Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

 وعن أبي موسى رضي اللَّه عنه قال : قال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « إِنَّ الأشعَرِيين إِذَا أَرملُوا في الْغَزْوِ ، أَو قَلَّ طَعَامُ عِيَالِهِم بالمَدِينَةِ ، جَمَعُوا ما كَانَ عِندَهُم في ثَوبٍ وَاحدٍ ، ثُمَّ اقتَسَمُوهُ بَيْنَهُم في إِنَاءٍ وَاحِدٍ بالسَّويَّةِ فَهُم مِنِّي وَأَنَا مِنهُم » متفقٌ عليه . « أَرمَلُوا » : فَرَغَ زَادُهُم ، أَو قَارَبَ الفَرَاغَ .
569. Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Eş’arîler, gazâda azıkları tükenmeye yüz tuttuğu veya Medine’de ailelerinin yiyeceği azaldığı zaman, yanlarında ne varsa getirip bir yaygıya dökerler. Sonra bunu bir kapla aralarında eşit olarak paylaşırlar. İşte bu sebeple Eş’arîler bendendir, ben de onlardanım.”
Buhârî, Şirket 1; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 167
Abu Musa (May Allah be pleased with him) reported:
Messenger of Allah (ﷺ) said, "When the Ash'ariyun run short of food in the Jihad or when they are at home in Al-Madinah, they collect all the provisions they have in a sheet and then divide it equally among themselves. They are of me and I am of them."

[Al-Bukhari and Muslim].

 وعن سَهلِ بنِ سعدٍ رضي اللَّه عنه أَنَّ امرَأَةً جَاءَت إِلى رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم بِبُردةٍ مَنسُوجَةٍ ، فقالت : نَسَجتُها بِيَديَّ لأكْسُوَكَهَا ، فَأَخَذَهَا النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مُحتَاجاً إِلَيهَا ، فَخَرَجَ إِلَينا وَإِنَّهَا لإزَارُهُ ، فقال فُلانٌ اكسُنِيهَا مَا أَحسَنَها ، فَقَالَ: « نَعَمْ » فَجلَس النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم في المجلِسِ، ثُمَّ رَجَعَ فَطَواهَا ، ثُمَّ أَرسَلَ بِهَا إِلَيْهِ : فَقَالَ لَهُ القَوْمُ : ما أَحسَنْتَ، لَبِسَهَا النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مُحْتَاجاً إِلَيها ، ثُمَّ سَأَلتَهُ ، وَعَلِمت أَنَّهُ لا يَرُدُّ سَائِلاً ، فَقَالَ : إني وَاللَّهِ ما سَأَلْتُهُ لألْبَسَها ، إِنَّمَا سَأَلْتُهُ لِتكُونَ كَفَنِي . قال سَهْلٌ : فَكانت كَفَنَهُ . رواه البخاري .
568. Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir kadın dokuduğu kumaşı (bürdeyi) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e getirip verdi ve:
- Bunu giyesin diye kendi ellerimle dokudum, dedi.
Böyle bir kumaşa ihtiyacı olan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu aldı, izâr olarak (belden aşağısına) giyinip yanımıza geldi.
Bunu gören falanca, Hz. Peygamber’e:
- Ne kadar da güzelmiş! Bunu ver de ben giyineyim,  dedi.
Resûl-i Ekrem:
- Peki, dedi. Orada biraz oturduktan sonra evine döndü. Kumaşı katlayıp o adama gönderdi.
Ashâb-ı kirâm o sahâbîye:
- Hiç de iyi yapmadın. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem öyle bir kumaşa ihtiyacı olduğu için onu giyinmişti. Üstelik sen, Hz. Peygamber’in, kendisinden bir şey isteyeni geri çevirmediğini bile bile o kumaşı istedin, dediler.
O şahıs şunları söyledi:
- Vallahi ben o kumaşı giyinmek için değil, kendime kefen yapmak için istedim.
Hadisin râvisi Sehl İbni Sa’d’ın dediğine göre o kumaş bu zâtın kefeni oldu.
Buhârî, Cenâiz 28, Büyû’ 31, Libâs 18, Edeb 39. Ayrıca bk. Nesâî, Zînet 97; İbni Mâce, Libâs 1
Sahl bin Sa'd (May Allah be pleased with him) reported:
A woman brought a woven piece of cloth to Messenger of Allah (ﷺ) and said to him: "I have woven this sheet with my own hands for you to wear." He accepted it as he was in need of it. He later came out wearing it as a lower garment. Someone said: "How nice it is! Kindly give it to me." Messenger of Allah (ﷺ) said, "Very well." He remained in our company for some time, then he went back, folded it and sent it to the man. The people said (to that man): "You did not do well. Messenger of Allah (ﷺ) wore it and he was in need of it, and you asked him for it when you are well aware that he (ﷺ) never refuses a request." He said: "I swear by Allah that I did not ask it for wearing. I asked him for it so that it might be my shroud after my death." Sahl (the narrator of this Hadith) said: And in fact it was used as his shroud.

[Al-Bukhari].

 وعن أبي سعيدٍ الخُدريِّ رضي اللَّهُ عنه قال : بينَمَا نَحْنُ في سَفَرٍ مَعَ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إِذ جَاءَ رَجُلٌ على رَاحِلَةٍ لَهُ ، فَجَعَلَ يَصْرفُ بَصَرَهُ يَمِيناً وَشِمَالاً ، فَقَال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « مَنْ كَانَ مَعَهُ فَضْلُ ظَهرٍ فَليَعُدْ بِهِ عَلى مَنْ لا ظَهْرَ لَهُ ، وَمَن كانَ لَهُ فَضْلٌ مِن زَادٍ ، فَليَعُدْ بِهِ على مَن لا زَادَ لَهُ » فَذَكَرَ مِن أَصْنَافِ المَالِ مَا ذَكَرَ حَتَّى رَأَيْنَا أَنَّهُ لا حَقَّ لأحدٍ مِنَّا في فَضْلٍ » رواه مسلم .
567. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir defasında Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile bir seferde bulunuyorduk. Bu sırada devesine binmiş bir adam çıkageldi. Bir şeyler umarak sağa sola bakınmaya başladı.
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
Yanında ihtiyacından fazla binek hayvanı olanlar, olmayanlara versinler. Fazla azığı olanlar, azığı olmayanlara versinler” buyurdu.
Hz. Peygamber daha birçok mal çeşidi saydı. İşte o zaman  kimsenin ihtiyacından fazla bir şey bulundurmaya hakkı olmadığını anladık.
Müslim, Lukata 18. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât 32
Abu Sa'id Al-Khudri (May Allah be pleased with him) reported:
Once we were on a journey with Messenger of Allah (ﷺ) when a rider came and began looking right and left. Messenger of Allah (ﷺ) said, "Whoever has an extra mount should offer it to him who is without it, and whoever has surplus food should give it to him who has nothing;" and he continued mentioning other properties until we thought that none of us had any right to surplus of his own property.

[Muslim].

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget