Kurban Etlerinin Saklanması Ve Korunması
4. Kurban Etlerinin Saklanması Ve Korunması
1395. Cabir b. Abdullah'tan: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kurban etlerinin üç günden sonra yenmesini yasak etmişti. Bilahare «Yiyiniz, tasadduk ediniz, azık yapınız, muhafaza edip yiyiniz» buyurdu. Müslim, Edâhî, 35/29. Ayrıca bkz. Şeybanî (-635
1396. Abdullah b. Vakid'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kurban etlerinin üç günden fazla muhafaza edilmemesini emretmişti. Abdullah b. Ebû Bekr hemen giderek bu durumu Abdurrahman'ın kızı Amre'ye sordu. Amre:
«.— Doğru. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hanımı Hazret-i Aişe'den duymuştum. O şöyle diyordu: Bayram vakti badiye'den bir grup insan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a geldi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara: «Kurban etlerini sadece üç gün muhafaza edebilirsiniz, fazlasını tasadduk ediniz» dedi. Bundan bir müddet sonra Hazret-i Peygambere, müslümanlar kurbanlarından faydalanıyorlar, onların yağlarını eritiyor, bunlarla yemekler yapıyorlardı, dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
«Hayrola bir durum mu var?» dedi. Gelen müslümanlar: « Kurban etlerinin üç günden fazla muhafazasını yasaklamıştınız,» dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
« Şu gelen heyet için yasaklamıştım. Şimdi ise siz onları yiyiniz, tasadduk ediniz ve saklayınız.» buyurdu. Müslim, Edâhî, 35/28. Ayrıcabkz. Şeybanî, 634
1397. Ebû Said el-Hudri'den: Bir seferden dönmüştüm, ailem bana et getirdi, «Bakın kurban eti olmasın» dedim. «Kurban eti» dediler. Bunun üzerine ben:
« Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üç günden fazla onun muhafaza edilmiyeceğini söylememiş miydi?» dedim.
« Evet ama, senden sonra da, muhafaza edebileceğimizi söyledi» dediler. Hemen evden çıkıp durumu soruşturdum. Bana Hazret-i Peygamber'in şöyle buyurduğunu haber verdiler: «Size kurban etini üç günden fazla muhafaza etmemenizi emretmiştim. Şimdi ise yiyiniz, tasadduk ediniz ve ondan bir kısmını muhafaza ederek kullanınız. İçki yapmak için kullandığınız kapları kullanmamanızı da emretmiştim. Şimdi kullanabilirsiniz. Şıra yapımını yasaklamıştım, artık yapabilirsiniz. Sizlerin kabir ziyareti yapmanızı da yasaklamıştım, artık oraları ziyaret edebilirsiniz. Yalnız oralarda yatanlar hakkında fena sözler söylemeyiniz.» Buhârî, Megâzî, 64/12, Fedâilu'l-Kur'an, 66/13. Ayrıca bkz. Şeybanî, 636. Kurban kesenlerin, kurban eti yemesinde sakınca yoktur, ayrıca bir miktarı saklanabilir ve bir miktarı (üçte biri) tasadduk edilir.
٤ - باب ادِّخَارِ لُحُومِ الأَضَاحِيِّ
١٣٩٥ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزُّبَيْرِ الْمَكِّيِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم نَهَى عَنْ أَكْلِ لُحُومِ الضَّحَايَا بَعْدَ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ، ثُمَّ قَالَ بَعْدُ: ( كُلُوا، وَتَصَدَّقُوا، وَتَزَوَّدُوا، وَادَّخِرُوا )(٨٢٣).
١٣٩٦ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبِي بَكْرٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ وَاقِدٍ، أَنَّهُ قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم عَنْ أَكْلِ لُحُومِ الضَّحَايَا بَعْدَ ثَلاَثٍ. قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أبِي بَكْرٍ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِعَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، فَقَالَتْ : صَدَقَ، سَمِعْتُ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِيِّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم تَقُولُ : دَفَّ نَاسٌ مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ حَضْرَةَ الأَضْحَى فِي زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( ادَّخِرُوا لِثَلاَثٍ، وَتَصَدَّقُوا بِمَا بَقِيَ ). قَالَتْ : فَلَمَّا كَانَ بَعْدَ ذَلِكَ، قِيلَ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم، لَقَدْ كَانَ النَّاسُ يَنْتَفِعُونَ بِضَحَايَاهُمْ, وَيَجْمِلُونَ مِنْهَا الْوَدَكَ، وَيَتَّخِذُونَ مِنْهَا الأَسْقِيَةَ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ : ( وَمَا ذَلِكَ ؟ ) أَوْ كَمَا قَالَ. قَالُوا : نَهَيْتَ عَنْ لُحُومِ الضَّحَايَا بَعْدَ ثَلاَثٍ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( إِنَّمَا نَهَيْتُكُمْ مِنْ أَجْلِ الدَّافَّةِ الَّتِي دَفَّتْ عَلَيْكُمْ، فَكُلُوا، وَتَصَدَّقُوا، وَادَّخِرُوا )(٨٢٤).
يَعْنِي بِالدَّافَّةِ : قَوْماً مَسَاكِينَ قَدِمُوا الْمَدِينَةَ.
١٣٩٧ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ أَنَّهُ قَدِمَ مِنْ سَفَرٍ، فَقَدَّمَ إِلَيْهِ أَهْلُهُ لَحْماً. فَقَالَ : انْظُرُوا أَنْ يَكُونَ هَذَا مِنْ لُحُومِ الأَضْحَى. فَقَالُوا : هُوَ مِنْهَا. فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ : أَلَمْ يَكُنْ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم نَهَى عَنْهَا ؟ فَقَالُوا : إِنَّهُ قَدْ كَانَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم بَعْدَكَ أَمْرٌ. فَخَرَجَ أَبُو سَعِيدٍ فَسَأَلَ عَنْ ذَلِكَ، فَأُخْبِرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم قَالَ : ( نَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضْحَى بَعْدَ ثَلاَثٍ، فَكُلُوا، وَتَصَدَّقُوا، وَادَّخِرُوا، وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ الاِنْتِبَاذِ، فَانْتَبِذُوا، وَكُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ، وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ، فَزُورُوهَا، وَلاَ تَقُولُوا : هُجْراً ). يَعْنِي لاَ تَقُولُوا سُوءاً(٨٢٥).