54. Bâb—Hac Ne İle Tamam Olur?
1940. Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip (dedi ki), bize Bukeyr b. Atâ rivâyet edip dedi ki, Abdurrahman b. Ya'mer ed-Dili'yi, şöyle derken işittim: Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) hac sorulmuştu da O şöyle buyurmuştu: "Hac, Arafat'ta (vakfe yapmaktan) ibarettir." -veya O, "Arafe'de (vakfe yapmaktan) ibarettir" buyurmuştu.- "Kim Müzdelife (yani kurban bayramı) gecesine sabah namazından önce kavuşursa, (hacca) kavuşmuş demektir." (Hazret-i Peygamber şöyle) de buyurmuştu: "Mina'da (Allah'ı zikretme) günleri üç gündür. Artık kim iki günde (yani kurban bayramının 2. ve 3. günde) zikir ve ibadetlerini bitirip Mina'dan (dönmek için) acele ederse, ona hiçbir günah yoktur. (Kurban bayramının 4. gününün gecesi Mina'da geceleyip) geri kalana da hiçbir günah yoktur."
1941. Bize Ya'lâ haber verip (dedi ki), bize İsmail, Amir'den, (O da) Urve b. Mudarris'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir adam (Müzdelife'deki) vakfe yerinde kalabalığın içinde Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip şöyle demişti: "Ya Resûlüllah! Tayyi dağından geldim. Binek hayvanımı da yordum, kendimi de yordum. Vallahi, hiçbir dağ da kalmadı ki, üzerinde vakfe yapmış olmayayım! Şimdi benim haccım oldu mu?" (Hazret-i Peygamber de) şöyle buyurmuştu: "Kim bizimle (Müzdelife'deki) bu (sabah) namazında, daha önce -gece veya gündüz- Arafat'a gelmiş olduğu halde hazır bulunursa, o, hac ibadetlerini yerine getirmiş (yani saç ve tırnaklarını kesip temizlenerek ihramdan çıkma zamanına gelmiş), onun hacı da tamam olmuş demektir!"
1942. Bize Ebu'l-Velid haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Abdullah b. Ebi's-Sefer'den, (O) eş-Şabi'den, (O da) Urve b. Mudarris b. Harise b. Lam'dan (naklen) rivâyet etti ki, O; "Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) geldim..." dedi ve (devamında) onun, (yani bir önceki Hadisin) benzerini zikretti.
٥٤- باب بِمَا يَتِمُّ الْحَجُّ
١٩٤٠ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا بُكَيْرُ بْنُ عَطَاءٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ يَعْمُرَ الدِّيلِىَّ يَقُولُ : سُئِلَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- عَنِ الْحَجِّ فَقَالَ :( الْحَجُّ عَرَفَاتٌ أَوْ يَوْمُ عَرَفَةَ ، وَمَنْ أَدْرَكَ لَيْلَةَ جَمْعٍ قَبْلَ صَلاَةِ الصُّبْحِ فَقَدْ أَدْرَكَ ). وَقَالَ :( أَيَّامُ مِنًى ثَلاَثَةُ أَيَّامٍ { فَمَنْ تَعَجَّلَ فِى يَوْمَيْنِ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَنْ تَأَخَّرَ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ } ).
١٩٤١ - أَخْبَرَنَا يَعْلَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ مُضَرِّسٍ قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- بِالْمَوْقِفِ عَلَى رُءُوسِ النَّاسِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ جِئْتُ مِنْ جَبَلَىْ طَيِّئٍ أَكْلَلْتُ مَطِيَّتِى وَأَتْعَبْتُ نَفْسِى ، وَاللَّهِ إِنْ بَقِىَ جَبَلٌ إِلاَّ وَقَفْتُ عَلَيْهِ فَهَلْ لِى مِنْ حَجٍّ؟ قَالَ :( مَنْ شَهِدَ مَعَنَا هَذِهِ الصَّلاَةَ وَقَدْ أَتَى عَرَفَاتٍ قَبْلَ ذَلِكَ لَيْلاً أَوْ نَهَاراً فَقَدْ قَضَى تَفَثَهُ وَتَمَّ حَجُّهُ ).
١٩٤٢ - أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ مُضَرِّسِ بْنِ حَارِثَةَ بْنِ لاَمٍ قَالَ : أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَذَكَرَ نَحْوَهُ.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.