Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Kurban Bayramının Birinci Günündeki Hutbe Hakkında

Kurban Bayramının Birinci Günündeki Hutbe Hakkında || HAC MENASIKI KİTABI || SÜNEN-İ DARİMİ || HADİS KÜTÜPHANESİ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 72. Bâb—Kurban Bayramının Birinci Günündeki Hutbe Hakkında

1968. Bize Ebu Hatim Eşhel b. Hatim haber verip (dedi ki), bize İbn Avn, Muhammed'den, (O) Abdurrahman b. Ebi Bekre'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: O gün (yani kurban bayramının birinci günü) olduğunda Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), erkek deve mi, dişi deve mi olduğunu bilemediğim bir devenin üzerine oturdu. Bir insan da (devenin) hıtâmını=yularını -veya O, "zimâmını=yularını" demişti-, tutmuştu. Derken (Hazret-i Peygamber); "(Bu gün), hangi gün?" buyurdu. (Ebu Bekre) dedi ki, "o zaman biz, O'nun, bu (güne) isminden başka bir isim vereceğini zannettiğimiz için sustuk." Bunun üzerine; "(Bu gün) yevm-i nahr, (yani kurban bayramının birinci günü) değil mi?" buyurdu. Biz; "evet" dedik. Sonra; "Bu (ay), hangi aydır?" buyurdu. (Ebu Bekre) dedi ki; "biz (yine) O'nun, bu (aya) isminden başka bir isim vereceğini zannetiğimizden sustuk." O da; "(Bu ay) Zilhicce değil mi?" buyurdu. Biz; "evet" dedik. (Hazret-i Peygamber, sonra); "Bu (şehir), hangi şehirdir?" buyurdu. (Ebu Bekre) dedi ki; "biz (yine) O'nun, bu (şehre) isminden başka bir isim vereceğini zannederek sustuk." O da; "(Bu şehir), Belde-i (Tayyibe-i Mekke) değil mi?" buyurdu. Biz; "evet" dedik. (Hazret-i Peygamber de) sözüne şöyle devam etti: "İşte, muhakkak ki aranızda kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız; bu ayınızda, bu şehrinizde, bu gününüze hürmet edildiği gibi hürmete lâyıktırlar, (haramdırlar). Dikkat edin! Burada hazır bulunan, (duyduklarını, gördüklerini) hazır bulunmayana ulaştırsın! Çünkü burada kazır bulunan kimse, belki, (duyduklarını, gördüklerini) kendisinden daha anlayışlı, daha iyi koruyucu olan kimseye ulaştırır!"

٧٢- باب فِى الْخُطْبَةِ يَوْمَ النَّحْرِ

١٩٦٨ - أَخْبَرَنَا أَبُو حَاتِمٍ : أَشْهَلُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : لَمَّا كَانَ ذَلِكَ الْيَوْمُ قَعَدَ النَّبِىُّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- عَلَى بَعِيرٍ لاَ أَدْرِى جَمَلٌ أَوْ نَاقَةٌ قَالَ : وَأَخَذَ إِنْسَانٌ بِخِطَامِهِ أَوْ قَالَ بِزِمَامِهِ فَقَالَ :( أَىُّ يَوْمٍ هَذَا؟ ). قَالَ : فَسَكَتْنَا حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ سِوَى اسْمِهِ ، فَقَالَ :( أَلَيْسَ يَوْمَ النَّحْرِ؟ ). قُلْنَا : بَلَى. قَالَ :( فَأَىُّ شَهْرٍ هَذَا؟ ). قَالَ : فَسَكَتْنَا حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ سِوَى اسْمِهِ ، فَقَالَ :( أَلَيْسَ ذُو الْحِجَّةِ؟ ). قُلْنَا : بَلَى قَالَ :( فَأَىُّ بَلَدٍ هَذَا؟ ). قَالَ : فَسَكَتْنَا حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ سِوَى اسْمِهِ فَقَالَ :( أَلَيْسَ الْبَلْدَةَ؟ ). قُلْنَا : بَلَى. قَالَ :( فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ بَيْنَكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِى شَهْرِكُمْ هَذَا فِى بَلَدِكُمْ هَذَا ، أَلاَ لِيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ ، فَإِنَّ الشَّاهِدَ عَسَى أَنْ يُبَلِّغَ مَنْ هُوَ أَوْعَى مِنْهُ ).


Etiketler:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget