32- YAŞ MEYVALARI (YENİLMEYE) ELVERİŞLİLİĞİ BELİRMEDEN ÖNCE (AĞACI ÜSTÜNDE VE AĞAÇTAN AYRI) SATMANIN YASAĞI
2299) " (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu, demiştir:
(Yaş meyvayı (kızarmak, sararmakla yenilmeye) elverişliliği belirinceye kadar (ağacı üstünde ve ağaçtan ayrı) satmayınız. )
Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) satıcıyı da alıcıyı da (bundan) menetmiştir. "
2300 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
(Yaş meyvayı (kızarmak, sararmak suretiyle yenilmeye) elverişliliği belirinceye kadar (ağacı üstünde ve ağaçtan ayrı) satmayınız. )
2301 - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), yaş meyvayı (kızarmak, sararmakla yenilmeye) elverişliliği belirinceye kadar (ağacı üstünde ve ağaçtan ayrı) satmayı yasaklamıştır. "
2302 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), meyvayı, kızarıncaya veya sararıncaya kadar (ağacı üstünde ve ağaçtan ayrı) satmayı, yaş üzümü yenilebilirliği belirtisi görülünceye kadar (ağacı üzerinde ve ağaçtan ayrı) satmayı ve hububata, taneleri sertleşip kuvvetleninceye kadar satmayı yasakladı. "
٣٢ - باب النَّهْىِ عَنْ بَيْعِ الثِّمَارِ، قَبْلَ أَنْ يَبْدُوَ، صَلاَحُهَا
٢٢٩٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ( لاَ تَبِيعُوا الثَّمَرَةَ حَتَّى يَبْدُوَ صَلاَحُهَا ). نَهَى الْبَائِعَ وَالْمُشْتَرِيَ .
٢٣٠٠ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عِيسَى الْمِصْرِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ، عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، حَدَّثَنِي سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ، وَأَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( لاَ تَبِيعُوا الثَّمَرَ حَتَّى يَبْدُوَ صَلاَحُهُ ).
٢٣٠١ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ عَطَاءٍ، عَنْ جَابِرٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ نَهَى عَنْ بَيْعِ الثَّمَرِ حَتَّى يَبْدُوَ صَلاَحُهُ .
٢٣٠٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، عَنْ حُمَيْدٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ نَهَى عَنْ بَيْعِ الثَّمَرَةِ حَتَّى تَزْهُوَ وَعَنْ بَيْعِ الْعِنَبِ حَتَّى يَسْوَدَّ وَعَنْ بَيْعِ الْحَبِّ حَتَّى يَشْتَدَّ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.