Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 10- BAŞKASINI YARALAYAN KİŞİ KISAS (MİSİLLEME) OLMASI CEZASI YERİNE FİDYE (TAZMİNAT) VERİR

2740 - “... Âîşe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Cehm bin Huzeyfe (radıyallahü anh)'i zekât tahsildarı olarak (taşraya) gönderdi. Bir adam zekâtı hakkında Ebû Cehm ile münâkaşa ediyor. Bunun üzerine Ebû Cehm onu dövüp başını kırıyor. Sonra adamın yakınları Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek :

— Yâ Resûlallah! Kısas (yani misilleme istiyoruz), dediler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (onlara) :

— (Size şu kadar (mal verilsin), buyurdu. Adamlar razı olmadılar. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

— (Ödenecek tazminat mikdarını artırarak) size şu kadar (mal verilsin) buyurdu. Adamlar razı oldular. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (adamlara) :

— (Ben (öğleden sonra) halka hitabede bulunacağım ve sizin razı olduğunuzu onlara bildireceğim, ) buyurdu. Adamlar: Evet, dediler. Buna binâen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (cemaata) bir konuşma yaptı ve (bu arada) :

(Şu Leysîler kısas talebinde bulunmak üzere bana baş vurdular. Ben onlara (kısas yerine) şu kadar (tazminat) teklif ettim, ) buyurdu. (Sonra onlara. dönüp) : Razı oldunuz mu?) dedi. Adamlar;

Hayır, dediler. Bunun üzerine muhacirler onları menetmek istediler. Fakat Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) muhacirlerin vazgeçmelerini emretti. Muhacirler de vazgeçtiler. Sonra Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) onları çağırdı ve kendilerine verilecek mal miktarını artırdı. Sonra (onlara) ;

— (Razı oldunuz mu?) buyurdu. Adamlar: Evet, deyince. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

— (Ben halka konuşma yapacağım ve sizin razı olduğunuzu onlara haber vereceğim, ) buyurdu. Adamlar;

— Peki, dediler. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) halka konuşma yaptı. Sonra (adamlara) :

— (Razı oldunuz mu?) buyurdu. Adamlar da:

— Evet, dediler.

İbn-i Mâceh dedi ki: Ben, Muhammed bin Yahya'dan şu sözleri işittim : Bu hadîsi yalnız Ma'mer rivâyet etti. Kendisinden başka kimselerin bunu rivâyet ettiklerini bilmiyorum. "

١٠ - باب الْجَارِحِ يَفْتَدِي بِالْقَوَدِ

٢٧٤٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَعَثَ أَبَا جَهْمِ بْنَ حُذَيْفَةَ مُصَدِّقًا فَلاَجَّهُ رَجُلٌ فِي صَدَقَتِهِ فَضَرَبَهُ أَبُو جَهْمٍ فَشَجَّهُ فَأَتَوُا النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالُوا الْقَوَدَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( لَكُمْ كَذَا وَكَذَا ‏)‏.‏ فَلَمْ يَرْضَوْا فَقَالَ ‏( لَكُمْ كَذَا وَكَذَا ‏)‏.‏ فَرَضُوا فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( إِنِّي خَاطِبٌ عَلَى النَّاسِ وَمُخْبِرُهُمْ بِرِضَاكُمْ ‏)‏.‏ قَالُوا نَعَمْ ‏.‏ فَخَطَبَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏( إِنَّ هَؤُلاَءِ اللَّيْثِيِّينِ أَتَوْنِي يُرِيدُونَ الْقَوَدَ فَعَرَضْتُ عَلَيْهِمْ كَذَا وَكَذَا أَرَضِيتُمْ ‏)‏.‏ قَالُوا لاَ ‏.‏ فَهَمَّ بِهِمُ الْمُهَاجِرُونَ فَأَمَرَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنْ يَكُفُّوا فَكَفُّوا ثُمَّ دَعَاهُمْ فَزَادَهُمْ فَقَالَ ‏( أَرَضِيتُمْ ‏)‏.‏ قَالُوا نَعَمْ ‏.‏ قَالَ ‏( إِنِّي خَاطِبٌ عَلَى النَّاسِ وَمُخْبِرُهُمْ بِرِضَاكُمْ ‏)‏.‏ قَالُوا نَعَمْ ‏.‏ فَخَطَبَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ قَالَ ‏( أَرَضِيتُمْ ‏)‏.‏ قَالُوا نَعَمْ ‏.‏ قَالَ ابْنُ مَاجَهْ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ يَحْيَى يَقُولُ تَفَرَّدَ بِهَذَا مَعْمَرٌ لاَ أَعْلَمُ رَوَاهُ غَيْرُهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9- HAKKINDA KISAS (MİSİLLEME) OLMAYAN (YARALAMALAR)

2738 - “... Câriye (bin Zafar) ( (radıyallahü anh)'den :

Bir adam başka bir adamın alt koluna kılıç vurup mafsal olmayan bir yerden kesip kopardı. Kolu koparılan adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e müracaatla, kolunu kesenden hakkını almasını istedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kolu kesilene diyet ödemeyi emretti. Adam :

— Yâ Resûlallah ben kısas istiyorum (yani kolumu kesen hasmımın kolunun kesilmesini istiyorum), dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (adama) :

(Diyeti al. Allah diyeti sana mübarek eylesin, ) buyurdu ve onun için hasmının kısas edilmesine hükmetmedi. "

2739 - “... El-Abbâs bin Abdilmuttalib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

(Ne me'mûne (beyin zarına ulaşan yara) da, ne câife (bedenin iç kısmına ulaşan yara) da ne de münakkıla (kemiği kırıp yerinden kaydıran yara) da kısas (yani misilleme) vardır. (Yani başkasını böyle yaralayan kimseye ceza olarak misilleme yapılmaz. )

٩ - باب مَا لاَ قَوَدَ فِيهِ

٢٧٣٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، وَعَمَّارُ بْنُ خَالِدٍ الْوَاسِطِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ، عَنْ دَهْثَمِ بْنِ قُرَّانَ، حَدَّثَنِي نِمْرَانُ بْنُ جَارِيَةَ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَجُلاً، ضَرَبَ رَجُلاً عَلَى سَاعِدِهِ بِالسَّيْفِ فَقَطَعَهَا مِنْ غَيْرِ مَفْصِلٍ فَاسْتَعْدَى عَلَيْهِ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَمَرَ لَهُ بِالدِّيَةِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أُرِيدُ الْقِصَاصَ ‏.‏ فَقَالَ ‏( خُذِ الدِّيَةَ بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِيهَا ‏)‏.‏ وَلَمْ يَقْضِ لَهُ بِالْقِصَاصِ ‏.‏

٢٧٣٩ - حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا رِشْدِينُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ، عَنْ مُعَاذِ بْنِ مُحَمَّدٍ الأَنْصَارِيِّ، عَنِ ابْنِ صُهْبَانَ، عَنِ الْعَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( لاَ قَوَدَ فِي الْمَأْمُومَةِ وَلاَ الْجَائِفَةِ وَلاَ الْمُنَقِّلَةِ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8- MAKTULÜN VELİSİ İLE KISÂS VEYA DİYET ARASINA GİREN (YÂNÎ ONA MANÎ OLAN) KİMSE

2737) ". , . (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Kim nasıl olduğu belirsiz bir karışıklık içinde veya yakınlarını savunma esnasında bir taş veya bir kamçı ya da bir sopa ile (öldürme kasdı olmaksızın) öldürürse o kimse üzerine hatâen (yanlışlıkla) öldürme diyeti (vâcib) dir. Kim (bu ortamda) kasden öldürürse bu (öldürme) kısasta sebebidir. Kim de katil ile kısas arasına girer (yani katilin öldürülmesine engel olur) ise, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti o kimse üzerine olsun (veya üzerinedir). O kimseden ne tevbe kabul olunur, ne de fidye (veya o kimsenin ne nafile ibâdeti ne de farz ibâdeti kabul olunur. )

٨ - باب مَنْ حَالَ بَيْنَ وَلِيِّ الْمَقْتُولِ وَبَيْنَ الْقَوَدِ أَوِ الدِّيَةِ

٢٧٣٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَعْمَرٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ كَثِيرٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ طَاوُسٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، رَفَعَهُ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏( مَنْ قَتَلَ فِي عِمِّيَّةٍ أَوْ عَصَبِيَّةٍ بِحَجَرٍ أَوْ سَوْطٍ أَوْ عَصًا فَعَلَيْهِ عَقْلُ الْخَطَإِ وَمَنْ قَتَلَ عَمْدًا فَهُوَ قَوَدٌ وَمَنْ حَالَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللَّهِ وَالْمَلاَئِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ لاَ يُقْبَلُ مِنْهُ صَرْفٌ وَلاَ عَدْلٌ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget