Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 04. Bab—Dili Koruma Hakkında

2766. Bize Saîd İbnu'r-Rebi' haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Ya'lâ b. Atâ'âan, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Ben bdullah b. Süfyan'ı, babasından (naklen anlatırken) işittim ki, O şöyle demiş: Ben; "yâ Resûlüllah, bana, hakkında hiç kimseye (birşey) sorma (ihtiyacını duymayacağım) müslümanlıktaki bir işi bildirin" dedim. "Allah'tan kork, sonra dosdoğru ol!" buyurdu. (Süfyan) sözüne şöyle devam etmiş: Ben; "sonra hangi şey (önemlidir?)" dedim. (Süfyan) demiş ki, O zaman (Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)) diline işaret etti.

2767. Bize Ebu Nuaym haber verip (dedi ki), bize İbrahim -yani İbn İsmail b. Mucemmi'- rivâyet edip dedi ki, bana İbn Şihâb, Abdurrahman b. Maiz'den, (O da) Süfyan b. Abdillah'tan (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ben; "yâ Resûlüllah, bana, kendisine sarılacağım bir iş emredin" dedim. "Rabb'im Allah'tır de, sonra dosdoğru hareket et!" buyurdu. (Süfyan) sözüne şöyle devam etti: Ben; "yâ Nebiyyullah, hakkımda en çok endişe ettiğin şey nedir?" dedim. (Süfyan) dedi ki, o zaman Hazret-i Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) dilini tuttu, sonra da "Budur!" buyurdu.

2768. Bize Muhammed b. Yusuf haber verip (dedi ki), bize Malik b. Miğvel, el-A'meş'ten, (O) Ebu Süfyan'dan, (O da) Câbir'den (naklen) rivâyet eti ki, O şöyle dedi: "Ya Resûlüllah, hangi müslüman daha üstündür?" denildi de, O şöyle buyurdu: "Müslümanların, dilinden ve elinden güvenlik içinde oldukları kimse!"

٤- باب فِى حِفْظِ اللِّسَانِ

٢٧٦٦ - أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سُفْيَانَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنِى بِعَمَلٍ فِى الإِسْلاَمِ لاَ أَسْأَلُ عَنْهُ أَحَدًا. قَالَ :( اتَّقِ اللَّهَ ثُمَّ اسْتَقِمْ ). قَالَ قُلْتُ : ثُمَّ أَىُّ شَىْءٍ؟ قَالَ : فَأَشَارَ إِلَى لِسَانِهِ.

٢٧٦٧ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُجَمِّعٍ - قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مُعَاذٍ عَنْ سُفْيَانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مُرْنِى بِأَمْرٍ أَعْتَصِمُ بِهِ. قَالَ :( قُلْ رَبِّىَ اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقِمْ ). قَالَ قُلْتُ : يَا نَبِىَّ اللَّهِ مَا أَكْثَرُ مَا تَخَوَّفُ عَلَىَّ؟ قَالَ : فَأَخَذَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بِلِسَانِهِ ثُمَّ قَالَ :( هَذَا ).

٢٧٦٨ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ مِغْوَلٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قِيلَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الإِسْلاَمِ أَفْضَلُ؟ قَالَ :( مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 03. Bâb—Kulağı Koruma Hakkında

2764. Bize Amr b. Avn haber verip (dedi ki), bize Hâlid -yani ibn Abdillah-, Halid el-Hazza'dan, (O) İkrime'den, (O) İbn Abbas'tan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) haber verdi ki, O şöyle buyurdu: "-Kim hoşlanmadıkları halde bir topluluğun konuşmasına kulak verirse, (Kıyamet günü) onun kulağına kurşun akıtılır!"

2765. Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Muhammed b. İshak'tan, (O) Muhammed b. İbrahim'den, (O) Seleme b. Ebi't-Tufeyl'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "(Bakılması helâl olmayan bir şeye, nâmahrem bir kadına ansızın) bakışın ardından (tekrar) bakma! Çünkü ilki senin lehinedir, (sana bağışlanır), sonraki ise aleyhine (yazılır!)"

٣- باب فِى حِفْظِ السَّمْعِ

٢٧٦٤ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ اللَّهِ - عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( مَنِ اسْتَمَعَ إِلَى حَدِيثِ قَوْمٍ وَهُمْ لَهُ كَارِهُونَ صُبَّ فِى أُذُنِهِ الآنُكُ ).

٢٧٦٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ أَبِى الطُّفَيْلِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ لِى قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لاَ تُتْبِعِ النَّظْرَةَ النَّظْرَةَ ، فَإِنَّ الأُولَى لَكَ وَالآخِرَةَ عَلَيْكَ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 02. Bâb—Sağlık Ve Boş Zaman Hakkında

2763. Bize el-Mekki b. İbrahim haber verip (dedi ki), bize Abdullah -ki O, İbn Saîd'dir-, rivâyet etti ki; O, babasını, İbn Abbas'tan, O'nun şöyle dediğini rivâyet ederken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz sağlık ve boş zaman Allah'ın nimetlerinden iki nimettir; (ama) bunlarda insanların çoğu aldanmaktadır. "

٢- باب فِى الصِّحَّةِ وَالْفَرَاغِ

٢٧٦٣ - أَخْبَرَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ - هُوَ ابْنُ سَعِيدٍ - أَنَّهُ سَمِعَ أَبَاهُ يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( إِنَّ الصِّحَّةَ وَالْفَرَاغَ نِعْمَتَانِ مِنْ نِعَمِ اللَّهِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget