بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
19- Hâkimin Öfke İle Hüküm Vermesi
5424- Urve b. Zübeyr (radıyallahü anh) anlatıyor: Zübeyr b. Avvam ensardan Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Bedir savaşına katılan bir adamla bahçe sulama konusunda münakaşa ettiler. Her ikisi de hurmalıklarını o su ile suluyorlardı. Ensarî diyordu ki:
(Suyu bırak benim bahçeye aksın!) Zübeyr de bırakmak istemedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Ey Zübeyr, bahçeni suladıktan sonra suyu bırak komşun da sulasın) buyurdu. Ensarî kızarak şöyle dedi:
(Ey Allah'ın Rasûlü! Halanın oğlu olduğu için mi Zübeyr’i kayırıyorsun?) Bu söz üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in rengi değişti ve şöyle buyurdu:
(Ey Zübeyr! bahçeni suladıktan sonra göl gibi oluncaya kadar ve su duvardan taşıncaya kadar suyu bırakma.) Böylece Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zübeyr’in hakkını fazlasıyla verdi. Halbuki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) daha önce hem Zübeyr’e hem de ensari’ye uygun olan hükmü ortaya koymuştu. Ensarî, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i kızdırınca Zübeyr’in hakkını tamamen verdi. Zübeyr der ki: Nisâ sûresi 65. ayeti bu olay hakkında indirildi sanırım:
(Hayır hayır Rabbine andolsun ki onlar aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda Sen Peygamberi hakem yapmadıkça ve sonra Senin kararına kalblerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle uymuş olmadıkça gerçekten inanmış olmazlar.) (Ebû Dâvûd, Akdıye: 31; Tirmizî, Ahkam: 26)
١٩ - باب الرُّخْصَةِ لِلْحَاكِمِ الأَمِينِ أَنْ يَحْكُمَ وَهُوَ غَضْبَانُ
٥٤٢٤ - أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، عَنِ ابْنِ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ بْنُ يَزِيدَ، وَاللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ، حَدَّثَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ، أَنَّهُ خَاصَمَ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ قَدْ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي شِرَاجِ الْحَرَّةِ كَانَا يَسْقِيَانِ بِهِ كِلاَهُمَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِيُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرَّ عَلَيْهِ . فَأَبَى عَلَيْهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( اسْقِ يَا زُبَيْرُ ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاءَ إِلَى جَارِكَ ) . فَغَضِبَ الأَنْصَارِيُّ وَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ قَالَ ( يَا زُبَيْرُ اسْقِ ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجَدْرِ ) . فَاسْتَوْفَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لِلزُّبَيْرِ حَقَّهُ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَبْلَ ذَلِكَ أَشَارَ عَلَى الزُّبَيْرِ بِرَأْىٍ فِيهِ السَّعَةُ لَهُ وَلِلأَنْصَارِيِّ فَلَمَّا أَحْفَظَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الأَنْصَارِيُّ اسْتَوْفَى لِلزُّبَيْرِ حَقَّهُ فِي صَرِيحِ الْحُكْمِ . قَالَ الزُّبَيْرُ لاَ أَحْسَبُ هَذِهِ الآيَةَ أُنْزِلَتْ إِلاَّ فِي ذَلِكَ { فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ } وَأَحَدُهُمَا يَزِيدُ عَلَى صَاحِبِهِ فِي الْقِصَّةِ .