Ramazan Ayında Gündüzün Karısıyla Cinsi Münasebet Yapan Kimse Hakkında
19. Bab—Ramazan Ayında Gündüzün Karısıyla Cinsi Münasebet Yapan Kimse Hakkında
1769. Bize Süleyman b. Davud el-Haşimi rivâyet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Sa'd, ez-Zühri'den, (O) Humeyd b. Abdirrahman'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adam gelip; "mahvoldum!" dedi. (Resûl-i Ekrem); "Peki, seni mahveden nedir?" buyurdu. (O adam); "Ramazan ayında (gündüzün) karımla cinsi münasebet yaptım" dedi. (Resûl-i Ekrem); "O halde bir köle âzâd et!" buyurdu. (Adam); "bende (köle) yok" dedi, (Resûl-i Ekrem); "O halde peşpeşe iki ay oruç tut!" buyurdu. (Adam); "gücüm yetmez" dedi. (Resûl-i Ekrem); "Peki, altmış yoksulu doyur!" buyurdu. (Adam); "(Bu kadar yiyeceği) bulamam" dedi. (Ebu Hüreyre, sözüne devamla) dedi ki, derken Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem), içinde hurma bulunan bir zenbil getirildi. O zaman (Hazret-i Peygamber); "(O meseleyi) soran nerede? Şunu sadaka olarak ver!" buyurdu. (Adam da; "benim ailemden daha fakire mi (vereceğim), ya Resûlüllah? Vallahi, şu (Medine'nin) iki taşlığı arasında bizden daha fakir olan hiçbir ev ehli yoktur" dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yan dişleri görünecek kadar gülerek; "O halde siz (ona daha müstehaksınız)" buyurdu.
1770. Bize Ubeydullah b. Abdilmecid rivâyet edip (dedi ki), bize Malik, İbn Şihâb'dan, (O) Humeyd b. Abdirrahman'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, "Bir adam Ramazanda orucunu bozdu..." Sonra O, (yani Ubeydullah veya Malik, yukarıdakinin benzeri olan) Hadisi zikretti.
1771. Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Saîd el-Ensari rivâyet etti ki, Abdurrahman ibnu'l-Kasım O'na haber vermiş ki, Muhammed b. Ca'fer ibnu'z-Zübeyr kendisine haber vermiş ki, O, Hazret-i Âişe'yi, şöyle derken işitmiş: (Birgün) bir adam Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup, yandığını (mahvolduğunu) söyledi. (Hazret-i Peygamber) de ona, kendisine ne olduğunu sordu. O, hanımıyla Ramazanda cinsi münasebet yaptığını söyledi. Derken Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem), arak denilen ve içinde hurma bulunan bir zenbil getirildi de (Resûlüllah); "Yanıp (mahvolan) kimse nerede?" buyurdu. Adam da ayağa kaltı. O zaman (Hazret-i Peygamber); "Şunu sadaka olarak ver!" buyurdu.
١٩- باب فِى الَّذِى يَقَعُ عَلَى امْرَأَتِهِ فِى شَهْرِ رَمَضَانَ نَهَاراً
١٧٦٩ - أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْهَاشِمِىُّ أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : أَتَى رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- رَجُلٌ فَقَالَ : هَلَكْتُ. قَالَ :( وَمَا أَهْلَكَكَ؟ ). قَالَ : وَاقَعْتُ امْرَأَتِى فِى شَهْرِ رَمَضَانَ. قَالَ :( فَأَعْتِقْ رَقَبَةً ). قَالَ : لَيْسَ عِنْدِى. قَالَ : ( فَصُمْ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ ). قَالَ : لاَ أَسْتَطِيعُ. قَالَ :( فَأَطْعِمْ سِتِّينَ مِسْكِيناً ). قَالَ : لاَ أَجِدُ. قَالَ : فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بِعَرَقٍ فِيهِ تَمْرٌ. فَقَالَ :( أَيْنَ السَّائِلُ؟ تَصَدَّقْ بِهَذَا ). فَقَالَ : أَعَلَى أَفْقَرَ مِنْ أَهْلِى يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ فَوَاللَّهِ مَا بَيْنَ لاَبَتَيْهَا أَهْلُ بَيْتٍ أَفْقَرَ مِنَّا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( فَأَنْتُمْ إِذاً ). وَضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ أَنْيَابُهُ.
١٧٧٠ - أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ : أَنَّ رَجُلاً أَفْطَرَ فِى رَمَضَانَ. فَذَكَرَ الْحَدِيثَ.
١٧٧١ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الأَنْصَارِىُّ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ الْقَاسِمِ أَخْبَرَهُ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ جَعْفَرِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ عَبَّادَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّهُ سَمِعَ عَائِشَةَ تَقُولُ : إِنَّ رَجُلاً سَأَلَ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ : إِنَّهُ احْتَرَقَ فَسَأَلَهُ :( مَا لَهُ؟ ). فَقَالَ : أَصَابَ أَهْلَهُ فِى رَمَضَانَ ، فَأُتِىَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بِمِكْتَلٍ يُدْعَى الْعَرَقَ فِيهِ تَمْرٌ ، فَقَالَ :( أَيْنَ الْمُحْتَرِقُ؟ ). فَقَامَ الرَّجُلُ. فَقَالَ : ( تَصَدَّقْ بِهَذَا ).