60. Bâb—Cemreleri (Taşları), Binek Üzerinden Atmak Hakkında
1953. Bize Ebu Asım, el-Muemmel ve Ebu Nuaym, Eymen b. Nabil'den, (O da) Kudâme b. Abdillah b. Ammar el-Kilabi'den (naklen) haber verdiler ki, O şöyle demiş: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), cemreleri, kırmızıya mail kumral bir deve üzerinde atarken görmüştüm. Orada ne vurma, ne itme-kakma, ne "çekil, çekil!" (gibi sözler) vardı.
1954. Bize Zekeriyya b. Abde haber verip (dedi ki), bize Ubeydullah b. Amr, Abdulkerim'den -ki O, el-Cezeri'dir-, (O) Saîd b. Cübeyr'den, (O) İbn Abbas'tan, (O da) el-Fadl'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: (Veda Haccı'nda) Resûlüllah’ın terkisindeydim. O, cemreyi atıncaya kadar telbiye getirmeye devam etmişti.
٦٠- باب فِى رَمْىِ الْجِمَارِ يَرْمِيهَا رَاكِباً
١٩٥٣ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ وَالْمُؤَمَّلُ وَأَبُو نُعَيْمٍ عَنْ أَيْمَنَ بْنِ نَابِلٍ عَنْ قُدَامَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمَّارٍ الْكِلاَبِىِّ قَالَ : رَأَيْتُ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَرْمِى الْجِمَارَ عَلَى نَاقَةٍ صَهْبَاءَ ، لَيْسَ ثَمَّ ضَرْبٌ وَلاَ طَرْدٌ وَلاَ إِلَيْكَ إِلَيْكَ.
١٩٥٤ - أَخْبَرَنَا زَكَرِيَّا بْنُ عَدِىٍّ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَمْرٍو عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ - هُوَ الْجَزَرِىُّ - عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ الْفَضْلِ قَالَ : كُنْتُ رِدْفَ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَلَمْ يَزَلْ يُلَبِّى حَتَّى رَمَى الْجَمْرَةَ.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.