بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
2- İçki Haram Kılınınca Hepsi Döküldü Mü?
5558- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh) şöyle anlatıyor: Bir toplantıda amcalarımla beraberdim ve yaşça en küçükleri ben idim, onlara şarap dağıtıyordum. O sırada bir adam gelerek:
(Şarap haram kılındı) dedi. Oradakiler de: Bana elindeki şarabı dök dediler. Ben de elimdeki şarabı döktüm. Enes’e:
(O içki neden yapılmıştı?) diye sordum. O da:
(Kuru ve çağla hurmadan yapılmıştı) dedi. Ebu Bekir b. Enes:
(O gün içkileri o idi) dedi. Enes te o sözü yadırgamadı. (Ebû Dâvûd, Eşribe: 2; Dârimi, Eşribe: 1)
5559- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ensardan bir topluluk içerisinde Ebu Talha, Ubey b. Ka’b ve Ebu Dücane’ye şarap dağıtıyordum. O sırada bir adam gelerek, önemli bir haber var içkinin haram kılınmasıyla alakalı ayet indi dedi. Biz de elimizdeki şarap kaplarını ters çevirdik o günlerde şarap kuru hurma ile hurmanın çağlasından yapılıyordu. Enes diyor ki içki haram kılındığı anda içkiler kuru hurma ile hurma çağlasından yapılıyordu. (Ebû Dâvûd, Eşribe: 2; Dârimi, Eşribe: 1)
5560- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İçki haram kılındığı dönemlerde o günkü insanların içkileri kuru hurma ile hurma çağlasından yapılırdı. (Ebû Dâvûd, Eşribe: 2; Dârimi, Eşribe: 1)
٢ - باب ذِكْرِ الشَّرَابِ الَّذِي أُهْرِيقَ بِتَحْرِيمِ الْخَمْرِ
٥٥٥٨ - أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ، - يَعْنِي ابْنَ الْمُبَارَكِ - عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِيِّ، أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ، أَخْبَرَهُمْ قَالَ بَيْنَا أَنَا قَائِمٌ، عَلَى الْحَىِّ وَأَنَا أَصْغَرُهُمْ، سِنًّا عَلَى عُمُومَتِي إِذْ جَاءَ رَجُلٌ فَقَالَ إِنَّهَا قَدْ حُرِّمَتِ الْخَمْرُ. وَأَنَا قَائِمٌ عَلَيْهِمْ أَسْقِيهِمْ مِنْ فَضِيخٍ لَهُمْ فَقَالُوا اكْفَأْهَا. فَكَفَأْتُهَا فَقُلْتُ لأَنَسٍ مَا هُوَ قَالَ الْبُسْرُ وَالتَّمْرُ. قَالَ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَنَسٍ كَانَتْ خَمْرُهُمْ يَوْمَئِذٍ فَلَمْ يُنْكِرْ أَنَسٌ.
٥٥٥٩ - أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ، - يَعْنِي ابْنَ الْمُبَارَكِ - عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِي عَرُوبَةَ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ كُنْتُ أَسْقِي أَبَا طَلْحَةَ وَأُبَىَّ بْنَ كَعْبٍ وَأَبَا دُجَانَةَ فِي رَهْطٍ مِنَ الأَنْصَارِ فَدَخَلَ عَلَيْنَا رَجُلٌ فَقَالَ حَدَثَ خَبَرٌ نَزَلَ تَحْرِيمُ الْخَمْرِ. فَكَفَأْنَا. قَالَ وَمَا هِيَ يَوْمَئِذٍ إِلاَّ الْفَضِيخُ خَلِيطُ الْبُسْرِ وَالتَّمْرِ. قَالَ وَقَالَ أَنَسٌ لَقَدْ حُرِّمَتِ الْخَمْرُ وَإِنَّ عَامَّةَ خُمُورِهِمْ يَوْمَئِذٍ الْفَضِيخُ.
٥٥٦٠ - أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ، عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ حُرِّمَتِ الْخَمْرُ حِينَ حُرِّمَتْ وَإِنَّهُ لَشَرَابُهُمُ الْبُسْرُ وَالتَّمْرُ.