Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 40- HAC MENÂSİKİNE (BAŞLAYINCAYA) KADAR (HAC MEVSİMİNDE) UMRE'DEN YARARLANMAK (YÂNİ UMRE YAPMAKLA SEVAB KAZANMAK) BÂBI

3090 - “... Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in El-Akîk (deresin) de iken şöyle buyurduğunu (kulağımla) işittim;

(Bana Rabbim tarafından bir gelen (yani Cebrail) geldi ve: Bu mübarek derede namaz kıl ve de ki: Bu, hac içinde bir umre'dir, diye talimat verdi.)

3091 - “... Surâka bin (Mâlik) bin Cu'şum (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu derede hitabet etmek üzere ayağa kalktı ve:

(Bilmiş olun ki umre kıyamete dek hacc'a şüphesiz dâhil oldu,) buyurdu. "

3092 - “... Mutarrif bin Abdillah bîn eş-Şıhhîr (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir İmrân bin el-Husayn (radıyallahü anh), bana şöyle dedi: Bu günden sonra Allah'ın seni yararlandıracağı umulan bir hadîsi sana rivâyet edeyim: Bilmiş ol ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ailesinden bir grup Zilhicce ayının (ilk) on gününde şüphesiz umre ettiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'de bunu menetmedi ve bunun neshine dâir bir âyet inmedi. Sonra bir adam bunun (yani Haccı Temettü) hakkında kendi görüşüne dayak dilediği şeyi söyledi (yani Hacc-ı Temettü'a karşı çıktı). "

3093 - “... Ebû Mûsâ el-Eş'arî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre:

Kendisi Hacc-ı Temettü'a fetva veriyordu. Sonra bir adam kendisine :

Sen fetvanın bâzısını geciktir, fetva işini bırak. Çünkü mü'minlerin Emirinin (yani halîfe Ömer'in) senden sonra hac ve umre menâsiki hakkında ihdas ettiği şeyi (ki Hacc-ı Temettü menetmektir) bilmiyorsun, dedi.

(Ebû Mûsâ demiş ki) sonra nihayet ben mü’minlerin emirine rastladım ve ona sordum. Bunun üzerine (Halife) Ömer (radıyallahü anh) dedi ki:

Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ve Ashâbının hacc-ı temettü'ü yaptıklarını şüphesiz biliyorum. Ve lâkin ben hacı adaylarının (Arafat'a çıkacakları zamana kadar) el-Erâk (ağacı) altında (bile) karılarına yaklaşmaya devam edip sonra başlarından boy abdesti suyu damladığı bir vaziyette hacc'a başlamalarını (Arafat'a çıkmalarını) kerih gördüm. "

٤٠ - باب التَّمَتُّعِ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ

٣٠٩٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ، ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِيُّ، - يَعْنِي دُحَيْمًا - حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ، حَدَّثَنِي يَحْيَى بْنُ أَبِي كَثِيرٍ، حَدَّثَنِي عِكْرِمَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَبَّاسٍ، قَالَ حَدَّثَنِي عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ، قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقُولُ وَهُوَ بِالْعَقِيقِ ‏( أَتَانِي آتٍ مِنْ رَبِّي فَقَالَ صَلِّ فِي هَذَا الْوَادِي الْمُبَارَكِ وَقُلْ عُمْرَةٌ فِي حَجَّةٍ ‏)‏.‏ وَاللَّفْظُ لِدُحَيْمٍ ‏.‏

٣٠٩١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ مِسْعَرٍ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكَ بْنِ مَيْسَرَةَ، عَنْ طَاوُسٍ، عَنْ سُرَاقَةَ بْنِ جُعْشُمٍ، قَالَ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ خَطِيبًا فِي هَذَا الْوَادِي فَقَالَ ‏( أَلاَ إِنَّ الْعُمْرَةَ قَدْ دَخَلَتْ فِي الْحَجِّ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ‏)‏.‏

٣٠٩٢ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، عَنِ الْجُرَيْرِيِّ، عَنْ أَبِي الْعَلاَءِ، يَزِيدَ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ أَخِيهِ، مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ قَالَ قَالَ لِي عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ إِنِّي أُحَدِّثُكَ حَدِيثًا لَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يَنْفَعَكَ بِهِ بَعْدَ الْيَوْمِ اعْلَمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَدْ أَعْمَرَ طَائِفَةً مِنْ أَهْلِهِ فِي الْعَشْرِ مِنْ ذِي الْحِجَّةِ وَلَمْ يَنْهَ عَنْهُ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَلَمْ يَنْزِلْ نَسْخُهُ قَالَ فِي ذَلِكَ بَعْدُ رَجُلٌ بِرَأْيِهِ مَا شَاءَ أَنْ يَقُولَ ‏.‏

٣٠٩٣ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، ح وَحَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ الْجَهْضَمِيُّ، حَدَّثَنِي أَبِي قَالاَ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنِ الْحَكَمِ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ أَبِي مُوسَى، عَنْ أَبِي مُوسَى الأَشْعَرِيِّ، أَنَّهُ كَانَ يُفْتِي بِالْمُتْعَةِ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ رُوَيْدَكَ بَعْضَ فُتْيَاكَ فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِي مَا أَحْدَثَ أَمِيرُ الْمُؤْمِنِينَ فِي النُّسُكِ بَعْدَكَ ‏.‏ حَتَّى لَقِيتُهُ بَعْدُ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ عُمَرُ قَدْ عَلِمْتُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَعَلَهُ وَأَصْحَابُهُ وَلَكِنِّي كَرِهْتُ أَنْ يَظَلُّوا بِهِنَّ مُعْرِسِينَ تَحْتَ الأَرَاكِ ثُمَّ يَرُوحُونَ بِالْحَجِّ تَقْطُرُ رُءُوسُهُمْ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 39- HACC-I KIRAN EDEN KİMSENİN (FARZ OLAN) TAVAF (SAYISININ BEYÂNI)

3086 - “... Câbir bin Abdillah, İbn-i Ömer ve İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbileriyle beraber (Veda haccında Mekke'ye) geldikleri zaman Resûllulah ve (Hacc-ı Kırân'a niyetlenen) sahâbîler, umre ve hac için (Ka'be'nin etrafında yedi defa dolaşmak suretiyle) ancak bir defa tavaf ettiler. "

3087 - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Veda haccında) hac ve umre için (farz olarak) bir defa tavaf etti. "

3088 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre :

Kendisi Hacc-ı Kırân'a niyet etmiş olarak (Mekke'ye) geldi. Sonra yedi defa Ka'be etrafında dolaşmak suretiyle tavaf etti ve Safa ile Merve arasında sa'y etti. Sonra: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle yaptı, dedi. "

3089 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur :

(Kim hac ve umre niyetiyle ihrama girerse (yani Hacc-ı Kırân'a başlarsa) hac ve umresi için bir tavaf kifayet eder ve o kimse haccını tamamlayıp da hac ve umrenin her ikisinin ihramından beraber çıkıncaya kadar ihramdan çıkamaz.) "

٣٩ - باب طَوَافِ الْقَارِنِ

٣٠٨٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَعْلَى بْنِ حَارِثٍ الْمُحَارِبِيُّ، حَدَّثَنَا أَبِي، عَنْ غَيْلاَنَ بْنِ جَامِعٍ، عَنْ لَيْثٍ، عَنْ عَطَاءٍ، وَطَاوُسٍ، وَمُجَاهِدٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، وَابْنِ، عُمَرَ وَابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ لَمْ يَطُفْ هُوَ وَأَصْحَابُهُ لِعُمْرَتِهِمْ وَحَجَّتِهِمْ حِينَ قَدِمُوا إِلاَّ طَوَافًا وَاحِدًا ‏.‏

٣٠٨٧ - حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، حَدَّثَنَا عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ، عَنْ أَشْعَثَ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ طَافَ لِلْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ طَوَافًا وَاحِدًا ‏.‏

٣٠٨٨ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ خَالِدٍ الزَّنْجِيُّ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ قَدِمَ قَارِنًا فَطَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعًا وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ قَالَ هَكَذَا فَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏.‏

٣٠٨٩ - حَدَّثَنَا مُحْرِزُ بْنُ سَلَمَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( مَنْ أَحْرَمَ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ كَفَى لَهُمَا طَوَافٌ وَاحِدٌ وَلَمْ يَحِلَّ حَتَّى يَقْضِيَ حَجَّهُ وَيَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 38- HAC VE UMRE'Yİ BERABER EDÂ EDEN (YÂNİ HACC-I KIRAN NİYETİYLE İHRAMA GİREN)

3081- ... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir:

Biz (Veda haccı yılı) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde Mekke'ye (gitmek üzere Medine'den yola) çıktık. Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den:

(Lebbeyke, bir umre'ye ve bir hacc'a niyetlendim,) buyruğunu işittim. "

3082 - “... Enes (bin Mâlik) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre;. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Veda haccında) :

(Allahım! Bir umre ve bir hac ile emrine amadeyim (dâvetine icabet etmekteyim)) buyurmuştur. "

3083 - “... Es-Subey bin Ma'bed (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Ben Hıristiyan bir adamdım. Sonra müslüman oldum ve hac ile umre (yani Hacc-i Kıran) niyetiyle ihrama girdim. Sonra Selmân bin Rebia ve Zeyd bin Suhân (radıyallahü anhümâ) Kadisiyye'de benim hac ve umre'nin her ikisi için de Lebbeyk duasını okumakta olduğumu işittiler. Bunun üzerine bu iki zât (bana işaretle) :

Şu adam devesinden daha idraksizdir (yani Hacc-ı îfrâdın daha faziletli olduğu bilincinden mahrumdur), dediler. Onlar bu sözleriyle sanki bana bir dağ yüklediler. (Yani sözleri bana çok ağır geldi). Sonra ben Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'in yanına vardım ve olup biteni ona arz ettim. Bunun üzerine Ömer (radıyallahü anh) onlara yönelip kınamada bulundu. Sonra bana dönüp: Sen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sünnetine hidâyet olundun, sen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sünnetine hidâyet olundun (yani yaptığın iş O'nun sünnetine uygundur), dedi.

(Râvî) Hişâm kendi rivâyetinde dedi ki: Şakîk: Ben ve Mesrûk çok kere gidip es-Subey bin Ma'bed'e bu olayı soruyorduk, demiştir.

3084) ..... senediyle de es-Subey bin Ma'bed (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi: Hırıstiyanlık dininden müslümanlığa yeni dönmüştüm. Müslümanlığı kabul edip (sünnet'e uymak için) gayret ve çalışmamda kusur etmedim. Sonra hac ve umre niyetiyle ihrama girdim (Yani Hacc-ı Kırân'a başladım), demiş ve yukarıdaki hadîsin mislini anlatmıştır. "

3085 - “... Ebû Talha (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hac ve umre'yi beraber ifâ etti (yani hacc-ı kırân'ı edâ etti. )

Gerek bu bâbta rivâyet edilen hadisler, gerekse benzeri hadîsler Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in Hacc-ı Kıran ettiğine açıkça delâlet ederler. Bu durum sahâbilerden bir cemaattan rivâyet edilmiştir. İbn-i Ömer, Âişe, Câbir, Ömer bin el-Hattâb, Ali, İmrân bin Husayn ve Süraka bin Mâlik (radıyallahü anhüm) anılan cemaattandır. Bundan önceki bâbta rivâyet edilen hadîslerin zahirine göre ise Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) Hacc-ı İfrâd etmiştir. Hicretten sonra Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in yalnız bir defa hacca gittiği sabittir. Bu da hicretin 10. yılı edilen meşhur Veda haccıdır.

٣٨ - باب مَنْ قَرَنَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ

٣٠٨١ - حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ الْجَهْضَمِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِلَى مَكَّةَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ ‏( لَبَّيْكَ عُمْرَةً وَحَجَّةً ‏)‏.‏

٣٠٨٢ - حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ، حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ، عَنْ أَنَسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( لَبَّيْكَ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ ‏)‏.‏

٣٠٨٣ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَهِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ عَبْدَةَ بْنِ أَبِي لُبَابَةَ، قَالَ سَمِعْتُ أَبَا وَائِلٍ، شَقِيقَ بْنَ سَلَمَةَ يَقُولُ سَمِعْتُ الصُّبَىَّ بْنَ مَعْبَدٍ، يَقُولُ كُنْتُ رَجُلاً نَصْرَانِيًّا فَأَسْلَمْتُ فَأَهْلَلْتُ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ فَسَمِعَنِي سَلْمَانُ بْنُ رَبِيعَةَ وَزَيْدُ بْنُ صُوحَانَ وَأَنَا أُهِلُّ بِهِمَا جَمِيعًا بِالْقَادِسِيَّةِ فَقَالاَ لَهَذَا أَضَلُّ مِنْ بَعِيرِهِ فَكَأَنَّمَا حَمَلاَ عَلَىَّ جَبَلاً بِكَلِمَتِهِمَا فَقَدِمْتُ عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَأَقْبَلَ عَلَيْهِمَا فَلاَمَهُمَا ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَىَّ فَقَالَ هُدِيتَ لِسُنَّةِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ هُدِيتَ لِسُنَّةِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏.‏ قَالَ هِشَامٌ فِي حَدِيثِهِ قَالَ شَقِيقٌ فَكَثِيرًا مَا ذَهَبْتُ أَنَا وَمَسْرُوقٌ نَسْأَلُهُ عَنْهُ ‏.‏

٣٠٨٤ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَخَالِي يَعْلَى قَالُوا حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ، عَنْ شَقِيقٍ، عَنِ الصُّبَىِّ بْنِ مَعْبَدٍ، قَالَ كُنْتُ حَدِيثَ عَهْدٍ بِنَصْرَانِيَّةٍ فَأَسْلَمْتُ فَلَمْ آلُ أَنْ أَجْتَهِدَ، فَأَهْلَلْتُ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ ‏.‏ فَذَكَرَ نَحْوَهُ ‏.‏

٣٠٨٥ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، عَنِ الْحَسَنِ بْنِ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي أَبُو طَلْحَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَرَنَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget