4- Namazda Elleri Kaldırıp Allah'a Hamd-ü Sena Etmek
1191- Sehl b. Sa’d (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Amr b. Avf oğulları arasında çıkan anlaşmazlığı sulh etmeye gitmişti. Namaz vakti gelince; müezzin, Ebu Bekir’e geldi kendisine cemaati toplayarak imam olmasını söyledi. Bu arada Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi, safları yararak ön safa geçti. Cemaat, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in geldiğini Ebu Bekir’e bildirmek için ellerini çırptılar. Fakat, Ebu Bekir aldırmadı. Cemaat el çırpmayı artırınca namazda bir şey olduğunu anladı, döndü birde baktı ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanı başında… Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza devam etmesini işaret etti. Ebu Bekir, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu işareti üzerine, ellerini kaldırıp Allah’a hamd-ü sena etti. Sonra arka arka geri geldi ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de öne geçerek namazı kıldırdı. Namazı bitirince, Ebu Bekir’e:
(İşaret ettiğim halde namazı kıldırmamana ne sebep oldu?) diye sordu. Ebu Bekir de şöyle dedi:
(İbn ebi Kuhafe, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e imamlık yapmaya layık değildir.) Daha sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cemaate:
(Size ne oluyorda namaz da ellerinizi çırpıyorsunuz? Elleri çırpmak kadınlara mahsustur. Cemaatle namaz kılarken bir şey olursa (Sübhanallah) deyiniz) buyurdu. (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 26; Dârimi, Salat: 78)
٤ - باب رَفْعِ الْيَدَيْنِ وَحَمْدِ اللَّهِ وَالثَّنَاءِ عَلَيْهِ فِي الصَّلاَةِ
١١٩١ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَزِيعٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ، - وَهُوَ ابْنُ عُمَرَ - عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ، قَالَ انْطَلَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصْلِحُ بَيْنَ بَنِي عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ فَحَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَجَاءَ الْمُؤَذِّنُ إِلَى أَبِي بَكْرٍ فَأَمَرَهُ أَنْ يَجْمَعَ النَّاسَ وَيَؤُمَّهُمْ فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَخَرَقَ الصُّفُوفَ حَتَّى قَامَ فِي الصَّفِّ الْمُقَدَّمِ وَصَفَّحَ النَّاسُ بِأَبِي بَكْرٍ لِيُؤْذِنُوهُ بِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِي الصَّلاَةِ فَلَمَّا أَكْثَرُوا عَلِمَ أَنَّهُ قَدْ نَابَهُمْ شَىْءٌ فِي صَلاَتِهِمْ فَالْتَفَتَ فَإِذَا هُوَ بِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَوْمَأَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَىْ كَمَا أَنْتَ فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ يَدَيْهِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ لِقَوْلِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ رَجَعَ الْقَهْقَرَى وَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَصَلَّى فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ لأَبِي بَكْرٍ ( مَا مَنَعَكَ إِذْ أَوْمَأْتُ إِلَيْكَ أَنْ تُصَلِّيَ ) . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ رضى اللّه عنه مَا كَانَ يَنْبَغِي لاِبْنِ أَبِي قُحَافَةَ أَنْ يَؤُمَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم . ثُمَّ قَالَ لِلنَّاسِ ( مَا بَالُكُمْ صَفَّحْتُمْ إِنَّمَا التَّصْفِيحُ لِلنِّسَاءِ ) . ثُمَّ قَالَ ( إِذَا نَابَكُمْ شَىْءٌ فِي صَلاَتِكُمْ فَسَبِّحُوا ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.