103. Bab—Pabuçlarla Namaz Kılmak
1428. Bize Osman b. Ömer rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Ebû Mesleme'den -ki O, Sa'id b. Yezîd el-Ezdî'dir-, şöyle dediğini haber verdi: Enes b. Malik'e "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) pabuçlarıyla namaz kılar mıydı?" diye sordum, O da; "evet, (kılardı)" dedi.
1429. Bize Haccâc b. Minhâl ve Ebu'n-Nu'mân rivâyet edip dediler ki, bize Hammâd b. Seleme, Ebû Ne'âme es-Sa'dî'den, (O) Ebû Nadra'dan, (O da) Ebû Sa'id el-Hudrî'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir ara Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabına namaz kıldırıyordu. Derken pabuçlarını çkarıp soluna koydu. Bunun üzerine (Ashabı) da pabuçlarını çıkardılar. Sonra (Hazret-i Peygamber) namazını bitirince; "Sizi, papuçlarınızı (bir kenara) atmaya ne sevketti?" buyurdu. Onlar da; "Senin çıkardığını gördük, biz de çıkardık!" dediler. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Doğrusu Cebrail bana geldi ve bana haber verdi ki, onlarda pislik -veya "insan pisliği"- var. Bunun için biriniz mescide geldiği zaman papuçlarını ters çevirsin ve eğer onlarda bir pislik görürse (onu) yok etsin, (sonra) onlarla namaz kılsın!"
١٠٣- باب الصَّلاَةِ فِى النَّعْلَيْنِ
١٤٢٨ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى مَسْلَمَةَ - هُوَ سَعِيدُ بْنُ يَزِيدَ الأَزْدِىُّ - قَالَ : سَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يُصَلِّى فِى نَعْلَيْهِ؟ قَالَ : نَعَمْ.
١٤٢٩ - حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ وَأَبُو النُّعْمَانِ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى نَعَامَةَ السَّعْدِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ : بَيْنَمَا رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يُصَلِّى بِأَصْحَابِهِ إِذْ خَلَعَ نَعْلَيْهِ فَوَضَعَهُمَا عَنْ يَسَارِهِ فَخَلَعُوا نِعَالَهُمْ ، فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ قَالَ :( مَا حَمَلَكُمْ عَلَى إِلْقَائِكُمْ نِعَالَكُمْ؟ ). قَالُوا : رَأَيْنَاكَ خَلَعْتَ فَخَلَعْنَا. قَالَ :( إِنَّ جِبْرِيلَ أَتَانِى أَوْ آتٍ فَأَخْبَرَنِى أَنَّ فِيهِمَا أَذًى أَوْ قَذَراً ، فَإِذَا جَاءَ أَحَدُكُمُ الْمَسْجِدَ فَلْيُقَلِّبْ نَعْلَيْهِ ، فَإِنْ رَأَى فِيهِمَا أَذًى فَلْيُمِطْ وَلْيُصَلِّ فِيهِمَا ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.