KOŞU YARIŞMASI İÇİN KONULAN ÖDÜL VE ÖDÜLLÜ AT YARIŞTIRMAK BÂBI
44- KOŞU YARIŞMASI İÇİN KONULAN ÖDÜL VE ÖDÜLLÜ AT YARIŞTIRMAK BÂBI
2986 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
(Kim önüne geçilmekten emin olmadığı (yani yarışmayı kazanacağını kesinlikle bilmediği) halde bir atı (yarışacak) iki atın arasına koyar (ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma kumar değildir. Kim de önüne geçilmekten emin olduğu (yani yarışmayı kazanacağını kesinlikle bildiği) halde bir atı (yarışacak) iki at arasına koyar (ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma kumardır.) "
2987 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir :
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bâzı atları tadmîr etti (yani idmana çekip zayıflattırdı). Sonra O, tadmîr (idman) edilen atları Hafya'dan Seniyyetti'l-Vedâ'a kadar koşturur (yarıştırır) di. Ve tadmîr (idman) edilmemiş olan atları (da) Seniyyetü'l-Vedâ'dan Benî Züreyka mescidine kadar koşturur (yarıştırır) dı. "
2988 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Müsabaka ödülü yalnız deve ve at (koşusun) da vardır. (Bir de ok yarışmasında bulunur. )
٤٤ - باب السَّبَقِ وَالرِّهَانِ
٢٩٨٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، قَالاَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ بْنُ حُسَيْنٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَنْ أَدْخَلَ فَرَسًا بَيْنَ فَرَسَيْنِ وَهُوَ لاَ يَأْمَنُ أَنْ يَسْبِقَ فَلَيْسَ بِقِمَارٍ وَمَنْ أَدْخَلَ فَرَسًا بَيْنَ فَرَسَيْنِ وَهُوَ يَأْمَنُ أَنْ يَسْبِقَ فَهُوَ قِمَارٌ ).
٢٩٨٧ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ ضَمَّرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الْخَيْلَ فَكَانَ يُرْسِلُ الَّتِي ضُمِّرَتْ مِنَ الْحَفْيَاءِ إِلَى ثَنِيَّةِ الْوَدَاعِ وَالَّتِي لَمْ تُضَمَّرْ مِنْ ثَنِيَّةِ الْوَدَاعِ إِلَى مَسْجِدِ بَنِي زُرَيْقٍ .
٢٩٨٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ أَبِي الْحَكَمِ، - مَوْلَى بَنِي لَيْثٍ - عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لاَ سَبَقَ إِلاَّ فِي خُفٍّ أَوْ حَافِرٍ ).