Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 44. Bâb—Kendisine Vasiyet Edilen, Vasiyet Edenden Önce Öldüğünde Ne Yapılır?

3364. Bize el-Hakem İbnu'l-Mübarek rivâyet edip (dedi ki), bize el-Velid, Hafs'dan, (O da) Mekhûl'den (naklen) haber verdi ki; O, bir adamın, birine Allah uğrunda birkaç dinar vasiyet etmesi, sonra kendisine vasiyet edilen kimsenin ("mûsa leh'in), vasiyet edenden ("musî"den) önce ölmesi meselesi hakkında şöyle dedi: "Bu (vasiyet), mûsa leh'in (cenazesinin) ailesinin yanından çıkarılmasından önce onun mirasçıları için geçerli olur!" O, sözüne şöyle devam etti: (Bu vasiyet, cenazenin ailesinin yanından çıkarılmasından sonra yapılmışsa) o, onu Allah yolunda yerine getirmek üzere, ölen mûsinin velilerine kalır!

3365. Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Eş'as'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, bir adamın, birine vasiyette bulunması, sonra mûsa leh'in, musî'den önce ölmesi meselesi hakkında şöyle dedi: "Bu (vasiyet), mûsa leh'in mirasçıları için geçerlidir!"

3366. Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Eş'as'tan, (O da) Ebû İshak es-Sebiî'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bana rivâyet edildi ki, Hazret-i Ali bunu (yani bir önceki haberde geçen şekildeki vasiyeti), el-Hasan’ın görüşü gibi geçerli kılardı.

٤٤- باب إِذَا مَاتَ الْمُوصَى قَبْلَ الْمُوصِى

٣٣٦٤ - حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا الْوَلِيدُ عَنْ حَفْصٍ عَنْ مَكْحُولٍ فِى الرَّجُلِ يُوصِى لِلرَّجُلِ بِدَنَانِيرَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَيَمُوتُ الْمُوصَى لَهُ قَبْلَ أَنْ يَخْرُجَ بِهَا مِنْ أَهْلِهِ ، قَالَ : هِىَ إِلَى أَوْلِيَاءِ الْمُتَوَفَّى الْمُوصَى يُنْفِذُونَهَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ.

٣٣٦٥ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنْ أَشْعَثَ عَنِ الْحَسَنِ فِى الرَّجُلِ يُوصِى لِلرَّجُلِ بِالْوَصِيَّةِ فَيَمُوتُ الْمُوصَى لَهُ قَبْلَ الْمُوصِى قَالَ : هِىَ جَائِزَةٌ لِوَرَثَةِ الْمُوصَى لَهُ.

٣٣٦٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنْ أَشْعَثَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ السَّبِيعِىِّ قَالَ : حُدِّثْتُ أَنَّ عَلِيًّا كَانَ يُجِيزُهَا مِثْلَ قَوْلِ الْحَسَنِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 43. Bâb—Vakıf Hakkında

3363. Bize Abdullah b. Saîd haber verip (dedi ki), bize Ebû Usâme, Hişam'dan, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki; ez-Zübeyr, satılmamak ve miras kılınmamak üzere evlerini oğullarına sadaka (vakıf) kılmış. (O vasiyet de etmiş) ki, kızlarından boşanılanın (bu evlerde), zarar vermeksizin, zarara da uğratılmaksızın oturma hakkı vardır. Şayet bu (kızı, yeniden evlenip) koca sebebiyle ihtiyaçsız hale gelirse, artık onun (oturma) hakkı olmaz!

٤٣- باب فِى الْوَقْفِ

٣٣٦٣ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ الزُّبَيْرَ جَعَلَ دُورَهُ صَدَقَةً عَلَى بَنِيهِ لاَ تُبَاعُ وَلاَ تُوَرَّثُ ، وَأَنَّ لِلْمَرْدُودَةِ مِنْ بَنَاتِهِ أَنْ تَسْكُنَ غَيْرَ مُضِرَّةٍ وَلاَ مُضَارٍّ بِهَا ، فَإِنْ هِىَ اسْتَغْنَتْ بِزَوْجٍ فَلاَ حَقَّ لَهَا.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 42. Bâb—Zimmilere Vasiyet

3361. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Leys'ten, (O) Nâfi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Hafsa yahûdi bir akrabasına vasiyet etmişti.

3362. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr, Ebû İshak'tan rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Şu oymaktan kendisine Abbas b. Mersed denilen yedi yaşındaki bir çocuk, Hire ahalisinden olan yahûdi bir süt annesine kırk bin dirhem vasiyet etmişti de, Şureyh şöyle demişti: "Çocuk vasiyetinde isabet ederse, (yani yerinde bir vasiyet yaparsa), o geçerli olur. Bu da ancak bir hak sahibine vasiyet etmiştir!"

Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki, ben bu görüşü benimsiyorum.

٤٢- باب الْوَصِيَّةِ لأَهْلِ الذِّمَّةِ

٣٣٦١ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ لَيْثٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ : أَنَّ صَفِيَّةَ أَوْصَتْ لِنَسِيبٍ لَهَا يَهُودِىٍّ.

٣٣٦٢ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ : أَوْصَى غُلاَمٌ مِنَ الْحَىِّ يُقَالُ لَهُ عَبَّاسُ بْنُ مَرْثَدٍ ابْنُ سَبْعِ سِنِينَ لِظِئْرٍ لَهُ يَهُودِيَّةٍ مِنْ أَهْلِ الْحِيرَةِ بِأَرْبَعِينَ دِرْهَماً ، فَقَالَ شُرَيْحٌ : إِذَا أَصَابَ الْغُلاَمُ فِى وَصِيَّتِهِ جَازَتْ ، وَإِنَّمَا أَوْصَى لِذِى حَقٍّ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : أَنَا أَقُولُ بِهِ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget