61- MUAYYEN BİR HURMA BAHÇESİNİN AĞAÇLARI MEYVA ÇİÇEKLERİNİ ÇIKARMAMIŞ İKEN BUNUN MAHSÛLÜ OLACAK HURMALARIN SELEM USÛLÜ İLE MUBAYAASI
2372 - “... Necrân'lıdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:
Ben Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ) 'ya;
Muayyen bir hurmalığın ağaçlan hurma çiçeklerini çıkarmadan önce onun hurmalarını selem usûlü ile satın alırım? (Bu CÂİZ mi?) dedim. Abdullah bin Ömer:
Hayır, (Böyle yapma, ) dedi. Ben :
Niçin? diye sordum. Kendisi:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken bir adam, henüz hurma çiçeklerini çıkarmamış olan hurma ağaçların ( bahçesinin vereceği hurmalar) da selem yaptı. (Yani peşin bedel ödeyerek alınacak hurma mahsûlünü satın aldı). Sonra o hurmalık o yıl hiç mahsul çıkarmadı. Bunun üzerine müşteri: Bu hurmalık meyva verinceye kadar bana aittir, dedi. Satıcı da: Ben sana bunun yalnız bu yılki meyvalannı sattım, dedi. Sonra müşteri ile satıcı ihtilâflarını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e arz ettiler. Bunun Üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem), satıcıya:
(Müşteri senin hurmalığından bir şey (mahsul) aldı (mı)?) buyurdu. Satıcı :
Hayır, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (O halde sen müşterinin malını ne hakla kendine helâl adedersin? Kendisinden aldığını iade et ve (Ey mü'minler) yenilmeye elverişliliği belirinceye kadar hurma ağaçları (in meyvasın) da selem muamelesini yapmayınız,) buyurdu. "
٦١ - باب إِذَا أَسْلَمَ فِي نَخْلٍ بِعَيْنِهِ لَمْ يُطْلِعْ
٢٣٧٢ - حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنِ النَّجْرَانِيِّ، قَالَ قُلْتُ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أُسْلِمُ فِي نَخْلٍ قَبْلَ أَنْ يُطْلِعَ قَالَ لاَ . قُلْتُ لِمَ قَالَ إِنَّ رَجُلاً أَسْلَمَ فِي حَدِيقَةِ نَخْلٍ فِي عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَبْلَ أَنْ يُطْلِعَ النَّخْلُ فَلَمْ يُطْلِعِ النَّخْلُ شَيْئًا ذَلِكَ الْعَامَ فَقَالَ الْمُشْتَرِي هُوَ لِي حَتَّى يُطْلِعَ . وَقَالَ الْبَائِعُ إِنَّمَا بِعْتُكَ النَّخْلَ هَذِهِ السَّنَةَ . فَاخْتَصَمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ لِلْبَائِعِ ( أَخَذَ مِنْ نَخْلِكَ شَيْئًا ). قَالَ لاَ . قَالَ ( فَبِمَ تَسْتَحِلُّ مَالَهُ ارْدُدْ عَلَيْهِ مَا أَخَذْتَ مِنْهُ وَلاَ تُسْلِمُوا فِي نَخْلٍ حَتَّى يَبْدُوَ صَلاَحُهُ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.