بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
24- HAC (İÇİN İHRAMA GİRİLDİĞİN)DE (HAC İBÂDETİNİ TAMAMLAMAYA BÎR ENGEL ÇIKTIĞI TAKDİRDE İHRAMDAN ÇIKMAYI) ŞART KOŞMA (HÜKMÜNÜN BEYÂNI)
3049 - “... Ebû Bekir bin Abdillah bin Zübeyr'in nenesi (râvî demiştir ki: Nenesi sözcüğü ile Esma binti Ebî Bekir'in mi, Su'dâ bint-i Avfra mı kasdedildiğini bilemiyorum) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Dubâa bint-i (Zübeyr bin) Abdulmuttalib (radıyallahü anhâ) 'nın yanına girdi ve:
(Yâ halam! Seni hacc'a gitmekten alakoyan mâni nedir?) diye sordu. Dubâa :
Ben hasta bir kadınım ve hastalığımın hac menâsikini (ibâdetini) tamamlamama engel olmasından korkarım, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ona .
(Sen ihrama gir ve hac ibadetini ikmâl etmekten (hastalık gibibir sebeble) alakonulduğun yerde ihramdan çıkmanı şart koş,) buyurdu. "
3050 - “... Dubâa (bînt-i Zübeyr bin Abdilmuttalib) (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:
Ben hasta iken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma girdi ve (bana) :
(Sen bu yıl hacc'a gitmek istemiyor musun?) buyurdu. Ben: Yâ Resûlallah! Ben cidden hastayım, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Sen hacc'a git ve (ihrama girerken) de ki: (Allahım!) Beni hac menâsikinî ikmâl etmekten (hastalık gibi bir sebeble) alakoyduğun yerde ihramdan çıkacağım), buyurdu. "
3051 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir :
Dubâa bint-i Zübeyr bin Abdilmuttalib (radıyallahü anhâ) (bir kere) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek : Ben vücûdunda ağırlık bulunan bir kadınım ve ben cidden hacc'a gitmek istiyorum. Bu durumda, hac niyetiyle nasıl ihrama gireyim? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:
(Sen hac niyetiyle ihrama gir ve (ihrama girerken Allahım!) Beni hac menâsikini ikmâl etmekten (hastalık gibi bir sebeble) alakoyduğun yerde ihramdan çıkacağım, diye şart koş,) buyurdu. "
٢٤ - باب الشَّرْطِ فِي الْحَجِّ
٣٠٤٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا أَبِي ح، وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ حَكِيمٍ، عَنْ أَبِي بَكْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ جَدَّتِهِ، - قَالَ لاَ أَدْرِي أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِي بَكْرٍ أَوْ سُعْدَى بِنْتِ عَوْفٍ . أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ دَخَلَ عَلَى ضُبَاعَةَ بِنْتِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ فَقَالَ ( مَا يَمْنَعُكِ يَا عَمَّتَاهُ مِنَ الْحَجِّ ). فَقَالَتْ أَنَا امْرَأَةٌ سَقِيمَةٌ وَأَنَا أَخَافُ الْحَبْسَ . قَالَ ( فَأَحْرِمِي وَاشْتَرِطِي أَنَّ مَحِلَّكِ حَيْثُ حُبِسْتِ ).
٣٠٥٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ، وَوَكِيعٌ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ ضُبَاعَةَ، قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَأَنَا شَاكِيَةٌ فَقَالَ ( أَمَا تُرِيدِينَ الْحَجَّ الْعَامَ ( قُلْتُ إِنِّي لَعَلِيلَةٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ ( حُجِّي وَقُولِي مَحِلِّي حَيْثُ تَحْبِسُنِي ).
٣٠٥١ - حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ، بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، أَخْبَرَنِي أَبُو الزُّبَيْرِ، أَنَّهُ سَمِعَ طَاوُسًا، وَعِكْرِمَةَ، يُحَدِّثَانِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ جَاءَتْ ضُبَاعَةُ بِنْتُ الزُّبَيْرِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَتْ إِنِّي امْرَأَةٌ ثَقِيلَةٌ وَإِنِّي أُرِيدُ الْحَجَّ فَكَيْفَ أُهِلُّ قَالَ ( أَهِلِّي وَاشْتَرِطِي أَنَّ مَحِلِّي حَيْثُ حَبَسْتَنِي ).