120- Cenaze Sahiplerine Başsağlığı Dilemek
2100- Muaviye b. Kurre (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yerde bulunduğunda ashabından bir kısmı da orada bulunurdu. Onlar arasında bir adam vardı ki küçük çocuğunu sırtında getirir ve önüne oturturdu. Onun çocuğu öldü, çocuğun ölümünü hatırlayıp toplantının ahengini bozma korkusuyla bu adam sohbete gelmemeye başladı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu göremeyince, falan kimseyi göremiyorum, ona ne oldu? diye sordu. Oradakiler:
(Ey Allah’ın Rasûlü! yanında getirdiğini gördüğün o çocuk öldü) dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(O adamı buldu ve çocuğunu sordu, o da öldüğünü söyledi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona, başsağlığı diledi ve şöyle buyurdu:
(Ey falan kimse yaşadığın sürece ondan faydalanman mı? daha iyidir yoksa Cennet kapılarından birine geldiğinde çocuğunun senden önce koşup kapıyı sana açması mı? Hangisi daha çok hoşuna gider?) Adam: Ey Allah’ın Peygamberi, tabii ki onun benden önce koşup Cennet kapısını açmasını isterim. Deyince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Öyleyse istediğin olacaktır) buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
١٢٠ - باب فِي التَّعْزِيَةِ
٢١٠٠ - أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدٍ، - وَهُوَ ابْنُ أَبِي الزَّرْقَاءِ - قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي قَالَ، حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَيْسَرَةَ، قَالَ سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ بْنَ قُرَّةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كَانَ نَبِيُّ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذَا جَلَسَ يَجْلِسُ إِلَيْهِ نَفَرٌ مِنْ أَصْحَابِهِ وَفِيهِمْ رَجُلٌ لَهُ ابْنٌ صَغِيرٌ يَأْتِيهِ مِنْ خَلْفِ ظَهْرِهِ فَيُقْعِدُهُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَهَلَكَ فَامْتَنَعَ الرَّجُلُ أَنْ يَحْضُرَ الْحَلْقَةَ لِذِكْرِ ابْنِهِ فَحَزِنَ عَلَيْهِ فَفَقَدَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( مَا لِي لاَ أَرَى فُلاَنًا ) . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ بُنَيَّهُ الَّذِي رَأَيْتَهُ هَلَكَ . فَلَقِيَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَسَأَلَهُ عَنْ بُنَيِّهِ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ هَلَكَ فَعَزَّاهُ عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ ( يَا فُلاَنُ أَيُّمَا كَانَ أَحَبُّ إِلَيْكَ أَنْ تَمَتَّعَ بِهِ عُمْرَكَ أَوْ لاَ تَأْتِي غَدًا إِلَى بَابٍ مِنْ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ إِلاَّ وَجَدْتَهُ قَدْ سَبَقَكَ إِلَيْهِ يَفْتَحُهُ لَكَ ) . قَالَ يَا نَبِيَّ اللَّهِ بَلْ يَسْبِقُنِي إِلَى بَابِ الْجَنَّةِ فَيَفْتَحُهَا لِي لَهُوَ أَحَبُّ إِلَىَّ . قَالَ ( فَذَاكَ لَكَ ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.