KATİL KASDEN ÖLDÜRÜLÜR DE MAKTULÜN MİRASÇILARI DİYETE RAZI OLURLAR, BÂBI
4- KATİL KASDEN ÖLDÜRÜLÜR DE MAKTULÜN MİRASÇILARI DİYETE RAZI OLURLAR, BÂBI
2726 - “... Zeyd bin (Sa'd bin) Dumayra (radıyallahü anhüm)’den; Şöyle demiştir :
Babam (Sa'd) ve amcam bana (şu) hadisi anlattılar. —İkisi de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde Huneyn savaşına katılmışlar idi. — İkisi dediler ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bize öğle namazını kıldırdı. Sonra bir ağacın altında oturdu. Hındıf kabilesi başkanı el-Akra' bin Habis O'nun huzuruna çıkarak (katil durumundaki) Muhallim bin Cessâme'nin kanını (yani öldürülmemesini) savunmaya başladı. Uyeyne bin Hısn da ayağa kalkarak (maktul) Âmir bin el-Edbat'ın kanını (yani katili olan Muhallim'in öldürülmesini) taleb etmeye başladı. (Maktul) Âmir el-Eşca' kabilesinden idi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) maktulün adamlarına:
(Diyeti (=kan bahasını) kabul ediyor (mu) sunuz?) buyurdu. Adamlar (bundan) imtina ettiler (ve katili öldürmek istediler. ) Sonra Benî Leys kabilesinden Mükeytil denilen bir adam ayağa kalkarak :
Yâ Resûlallah Allah'a yemin ederim ki, ben İslâmiyet'in ilk günlerinde öldürülen bu maktul (un kan durumun) u ancak (şöyle olan) bir koyun sürüsü (nün hâli) ne benzetirim. Sürü su içmeye gelir de (baş kısmı) taşlanıp kovalanır, taşlanmayanı da (korkup) kaçar, (yani ibret için katil öldürülmelidir), dedi. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (maktulün velîlerine) :
(Size elli (deve) bu yolculuğumuzda (peşin), elli (deve) de (Medîne-i Münevvere'ye) döndüğümüz zaman (diyet olarak verilsin)) buyurdu. Onlar da diyeti kabul ettiler. "
2727) ..... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
(Kim (bir mü'mini) kasden öldürürse o kimse maktulün velîlerine teslim edilir. Maktulün velîleri dilerlerse onu öldürürler, dilerlerse diyet (kan bahası) alırlar. Bu da otuz (aded) hikka (dört yaşına giren dişi deve), otuz aded cezaa (beş yaşına basan dişi deve) ve kırk aded halıfa (hâmile deve) dir. Bu diyet, kasden öldürme tazminatıdır. Maktulün velîleri ile ne (meblâğ) üzerine sulh yapılırsa bu (meblâğ) onların hakkıdır. Bu da diyetin ağırlaştırılmış olanıdır.) "
٤ - باب مَنْ قَتَلَ عَمْدًا فَرَضُوا بِالدِّيَةِ
٢٧٢٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ، حَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ ضُمَيْرَةَ، حَدَّثَنِي أَبِي وَعَمِّي، وَكَانَا، شَهِدَا حُنَيْنًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالاَ صَلَّى النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم الظُّهْرَ ثُمَّ جَلَسَ تَحْتَ شَجَرَةٍ فَقَامَ إِلَيْهِ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ - وَهُوَ سَيِّدُ خِنْدِفَ يَرُدُّ - عَنْ دَمِ مُحَلِّمِ بْنِ جَثَّامَةَ وَقَامَ عُيَيْنَةُ بْنُ حِصْنٍ يَطْلُبُ بِدَمِ عَامِرِ بْنِ الأَضْبَطِ وَكَانَ أَشْجَعِيًّا فَقَالَ لَهُمُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( تَقْبَلُونَ الدِّيَةَ ). فَأَبَوْا فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ بَنِي لَيْثٍ يُقَالُ لَهُ مُكَيْتِلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ مَا شَبَّهْتُ هَذَا الْقَتِيلَ فِي غُرَّةِ الإِسْلاَمِ إِلاَّ كَغَنَمٍ وَرَدَتْ فَرُمِيَتْ فَنَفَرَ آخِرُهَا . فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لَكُمْ خَمْسُونَ فِي سَفَرِنَا وَخَمْسُونَ إِذَا رَجَعْنَا ). فَقَبِلُوا الدِّيَةَ .
٢٧٢٧ - حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ الدِّمَشْقِيُّ، حَدَّثَنَا أَبِي، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَنْ قَتَلَ عَمْدًا دُفِعَ إِلَى أَوْلِيَاءِ الْقَتِيلِ فَإِنْ شَاءُوا قَتَلُوا وَإِنْ شَاءُوا أَخَذُوا الدِّيَةَ وَذَلِكَ ثَلاَثُونَ حِقَّةً وَثَلاَثُونَ جَذَعَةً وَأَرْبَعُونَ خَلِفَةً وَذَلِكَ عَقْلُ الْعَمْدِ مَا صُولِحُوا عَلَيْهِ فَهُوَ لَهُمْ وَذَلِكَ تَشْدِيدُ الْعَقْلِ ).