29- PAZARLIK ETMEK BÂBI
2288) Emmâr oğullarının anası Kayle (radıyallahü anha)’dan; Şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in umrelerinden birisinde Merve'nin yanında O'nun huzuruna çıktım ve:
Yâ Resûlallah! Ben alım satım yapan bir kadınım. Bir şey satın almak istediğim zaman, arzuladığım fiyattan düşük bir fiyat teklif ederim. Sonra arzuladığım fiyata varıncaya kadar azar azar artırırım. Bir malı satmak istediğim zaman da, arzuladığım fiyattan fazla bir fiyat teklif ederim. Sonra arzuladığım fiyata varıncaya kadar (tedricen) fiyatını indiririm, dedim. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
((Öyle) yapma yâ Kayle! Sen bir şeyi satınalmak istediğin zaman, (düşük fiyat değil) arzuladığın fiyatı teklif et. Sana verilsin veya verilmesin,) buyurdu. Sonra şöyle buyurdu:
(Bir malı satmak istediğin zaman versen de vermesen de (yüksek fiyat değil) satmak istediğin fiyatı söyle.) "
2289) Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :
Ben bir savaşta Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde idim. (Yolculukta) bana:
(Allah sana mağfiret eylesin! Sen bu deveni bir dinara satar mısın?) buyurdu. Ben:
Yâ Resûlallah! Medine'ye varacağım zaman bu, sizin devenizdir, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Allah sana mağfiret eylesin! Peki bunu iki dinara satar (mı) sın?) buyurdu. Câbir demiştir ki: Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) yirmi dinara varıncaya kadar (devenin fiyatını) birer dinar artırdı ve beher dinar artırırken (Allah sana mağfiret eylesin) diye bana dua ediyordu. Ben Medine'ye vardığım zaman devemin başından tutup Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına götürdüm. (Yani O'na teslim etmek istedim). Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Yâ Bilâl! Ona (yani Câbir'e) ganimet malından yirmi dinar ver! ) buyurdu. Bana da:
(Deveni alıp ailen ferdlerine götür) buyurdu."
2290 - “... Ali (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), güneş doğmadan önceki vakitte alım satım pazarlığı ile meşgul olmayı ve süt sahibi hayvanları boğazlamayı yasaklamıştır. "
٢٩ - باب السَّوْمِ
٢٢٨٨ - حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ، حَدَّثَنَا يَعْلَى بْنُ شَبِيبٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ، عَنْ قَيْلَةَ أُمِّ بَنِي أَنْمَارٍ، قَالَتْ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي بَعْضِ عُمَرِهِ عِنْدَ الْمَرْوَةِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي امْرَأَةٌ أَبِيعُ وَأَشْتَرِي فَإِذَا أَرَدْتُ أَنْ أَبْتَاعَ الشَّىْءَ سُمْتُ بِهِ أَقَلَّ مِمَّا أُرِيدُ ثُمَّ زِدْتُ ثُمَّ زِدْتُ حَتَّى أَبْلُغَ الَّذِي أُرِيدُ وَإِذَا أَرَدْتُ أَنْ أَبِيعَ الشَّىْءَ سُمْتُ بِهِ أَكْثَرَ مِنَ الَّذِي أُرِيدُ ثُمَّ وَضَعْتُ حَتَّى أَبْلُغَ الَّذِي أُرِيدُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( لاَ تَفْعَلِي يَا قَيْلَةُ إِذَا أَرَدْتِ أَنْ تَبْتَاعِي شَيْئًا فَاسْتَامِي بِهِ الَّذِي تُرِيدِينَ أُعْطِيتِ أَوْ مُنِعْتِ ). وَقَالَ ( إِذَا أَرَدْتِ أَنْ تَبِيعِي شَيْئًا فَاسْتَامِي بِهِ الَّذِي تُرِيدِينَ أَعْطَيْتِ أَوْ مَنَعْتِ ).
٢٢٨٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، عَنِ الْجُرَيْرِيِّ، عَنْ أَبِي نَضْرَةَ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ كُنْتُ مَعَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي غَزْوَةٍ فَقَالَ لِي ( أَتَبِيعُ نَاضِحَكَ هَذَا بِدِينَارٍ وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَكَ ). قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هُوَ نَاضِحُكُمْ إِذَا أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ . قَالَ ( فَتَبِيعُهُ بِدِينَارَيْنِ وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَكَ ). قَالَ فَمَا زَالَ يَزِيدُنِي دِينَارًا دِينَارًا وَيَقُولُ مَكَانَ كُلِّ دِينَارٍ ( وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَكَ ). حَتَّى بَلَغَ عِشْرِينَ دِينَارًا فَلَمَّا أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ أَخَذْتُ بِرَأْسِ النَّاضِحِ فَأَتَيْتُ بِهِ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ ( يَا بِلاَلُ أَعْطِهِ مِنَ الْعَيْبَةِ عِشْرِينَ دِينَارًا ). وَقَالَ ( انْطَلِقْ بِنَاضِحِكَ وَاذْهَبْ بِهِ إِلَى أَهْلِكَ ).
٢٢٩٠ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، وَسَهْلُ بْنُ أَبِي سَهْلٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى، أَنْبَأَنَا الرَّبِيعُ بْنُ حَبِيبٍ، عَنْ نَوْفَلِ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَنِ السَّوْمِ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَعَنْ ذَبْحِ ذَوَاتِ الدَّرِّ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.