Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

 وعن زينب الثقفِيَّةِ امْرأَةِ عبدِ اللَّهِ بن مسعودٍ رضي اللَّه عنه وعنها قالت : قال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « تَصدَّقنَ يا مَعْشَرَ النِّسَاءِ ولَو مِن حُلِيِّكُنَّ » قالت: فَرجعتُ إِلى عبدِ اللَّه ابنِ مسعودٍ فقلتُ له : إِنَّك رجُلٌ خَفِيفُ ذَات اليَدِ وإِنَّ رسولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قدْ أمرنا بالصدقةِ ، فأْتِه فاسأَلْهُ ، فإن كان ذلك يُجْزِئُ عنِّي وَإِلاَّ صَرَفُتَهَا إِلى غَيركُمْ . فقال عبدُ اللَّهِ : بَلِ ائتِيهِ أَنتِ ، فانطَلَقْتُ ، فَإِذا امْرأَةٌ مِن الأَنَصارِ بِبابِ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم حاجَتي حاجتُهَا ، وكان رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قد أُلقِيتْ علَيهِ المهابةُ . فَخَرج علينا بلالٌ ، فقُلنَا له : ائْتِ رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم، فَأَخْبِرْهُ أَنَّ امْرأَتَيْنِ بِالبَابَ تَسأَلانِكَ : أَتُجزِئُ الصَّدَقَةُ عنْهُمَا على أزواجِهِما وَعلى أَيتَامٍ في حُجُورِهِمَا ؟ وَلا تُخْبِرهُ منْ نَحنُ ، فَدَخل بِلالٌ علَى رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فَسأَلَهُ ، فقال لهُ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم « من هما ؟ » قَالَ : امْرأَةٌ مِنَ الأَنصارِ وَزَيْنبُ . فقالَ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم «أَيُّ الزَّيانِبِ هِي ؟ » قال : امرأَةُ عبدِ اللَّهِ ، فقال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « لَهُمَا أَجْرانِ : أَجْرُ القرابةِ وَأَجْرُ الصَّدقَةِ » متفقٌ عليه .
328. Abdullah İbni Mes`ûd radıyallahu anh’ın karısı Zeynep es-Sekafiyye radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre birgün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ey kadınlar! Zînet eşyânızdan bile olsa sadaka veriniz” buyurmuştu.
Zeynep sözüne devamla dedi ki: Bunun üzerine ben Abdullah İbni Mes`ûd’un yanına dönerek:
- Sen eli dar bir adamsın. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize sadaka vermemizi emretti. Ona git de bir soruver. Sadakamı sana vermekle bu emri yerine getiriyorsam ne âlâ. Şayet olmuyorsa başkasına vereyim, dedim. Abdullah:
- Kendin git sor, deyince ben de gittim. Hz. Peygamber’in kapısına varınca, ensârdan bir kadının orada beklediğini gördüm. Meğer onun derdi de benimkinin aynıymış. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna girmeye de pek çekinirdik.
İçeriden Bilâl çıkıverince ona:
- Hz. Peygamber’e git de, “Kapıda iki kadın bekliyor ve kocalarıyla kendi yetimlerine verecekleri sadakanın kabul olup olmadığını soruyorlar, de!. Ama bizim kim olduğumuzu söyleme!” dedik.
Bilâl hemen Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna girerek meseleyi anlattı.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kim onlar?” diye sordu.
Bilâl de:
- Ensârdan bir kadınla Zeynep, deyince, Resûlullah salllallahu aleyhi ve sellem:
“Hangi Zeynep’miş o?” diye sordu. Bilâl:
- Abdullah’ın karısı, dedi.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- “Onlar -böyle yapmakla- iki sevap birden kazanırlar. Biri yakınlarını himâye sevabı, diğeri de sadaka sevabı.”
Buhârî, Zekât 48; Müslim, Zekât 45. Ayrıca bk. Buhârî, Zekât, 44; Nesâî, Zekât 82; İbni Mâce, Zekât 24

Zainab Ath-Thaqafiyah (May Allah be pleased with her) the wife of 'Abdullah bin Mas'ud (May Allah be pleased with him) reported:
When Messenger of Allah (ﷺ) told the women that they should give Sadaqah (charity), even if it should be some of their jewellery, I returned to 'Abdullah bin Mas'ud and said, "You are a man who does not possess much, and Messenger of Allah (ﷺ) has commanded us to give Sadaqah. So go and ask him if giving to you will serve the purpose; otherwise, I shall give it to someone else." He asked me that I should better go myself. I went and found a woman of the Ansar at the door of Messenger of Allah (ﷺ), waiting to ask a similar question as mine. The Prophet (ﷺ) was endowed with dignity, and so we could not go in. When Bilal (May Allah be pleased with him) came out to us, we said to him: "Go to Messenger of Allah (ﷺ) and tell him that there are two women at the door who have come to ask him whether it will serve them to give Sadaqah to their husbands and to orphans who are in their charge, but do not tell him who we are. Bilal (May Allah be pleased with him) went in and asked him, and Messenger of Allah (ﷺ) asked him who the women were. When he told him that they were a woman of the Ansar and Zainab, he asked him which Zainab it was, and when he was told it was the wife of 'Abdullah bin Mas'ud, he (ﷺ) said, "They will have a double reward, one for maintaining the ties of kinship and another for Sadaqah".

[Al-Bukhari and Muslim].

 وعن أَسْمَاءَ بنْتِ أبي بكْرٍ الصِّدِّيقِ رضي اللَّه عنهما قالت : قَدِمتْ عليَّ أُمِّي وهِي مُشركة في عهْدِ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَاسْتَفتَيْتُ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قلتُ : قَدِمتْ عَليَّ أُمِّى وَهِى راغبةٌ ، أَفأَصِلُ أُمِّي ؟ قال : « نَعمْ صِلي أُمَّكِ » متفق عليه .
وقولها : « راغِبةٌ » أَي : طَامِعةٌ عِندِي تَسْأَلُني شَيئاً ، قِيلَ : كَانَت أُمُّهَا مِنْ النَّسبِ، وقِيل: مِن الرَّضاعةِ والصحيحُ الأَول .
327. Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
İslâmiyet’i kabul etmemiş olan annem Resûlullah zamanında yanıma gelmişti. Resûlullah’ın görüşünü almak için:
- Annem, beni özleyip gelmiş. Ona ikramda bulunabilir miyim? diye sordum.
Peygamber aleyhisselâm:
“Evet, annene iyi davran!” buyurdu.
Buhârî, Hibe 29, Cizye 18, Edeb 8; Müslim, Zekât 50. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât 34

Asma' bint Abu Bakr As-Siddiq (May Allah be pleased with her) said:
My mother came to me while she was still a polytheist, so I asked Messenger of Allah (ﷺ), "My mother, who is ill-disposed to Islam, has come to visit me. Shall I maintain relations with her?" He (ﷺ) replied, "Yes, maintain relations with your mother".

[Al- Bukhari and Muslim].

 وعن أُمِّ المُؤْمِنِينَ ميمُونَةَ بنْتِ الحارِثِ رضي اللَّه عنها أَنَّهَا أَعتَقَتْ وليدةً وَلَم تَستَأْذِنِ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فلَمَّا كانَ يومَها الَّذي يدورُ عَلَيْهَا فِيه ، قالت: يا رسول اللَّه إِنِّي أَعْتَقْتُ ولِيدتي ؟ قال : « أَوَ فَعلْتِ ؟ » قالت : نَعمْ قال : « أَما إِنَّكِ لو أَعْطَيتِهَا أَخوالَكِ كان أَعظَمَ لأجرِكِ » متفقٌ عليه .
326. Mü’minlerin annesi Meymûne Binti’l-Hâris radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Hz. Meymûne Peygamber aleyhisselâm’a haber vermeden bir câriye âzâd etmişti. Kendi nöbet gününde Resûl-i Ekrem yanına gelince:
- Yâ Resûlallah! Farkına vardın mı, câriyemi âzâd ettim, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
“Gerçekten mi?” diye sordu. Hz. Meymûne:
- Evet, gerçekten âzâd ettim, deyince:
“Eğer câriyeyi dayılarına hediye etseydin daha çok sevap kazanırdın” buyurdu.
Buhârî, Hibe 15, 16; Müslim, Zekât 44

It has been narrated that Maimuna bint Al-Harith (May Allah be pleased with her) had set free a slave-girl without the Prophet's permission. When her turn came (the Prophet (ﷺ) used to visit his wives in turns), she made mention of that to him saying, "Did you know I have set slave-girl free?" He said, "Have you, indeed?" She replied, "Yes". He (ﷺ) then remarked, "Had you given her to your maternal uncles, you would have your reward increased".

[Al-Bukhari and Muslim].

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget