بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
10- HAYATTA OLAN BİR KİMSE HACC'A GİTMEYE VÜCUTÇA GÜCÜ YETMEDİĞİ ZAMAN ONUN YERİNE HAC ETME (HÜKMÜNÜN BEYÂNI)
3018 - “... Ebû Rezîn (Lakît bin Âmir) el-Ukaylî (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre:
Kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelerek:
Yâ Resûlallah! Babam çok yaşlıdır, ne hacc'a ne Umre'ye ne de yolculuk etmeye (bedenen) gücü yetmez (Ne buyurulur?), demiş. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (de Ebû Rezîn'e) :
(Sen baban yerine hac ve umre et,) buyurmuştur. "
3019 - “... Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir:
(Veda hacc'ı esnasında) Has'am (kabilesin) den bir kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek:
Yâ Resûlallah! Benim babam cidden çok yaşlı, ihtiyardır, bunamıştır. Allah'ın kullarına farz kıldığı hac babama da erişmiş (yani farz olmuş) tur. Halbuki bu farizayı edâ etmeye (bedenen) gücü yetmez (binek hayvanı üstünde duramaz). Onun yerine hac farizasını benim ifâ etmem ona kâfi gelir mi? diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Evet,) buyurdu. "
3020 - “... Husayn bin Avf (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Ben (bir kere) :
Yâ Resûlallah! Babama hac (farizası) erişti. Halbuki babamın hacc'a bedenen gücü yetmez, meğer ki binit üstünde bağlana, dedim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir saat sustu. Sonra:
(Babana bedel olarak sen hacc'a git,) buyurdu. "
3021 - “... İbn-i Abbâs'ın kardeşi el-Fadl (bin Abbâs) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre :
Kendisi (Veda hacc'ında) Kurban bayramının ilk günü sabahı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in redif'i idi (Yani Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bindiği devenin arka kısmına onu bindirmişti). Bir ara Has'am (kabilesin) den bir kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak:
Yâ Resûlallah! Allah'ın kullan üzerinde hac hususundaki farizası babama çok yaşlı ve ihtiyar hâlinde erişti (Yani babama bu halde iken hac farz oldu). Babam (hayvana) binemez (deve üstünde duramaz) haldedir. Ben ona bedel olarak hac edebilir miyim? diye sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Evet, (edebilirsin!) Çünkü eğer babanın zimmetinde bir (kul) borcu olsaydı sen onu öderdin,) buyurdu. "
١٠ - باب الْحَجِّ عَنِ الْحَىِّ، إِذَا لَمْ يَسْتَطِعْ
٣٠١٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ سَالِمٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ أَوْسٍ، عَنْ أَبِي رَزِينٍ الْعُقَيْلِيِّ، أَنَّهُ أَتَى النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أَبِي شَيْخٌ كَبِيرٌ لاَ يَسْتَطِيعُ الْحَجَّ وَلاَ الْعُمْرَةَ وَلاَ الظَّعَنَ . قَالَ ( حُجَّ عَنْ أَبِيكَ وَاعْتَمِرْ ).
٣٠١٩ - حَدَّثَنَا أَبُو مَرْوَانَ، مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ الْعُثْمَانِيُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ الدَّرَاوَرْدِيُّ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ عَيَّاشِ بْنِ أَبِي رَبِيعَةَ الْمَخْزُومِيِّ، عَنْ حَكِيمِ بْنِ حَكِيمِ بْنِ عَبَّادِ بْنِ حُنَيْفٍ الأَنْصَارِيِّ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ امْرَأَةً، مِنْ خَثْعَمٍ جَاءَتِ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أَبِي شَيْخٌ كَبِيرٌ قَدْ أَفْنَدَ وَأَدْرَكَتْهُ فَرِيضَةُ اللَّهِ عَلَى عِبَادِهِ فِي الْحَجِّ وَلاَ يَسْتَطِيعُ أَدَاءَهَا فَهَلْ يُجْزِئُ عَنْهُ أَنْ أُؤَدِّيَهَا عَنْهُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( نَعَمْ ).
٣٠٢٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كُرَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي حُصَيْنُ بْنُ عَوْفٍ، قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أَبِي أَدْرَكَهُ الْحَجُّ وَلاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَحُجَّ إِلاَّ مُعْتَرِضًا . فَصَمَتَ سَاعَةً ثُمَّ قَالَ ( حُجَّ عَنْ أَبِيكَ ).
٣٠٢١ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِيُّ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنْ أَخِيهِ الْفَضْلِ، أَنَّهُ كَانَ رِدْفَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ غَدَاةَ النَّحْرِ فَأَتَتْهُ امْرَأَةٌ مِنْ خَثْعَمٍ فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ فَرِيضَةَ اللَّهِ فِي الْحَجِّ عَلَى عِبَادِهِ أَدْرَكَتْ أَبِي شَيْخًا كَبِيرًا لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَرْكَبَ أَفَأَحُجُّ عَنْهُ قَالَ ( نَعَمْ فَإِنَّهُ لَوْ كَانَ عَلَى أَبِيكِ دَيْنٌ قَضَيْتِيهِ ).