zekeriyya’ya başka bir rivâyette Bişr’in hadisi hatırlatılınca Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in iki defa:

(Allah’ım Halid’in yaptığından uzak olduğumu Sana arz ederim) demiştir dedi. (Buhârî, Ahkam: 35; Müsned: 6093)

١٧ - باب الرَّدِّ عَلَى الْحَاكِمِ إِذَا قَضَى بِغَيْرِ الْحَقِّ

٥٤٢٢ - أَخْبَرَنَا زَكَرِيَّا بْنُ يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ، قَالَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ السَّرِيِّ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ، عَنْ مَعْمَرٍ، ح وَأَنْبَأَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ، قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ يُوسُفَ، وَعَبْدُ الرَّزَّاقِ، عَنْ مَعْمَرٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ بَعَثَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم خَالِدَ بْنَ الْوَلِيدِ إِلَى بَنِي جَذِيمَةَ فَدَعَاهُمْ إِلَى الإِسْلاَمِ فَلَمْ يُحْسِنُوا أَنْ يَقُولُوا أَسْلَمْنَا فَجَعَلُوا يَقُولُونَ صَبَأْنَا وَجَعَلَ خَالِدٌ قَتْلاً وَأَسْرًا - قَالَ - فَدَفَعَ إِلَى كُلِّ رَجُلٍ أَسِيرَهُ حَتَّى إِذَا أَصْبَحَ يَوْمُنَا أَمَرَ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ أَنْ يَقْتُلَ كُلُّ رَجُلٍ مِنَّا أَسِيرَهُ ‏.‏ قَالَ ابْنُ عُمَرَ فَقُلْتُ وَاللَّهِ لاَ أَقْتُلُ أَسِيرِي وَلاَ يَقْتُلُ أَحَدٌ - وَقَالَ بِشْرٌ - مِنْ أَصْحَابِي أَسِيرَهُ - قَالَ - فَقَدِمْنَا عَلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَذُكِرَ لَهُ صُنْعُ خَالِدٍ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَرَفَعَ يَدَيْهِ ‏(‏ اللَّهُمَّ إِنِّي أَبْرَأُ إِلَيْكَ مِمَّا صَنَعَ خَالِدٌ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ زَكَرِيَّا فِي حَدِيثِهِ فَذُكِرَ وَفِي حَدِيثِ بِشْرٍ فَقَالَ ‏(‏ اللَّهُمَّ إِنِّي أَبْرَأُ إِلَيْكَ مِمَّا صَنَعَ خَالِدٌ ‏)‏ ‏.‏ مَرَّتَيْنِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 16- Hâkim Kendisinden Büyük Olan Birinin Hükmünü Bozabilir

5421- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(İki kadın yanlarında çocuklarıyla yola çıkmışlardı. Kurt onlardan birinin çocuğunu kapıp götürdü. İki kadından her biri kalan çocuğun kendisine ait olduğunu iddia ettiler ve Dâvûd (aleyhisselâm)’ın huzuruna gittiler. Dâvûd (aleyhisselâm)’da çocuğun büyük kadına ait olduğuna hükmetti. Kadınlar oradan ayrılıp Süleyman (aleyhisselâm)’ın yanına uğradılar. O da babam Dâvûd davanızı nasıl halletmişti diye sordu. Bunun üzerine Süleyman o çocuğu ikiye böleceğim yarısı senin yarısı da senin olacak dedi. Bunun üzerine büyük olan kadın olur onu kes dedi. Küçük kadın ise o çocuğu kesme o çocuk onundur dedi. Bunun üzerine Süleyman (aleyhisselâm) çocuğun kesilmesine razı olmayan genç kadının çocuğu almasına hükmetti.) (Buhârî, Feraiz: 29; Müslim, Akdıye: 10)

١٦ - باب نَقْضِ الْحَاكِمِ مَا يَحْكُمُ بِهِ غَيْرُهُ مِمَّنْ هُوَ مِثْلُهُ أَوْ أَجَلُّ مِنْهُ

٥٤٢١ - أَخْبَرَنَا الْمُغِيرَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا مِسْكِينُ بْنُ بُكَيْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ أَبِي حَمْزَةَ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ خَرَجَتِ امْرَأَتَانِ مَعَهُمَا وَلَدَاهُمَا فَأَخَذَ الذِّئْبُ أَحَدَهُمَا فَاخْتَصَمَتَا فِي الْوَلَدِ إِلَى دَاوُدَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَضَى بِهِ لِلْكُبْرَى مِنْهُمَا فَمَرَّتَا عَلَى سُلَيْمَانَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَقَالَ كَيْفَ قَضَى بَيْنَكُمَا قَالَتْ قَضَى بِهِ لِلْكُبْرَى ‏.‏ قَالَ سُلَيْمَانُ أَقْطَعُهُ بِنِصْفَيْنِ لِهَذِهِ نِصْفٌ وَلِهَذِهِ نِصْفٌ ‏.‏ قَالَتِ الْكُبْرَى نَعَمِ اقْطَعُوهُ ‏.‏ فَقَالَتِ الصُّغْرَى لاَ تَقْطَعْهُ هُوَ وَلَدُهَا ‏.‏ فَقَضَى بِهِ لِلَّتِي أَبَتْ أَنْ يَقْطَعَهُ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 15- Hâkimin Gerçeği Ortaya Çıkarmak İçin Yapmayacağı Bir Şey İçin Yapacağım Demesi

5420- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(İki kadın ellerinde çocuklarıyla dışarı çıkmışlardı. Bir kurt onlara saldırıp bir çocuğu alıp kaçırdı. Kalan çocuğun kime ait olduğu konusunda anlaşamayıp Dâvûd (aleyhisselâmPeygamberin huzuruna çıktılar. Dâvûd Peygamber çocuğun yaşlı kadına ait olduğuna hükmetti. Kadınlar geçip giderken Süleyman (aleyhisselâm)’a uğradılar. Süleyman (aleyhisselâm) olayı sorunca onlar da anlattılar. Bunun üzerine Süleyman (aleyhisselâm): Bir bıçak getirin bu çocuğu bu iki ana arasında bölüp taksim edeceğim deyince, genç olan kadın onu ikiye mi ayıracaksın? dedi. Süleyman (aleyhisselâm)’da:

(Evet) deyince, kadın: Yapma benim hakkım da onun olsun dedi. Bunun üzerine Süleyman (aleyhisselâm):

(O senin çocuğundur deyip çocuğun genç kadına ait olduğuna hükmetti.) (Buhârî, Feraiz: 29; Müslim, Akdiye: 10)

١٥ - باب السَّعَةِ لِلْحَاكِمِ فِي أَنْ يَقُولَ لِلشَّىْءِ الَّذِي لاَ يَفْعَلُهُ افْعَلْ لِيَسْتَبِينَ الْحَقَّ

٥٤٢٠ - أَخْبَرَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ اللَّيْثِ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ قَالَ ‏(‏ خَرَجَتِ امْرَأَتَانِ مَعَهُمَا صَبِيَّانِ لَهُمَا فَعَدَا الذِّئْبُ عَلَى إِحْدَاهُمَا فَأَخَذَ وَلَدَهَا فَأَصْبَحَتَا تَخْتَصِمَانِ فِي الصَّبِيِّ الْبَاقِي إِلَى دَاوُدَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَقَضَى بِهِ لِلْكُبْرَى مِنْهُمَا فَمَرَّتَا عَلَى سُلَيْمَانَ فَقَالَ كَيْفَ أَمْرُكُمَا فَقَصَّتَا عَلَيْهِ فَقَالَ ائْتُونِي بِالسِّكِّينِ أَشُقُّ الْغُلاَمَ بَيْنَهُمَا ‏.‏ فَقَالَتِ الصُّغْرَى أَتَشُقُّهُ قَالَ نَعَمْ ‏.‏ فَقَالَتْ لاَ تَفْعَلْ حَظِّي مِنْهُ لَهَا ‏.‏ قَالَ ‏.‏ هُوَ ابْنُكِ ‏.‏ فَقَضَى بِهِ لَهَا ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget