Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 15. Bâb—Muhakeme Olmak İçin Müslümanların Hakimlerine Başvurduklarında Ehl-i Kitab Arasında Hüküm Vermek Hakkında

2376. Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Zuheyr rivâyet edip (dedi ki), bize Mûsa b. Ukbe, Nâfi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki; (birgün) yahûdiler, kendilerinden olan, zina etmiş bir erkekle bir kadını Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) getirmişlerdi de O; "Sizden zina eden kimselere siz nasıl (muamele) yaparsınız?" buyurmuştu. Onlar; "(zina edenler hakkında) onda (yani Tevrat'ta) hiçbir şey bulamamaktayız!" demişlerdi. O zaman Abdullah b. Selam onlara; "yalan söylediniz. Tevrat'ta recin (hükmü) vardır. Eğer doğru söylemişseniz, Tevrat'ı getirip okuyun!" demiş, onlar da Tevrat'ı getirmişlerdi. (Tevrat'ı incelemeye başladıklarında) içlerinden onu okumakta olan okuyucusu, avucunu recm âyetinin üzerine koymuş, (Abdullah b. Selâm) da; "bu nedir?" demişti. (Oradakiler) bunu görünce O (yani Tevrat okuyucusu); "bu recm ayetidir!" cevabını vermişti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (zina etmiş olan erkek ve kadın) ile ilgili emrini vermişti de onlar, mescidin yanında cenazelerin konulduğu yere yakın bir yerde recmedilmişlerdi. Abdullah (İbn Ömer) sözüne şöyle devam etti: "O zaman ben (zina eden kadının) arkadaşını, taşlardan korumak maksadıyla onun üzerine eğilirken görmüştüm."

١٥- باب فِى الْحُكْمِ بَيْنَ أَهْلِ الْكِتَابِ إِذَا تَحَاكَمُوا إِلَى حُكَّامِ الْمُسْلِمِينَ

٢٣٧٦ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ : أَنَّ الْيَهُودَ جَاءُوا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بِرَجُلٍ مِنْهُمْ وَامْرَأَةٍ قَدْ زَنَيَا فَقَالَ :( كَيْفَ تَفْعَلُونَ بِمَنْ زَنَى مِنْكُمْ؟ ). قَالُوا : لاَ نَجِدُ فِيهَا شَيْئاً. فَقَالَ لَهُمْ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ : كَذَبْتُمْ فِى التَّوْرَاةِ الرَّجْمُ ، { فَأْتُوا بِالتَّوْرَاةِ فَاتْلُوهَا إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ }. فَجَاءُوا بِالتَّوْرَاةِ فَوَضَعَ مِدْرَاسُهَا الَّذِى يَدْرُسُهَا مِنْهُمْ كَفَّهُ عَلَى آيَةِ الرَّجْمِ فَقَالَ : مَا هَذِهِ؟ فَلَمَّا رَأَوْا ذَلِكَ قَالُوا : هِىَ آيَةُ الرَّجْمِ. فَأَمَرَ بِهِمَا رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَرُجِمَا قَرِيباً مِنْ حَيْثُ تُوضَعُ الْجَنَائِزُ عِنْدَ الْمَسْجِدِ. قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : فَرَأَيْتُ صَاحِبَهَا يَجْنَأُ عَلَيْهَا يَقِيهَا الْحِجَارَةَ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 14. Bâb—Recmedilmesi İstenilen Kimse İçin Çukur Kazılması

2374. Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Ebî Zaide, Dâvûd'dan, (O) Ebû Nadra'dan, (O da) Ebû Saîd el-Hudri'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)"Mâiz b. Mâlik'i götürüp recmedin!" buyurmuş, biz de O'nu Bakîu'l-Garrad kabristanına götürüp (recmetmiştik). O zaman, vallahi, biz ne O'nun elini kolunu bağlamış, ne de O'nun için çukur kazmıştık. Fakat O ayağa kalkmış, biz de O'na kemikler, küçük ve büyük taşlar atmıştık.

2375. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Beşîr ibnu'l-Muhâcir rivâyet edip (dedi ki), bana Abdullah b. Bureyde, babasından rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben (birgün) Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında oturmaktaydım. Derken O'na, Mâiz b. Mâlik denilen bir adam gelmiş ve O'nun yanında, zina ettiğini itiraf etmişti. O zaman (Hazret-i Peygamber) O'nu üç defa geri çevirmişti. Ardından O dördüncü defa gelip itirafta bulunmuştu. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) O'nunla ilgili emrini vermişti de, O'nun için bir çukur kazılmış ve O, göğsüne kadar onun içine konulmuştu. (Hazret-i Peygamber sonra) halka O'nu recmetmelerini emretmişti. (Onlar da recmedip) O'nu öldürmüşlerdi.

١٤- باب الْحَفْرِ لِمَنْ يُرَادُ رَجْمُهُ

٢٣٧٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى زَائِدَةَ عَنْ دَاوُدَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( انْطَلِقُوا بِمَاعِزِ بْنِ مَالِكٍ فَارْجُمُوهُ ). فَانْطَلَقْنَا بِهِ إِلَى بَقِيعِ الْغَرْقَدِ ، فَوَاللَّهِ مَا أَوْثَقْنَاهُ وَلاَ حَفَرْنَا لَهُ ، وَلَكِنْ قَامَ فَرَمَيْنَاهُ بِالْعِظَامِ وَالْخَزَفِ وَالْجَنْدَلِ.

٢٣٧٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا بَشِيرُ بْنُ الْمُهَاجِرِ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كُنْتُ جَالِساً عِنْدَ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَجَاءَهُ رَجُلٌ يُقَالُ لَهُ مَاعِزُ بْنُ مَالِكٍ فَاعْتَرَفَ عِنْدَهُ بِالزِّنَا ، فَرَدَّهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ جَاءَ الرَّابِعَةَ فَاعْتَرَفَ ، فَأَمَرَ بِهِ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَحُفِرَ لَهُ حُفْرَةٌ فَجُعِلَ فِيهَا إِلَى صَدْرِهِ ، وَأَمَرَ النَّاسَ أَنْ يَرْجُمُوهُ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 13. Bâb—İtiraf Eden İtirafından Dönebilir (Mi?)

2373. Bize Muhammed b. Abdillah er-Rekaşî haber verip (dedi ki), bize Yezid b. Zurey’ rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed -ki O, İbn İshak b. Yesâr'dır-, rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed b. İbrahim et-Teymi, Ebu'l-Heysem b. Nasr b. Dehr el-Eslemî'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben O'nu -Ebû Muhammed (ed-Dârimî); 'Mâiz b. Mâlik'i kastediyor" demiştir-, recmedenlerin arasındaydım. Derken O, taşların isabetinin (acısını) görünce şiddetli feryâd-u figân etmişti. (Ebu'l-Heysem, sözüne devamla) şöyle dedi: Sonra bunu Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) bildirmiştik de O; "O zaman onu bıraksaydınız ya!" buyurmuştu.

١٣- باب الْمُعْتَرِفِ يَرْجِعُ عَنِ اعْتِرَافِهِ

٢٣٧٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ - هُوَ ابْنُ إِسْحَاقَ بْنِ يَسَارٍ - قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِى الْهَيْثَمِ بْنِ نَصْرِ بْنِ دَهْرٍ الأَسْلَمِىِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كُنْتُ فِيمَنْ رَجَمَهُ - قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : يَعْنِى مَاعِزَ بْنَ مَالِكٍ - فَلَمَّا وَجَدَ مَسَّ الْحِجَارَةِ جَزِعَ جَزَعاً شَدِيداً قَالَ : فَذَكَرْنَا ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( فَهَلاَّ تَرَكْتُمُوهُ؟ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget