Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3. Kıble Tarafına Tükürülmesi

524. Abdullah b. Ömer'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kıble tarafındaki duvarda tükürük görmüştü, hemen onu kazıdı. Sonra da cemaate dönerek:

« Namaz kılarken kıble tarafına tükürmeyiniz. Çünkü namaz kılarken Allahü teâlâ'nın huzurunda sayılırsınız.» buyurdu. Buhârî, Salât, 8/33; Müslim, Mesacid, 5/50, Ayrıca bkz. Şeybanî, 281

525. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Hazret-i Âişe'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kıble tarafındaki duvarda tükürük (balgam) görmüştü, onu hemen kazıdı. Buhârî, Salât, 8/33; Müslim, Mesacid, 5/52

٣ - باب النَّهْىِ عَنِ الْبُصَاقِ فِي الْقِبْلَةِ

٥٢٤ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم رَأَى بُصَاقاً فِي جِدَارِ الْقِبْلَةِ فَحَكَّهُ، ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَى النَّاسِ فَقَالَ : ( إِذَا كَانَ أَحَدُكُمْ يُصَلِّي فَلاَ يَبْصُقْ قِبَلَ وَجْهِهِ، فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قِبَلَ وَجْهِهِ إِذَا صَلَّى )(٣٢٧).

٥٢٥ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم رَأَى فِي جِدَارِ الْقِبْلَةِ بُصَاقاً أَوْ مُخَاطاً أَوْ نُخَامَةً فَحَكَّهُ(٣٢٨).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Büyük Ya Da Küçük Su Dökerken Kıbleye Dönmekte Mahzur Olmayan Haller

523. Abdullah b. Ömer'den: Diyorlar ki: «def-i hacete oturduğunuz zaman kıbleye ve Beytülmakdise karşı dönmeyiniz.» Ben bir defasında evimin damına çıkmıştım, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) iki kerpiç üzerine çıktığım ve Beytülmakdis'e karşı da dönmüş olarak def-i hacet yaptığını gördüm.

Daha sonra: «Her halde sen de uylukları üzerine yatarak namaz kılanlardansın.» dedi. Ben de: «Vallahi bilemiyorum.» diye karşılık verdim.

İmâm-ı Mâlik, uylukları üzerine yatarak namaz kılmayı, secdeye varıldığı zaman dizler yerde iken vücudu uyluklardan ayırmadan tamamen yere ve uyluklar üzerine yapıştırmak şeklinde tarif etmiştir. Buhârî, Vudû, 4/12; Müslim, Taharet, 2/61; Şafiî, Risale, no: 812. Ayrıca bkz. Şeybanî, 277.

٢ - باب الرُّخْصَةِ فِي اسْتِقْبَالِ الْقِبْلَةِ لِبَوْلٍ أَوْ غَائِطٍ

٥٢٣ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ، عَنْ عَمِّهِ وَاسِعِ بْنِ حَبَّانَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ : إِنَّ أُنَاساً يَقُولُونَ : إِذَا قَعَدْتَ عَلَى حَاجَتِكَ، فَلاَ تَسْتَقْبِلِ الْقِبْلَةَ، وَلاَ بَيْتَ الْمَقْدِسِ، قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : لَقَدِ ارْتَقَيْتُ عَلَى ظَهْرِ بَيْتٍ لَنَا، فَرَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم عَلَى لَبِنَتَيْنِ، مُسْتَقْبِلَ بَيْتِ الْمَقْدِسِ لِحَاجَتِهِ، ثُمَّ قَالَ : لَعَلَّكَ مِنَ الَّذِينَ يُصَلُّونَ عَلَى أَوْرَاكِهِمْ. قَالَ: قُلْتُ : لاَ أَدْرِي وَاللَّهِ.

قَالَ مَالِكٌ : يَعْنِي الَّذِي يَسْجُدُ وَلاَ يَرْتَفِعُ عَنْ الأَرْضِ، يَسْجُدُ وَهُوَ لاَصِقٌ بِالأَرْضِ(٣٢٦).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1. Helada Kıble Tarafına Dönülmemesi

521. Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) arkadaşı Ebû Eyyüb el-Ensari Mısır'da iken şöyle derdi: «İnanın ki şu helaları ne yapacağımı bilmiyorum! Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: «Sizden biri büyük veya küçük su dökmeye gittiği zaman önünü veya arkasını kıbleye karşı döndürmesin.» Buharî, Vudû, 4/11; Müslim, Taharet, 2/59

522. Nafi’, Ensardan bir adamdan naklediyor: Resûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) büyük ya da küçük su dökerken kıbleye karşı dönmeyi yasaklamıştır.

١ - باب النَّهْىِ عَنِ اسْتِقْبَالِ الْقِبْلَةِ وَالإِنْسَانُ عَلَى حَاجَتِهِ

٥٢١ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبِي طَلْحَةَ، عَنْ رَافِعِ بْنِ إِسْحَاقَ مَوْلًى لآلِ الشِّفَاءِ، وَكَانَ يُقَالُ لَهُ : مَوْلَى أبِي طَلْحَةَ، أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا أَيُّوبَ الأَنْصَارِيَّ صَاحِبَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم وَهُوَ بِمِصْرَ يَقُولُ : وَاللَّهِ مَا أَدْرِي كَيْفَ أَصْنَعُ بِهَذِهِ الْكَرَايِيسِ، وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( إِذَا ذَهَبَ أَحَدُكُمُ الْغَائِطَ أَوِ الْبَوْلَ, فَلاَ يَسْتَقْبِلِ الْقِبْلَةَ وَلاَ يَسْتَدْبِرْهَا بِفَرْجِهِ )(٣٢٤).

٥٢٢ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ رَجُلٍ مِنَ الأَنْصَارِ، أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم يَنْهَى أَنْ تُسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةُ لِغَائِطٍ أَوْ بَوْلٍ(٣٢٥).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget