11- MAHSÛLÜN ÜÇTE BİRİ VE DÖRTTE BİRİ KARŞILIĞINDA MÜZÂRAA (ARÂZİYÎ KÎRAYA VERME) RUHSATI
2556 - “... Amr bin Dinar'dan; Şöyle demiştir:
Ben Tavûs'a; Yâ Ebâ Abdirrahmân! Keşke şu muhabere işini bırakaydın. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bunu yasakladığını söylüyorlar, dedim. Tavus (radıyallahü anh) :
Ey Amr! Ben (arazimi kiraya verdiğim) kimselere yardım (kolaylık) ederek (arazimi) veriyorum. Şüphesiz Muaz bin Cebel (radıyallahü anh) de bizim yanımızda (yani Yemen'de vali iken) halkı Muhabere işlemi üzerinde tuttu (yani ruhsat verip destekledi). Ve (Muhabere hükmünden) herkesten ziyâde haberdar olan zât (Yani İbn-i Abbâs) (radıyallahü anhümâ) bana haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Muhabere işlemini yasaklamadı ve lâkin buyurdu ki
(Şüphesiz birinizin, arazisini ziraat için (din) kardeşine karşılıksız vermesi, o arazi karşılığında belirli bir ücret almasından kendisi için hayırlıdır.) "
2557) '..... Tâvûs'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Şüphesiz Muâz bin Cebel (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, Ebû Bekir'in, Ömer'in ve Osman (radıyallahü anhüm)'ün devirlerinde araziyi (mahsûlünün) Üçte biri ve dörtte biri karşılığında kiraya vermiştir. (O dönemlerden) bu güne kadar anılan kira işlemi uygulanmaktadır. "
2558)
١١ - باب الرُّخْصَةِ فِي الْمُزَارَعَةِ بِالثُّلُثِ وَالرُّبُعِ
٢٥٥٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، قَالَ قُلْتُ لِطَاوُسٍ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ لَوْ تَرَكْتَ هَذِهِ الْمُخَابَرَةَ فَإِنَّهُمْ يَزْعُمُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى عَنْهُ . فَقَالَ أَىْ عَمْرُو إِنِّي أُعِينُهُمْ وَأُعْطِيهِمْ وَإِنَّ مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ أَخَذَ النَّاسَ عَلَيْهَا عِنْدَنَا وَإِنَّ أَعْلَمَهُمْ - يَعْنِي ابْنَ عَبَّاسٍ - أَخْبَرَنِي أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لَمْ يَنْهَ عَنْهَا وَلَكِنْ قَالَ ( لأَنْ يَمْنَحَ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَأْخُذَ عَلَيْهَا أَجْرًا مَعْلُومًا ).
٢٥٥٧ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ ثَابِتٍ الْجَحْدَرِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ، عَنْ خَالِدٍ، عَنْ مُجَاهِدٍ، عَنْ طَاوُسٍ، أَنَّ مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ، أَكْرَى الأَرْضَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَبِي بَكْرٍ وَعُمَرَ وَعُثْمَانَ عَلَى الثُّلُثِ وَالرُّبُعِ فَهُوَ يَعْمَلُ بِهِ إِلَى يَوْمِكَ هَذَا .
٢٥٥٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ الْبَاهِلِيُّ، وَمُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ طَاوُسٍ، قَالَ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ إِنَّمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لأَنْ يَمْنَحَ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ الأَرْضَ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَأْخُذَ لَهَا خَرَاجًا مَعْلُومًا ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.