Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

155- باب الصلاة على الميت وتشييعه وحضور دفنه
وكراهة اتباع النساء الجنائز
CENAZE NAMAZI KILMAK 
(155)Chapter: Participation in Funeral Prayer and Procession and the dislike of Women Participating in the Funeral Procession
CENAZE NAMAZI KILMANIN, KABRE KADAR GİDEREK CENAZENİN MEZARA KONULMASINDA HAZIR BULUNMANIN İYİ, KADINLARIN CENAZEYE İŞTİRAK ETMELERİNİN İSE MEKRUH OLDUĞU
Hadisler
 قد سبق فضل التشييع (انظر كتاب عيادة المريض وتشييع الميت) عن أَبي هُريرةَ رضيَ اللَّهُ عنه قال : قال رسول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « مَنْ شَهِدَ الجنَازَةَ حَتَّى يُصَلَّي عَلَيها فَلَهُ قِيرَاطٌ ، وَمَنْ شَهدَهَا حَتَّى تُدْفَنَ فَلَهُ قِيراطَانِ » قيلَ وما القيراطَانِ ؟ قال : « مِثْلُ الجَبلَيْنِ العَظِيمَيْنِ » متفقٌ عليه .
931. Ebû Hüreyre  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Kim bir cenazede, cenaze namazı kılınıncaya kadar bulunursa, bir kîrat,  gömülünceye kadar kalırsa, iki kîrat sevap alır”.
- İki kîrat ne kadardır? diye sordular. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;
- “İki büyük dağ kadar!” cevabını verdi.
Buhârî, Cenâiz 59; Müslim, Cenâiz 52, 53. Ayrıca bk. Nesâî, Cenâiz 79; İbni Mâce, Cenâiz 34
Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Whoever follows the funeral procession and offers the funeral prayer for it, will get a reward equal to one Qirat, and whoever attends it till burial, will get a reward equal to two Qirat.'' It was asked, "What are two Qirat?'' He (ﷺ) replied, "Equal to two huge mountains."


[Al-Bukhari and Muslim].

[next]
 وعنه أَنَّ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « من اتَّبعَ جَنَازَةَ مُسْلمٍ إيمَاناً واحْتِسَاباً ، وَكَانَ مَعَهُ  حَتَّى يُصَلَّي عَلَيها ويَفْرُغَ من دَفنِها ، فَإِنَّهُ يَرْجعُ مِنَ الأَجرِ بقِيراطَين كُلُّ قيرَاط مِثلُ أُحُدٍ ، ومَنْ صَلَّى عَلَيهَا ، ثم رَجَعَ قبل أَن تُدْفَنَ ، فَإِنَّهُ يرجعُ بقِيرَاط » رواه البخاري .
932. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Kim, sevâbına inanarak, karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek bir müslüman cenazesi ile birlikte gider ve namazı kılınıp gömülünceye kadar beklerse, her biri Uhud dağı kadar olan iki kîrât sevapla döner. Kim de cenaze namazını kılar, defnolunmadan önce ayrılırsa bir kîrât sevapla döner.”
Buhârî, İmân 35. Ayrıca bk. Müslim, Cenâiz 56; İbni Mâce, Cenâiz 79
Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Whosoever attends the funeral of a Muslim believing and hoping for the reward from Allah and remains with it until the prayer is offered over it and the burial is completed, he will return with a reward of two Qirat; each Qirat is equivalent to Mount Uhud; and whosoever offers his prayer over it and returns before its burial, he will come back with one Qirat."

[Al- Bukhari].
[next]
 وعن أُمِّ عطِيَّةَ رضي اللَّه عنها قَالَتْ : نُهينَا عنِ اتِّبَاعِ الجَنائز ، وَلم يُعزَمْ عَليْنَا » متفقٌ عليه .
« ومعناه » ولَمْ يُشدَّد في  النَّهي كما يُشدَّدُ في المُحَرَّمَات .
933. Ümmü Atıyye radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Biz hanımlar cenazeye iştirak etmekten men edildik. Fakat cenâze teşyii bize kesin olarak haram kılınmadı.
Buhârî, Cenâiz 29, İ’tisam 27; Müslim, Cenâiz 34-35. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 40; İbni Mâce, Cenâiz 50
 Umm Atiyyah (May Allah be pleased with her) reported:
We (womenfolk) were prohibited from accompanying a funeral procession, but we were not compelled (not to do so).

[Al-Bukhari and Muslim].

154- باب الكف عما يرى في الميت من مكروه
ÖLENİN HÂLİNİ GİZLEMEK 
(154)Chapter: Prohibition of Disclosing the Physical defects of the Deceased
ÖLÜDE GÖRÜLEN HOŞA GİTMEYEN HALLERİ
 SÖYLEMEKTEN KAÇINMAK
Hadisler
 عن أَبي رافعٍ أَسْلم موْلى رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم أَنَّ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال :
« مَنْ غَسَّل ميِّتاً فَكَتَمَ عَلَيْه ، غَفَرَ اللَّهُ له أَرْبعِينَ مرَّةً » رواه الحاكم وقال: صحيح على شرط مسلم .
930.  Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in âzad ettiği kölesi Ebû Râfi’ Eslem radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ölüyü yıkayıp da onda gördüğü hoş olmayan halleri gizleyen kimseyi Allah Teâlâ kırk kere bağışlar.
Hâkim, Müstedrek, I, 362. Ayrıca bk. Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 395
Abu Rafi` Aslam (May Allah be pleased with him), the freed slave of the Messenger of Allah (ﷺ) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "He who washes a dead body and conceals what he notices of physical defects, he will be forgiven forty times.''


[Al-Hakim].

153- باب جواز البكاء على الميت بغير ندب ولا نياحة

أما النياحة فحرام، وسيأتي فيها باب كتاب النهي إن شاء اللَّه تعالى. وأما البكاء فجاءت أحاديث بالنهي عنه، وأن الميت يعذب ببكاء أهله. وهي متأولة محمولة على من أوصى به، والنهي إنما هو عن البكاء الذي فيه ندب أو نياحة. والدليل على جواز البكاء بغير ندب ولا نياحة أحاديث كثيرة. منها:

BAĞIRIP ÇAĞIRMADAN ÖLÜYE AĞLAMAK 

(153)Chapter: The Ruling of crying and wailing over a Dead Person

Nevha (çığlık atmak, feryâd ü figân etmek, “ah şöyle idi, vah böyle idi” diye yaygara koparıp şamata çıkarmak demektir ve) haramdır. Bu husus inşallah ileride yasaklar bölümünde ayrıca işlenecektir (bk. 1660 - 1670  numaralı hadisler). Ölüye ağlamaktan nehiy konusunda “Aile efradının ağlaması sebebiyle ölü azaba tâbi tutulur” anlamında hadisler bulunmakla beraber bunlar, kendisine ağlanmasını vasiyet eden kişi için geçerlidir. Binaenaleyh yasak, sadece bağırıp çağırarak ağlamakla ilgilidir. Bağırıp çağırmaksızın ağlamanın câiz olduğunu gösteren bir çok hadis bulunmaktadır. Aşağıdaki üç hadis  bunlardandır:

Hadisler

 عن ابنِ عُمرَ رضي اللَّه عنهما أَنَّ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم عاد سَعْدَ بنَ عُبَادَةَ ، وَمَعَهُ عبْدُ الرَّحمنِ بنُ عَوفٍ ، وسعْدُ بْنُ أَبي وَقَّاصٍ ، وعبْدُ اللَّهِ بن مَسْعُودٍ رضي اللَّه عنهم ، فَبكى رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فلمَّا رَأَى القوْمُ بُكاءَ رسولِ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، بَكَوْا ، فقال : « أَلا تَسْمعُونَ ؟ إِنَّ اللَّه لا يُعَذِّبُ بِدمْعِ العَيْنِ ، وَلا بِحُزْنِ القَلْبِ ، وَلكِنْ يُعَذّبُ بِهذاَ أَوْ يَرْحَمُ » وَأَشَارَ إِلى لِسَانِهِ .متفقٌ عليه .
927. İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,  yanında  Abdurrahman İbni Avf, Sa’d İbni Ebû Vakkâs ve Abdullah İbni Mes’ûd Allah onlardan razı olsun bulunduğu halde   Sa’d İbni Ubâde’yi ziyaret etti. Durumunu görünce Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ağladı. Onun ağladığını gören sahâbîler de ağlamaya başladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
- “Bilmez misiniz, gerçekten Allah, gözyaşı ve kalbin elemi sebebiyle kişiye azap etmez. Fakat - dilini işâret ederek- bunun yüzünden azap eder veya bağışlar” buyurdu.
Buhârî, Cenâiz 44, Talak 24; Müslim, Cenâiz 12
Ibn 'Umar (May Allah be pleased with them) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) visited Sa'd bin 'Ubadah during his illness. He was accompanied by 'Abdur-Rahman bin 'Auf, Sa'd bin Abu Waqqas and 'Abdullah bin Mas'ud (May Allah be pleased with them). The Messenger of Allah (ﷺ) began to weep. When his Companions saw this, their tears also started flowing. He (ﷺ) said, "Do you not hear, Allah does not punish for the shedding of tears or the grief of the heart, but punishes or bestows mercy for the utterances of this (and he pointed to his tongue)."

[Al-Bukhari and Muslim].

[next]
 وعن أُسَامة بنِ زَيْدٍ رضي اللَّه عنهما أَنَّ رسولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم رُفِعَ إِلَيهِ ابْنُ ابْنَتِهِ وَهُوَ في المَوْتِ ، فَفَاضَتْ عَيْنا رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فقال له سعدٌ : مَا هذا يا رسولَ اللَّهِ ؟، قال: « هَذِهِ رحمةٌ جَعَلها اللَّهُ تَعالى في قلوبِ عبادِهِ ، وَإِنما يَرْحَمُ اللَّهُ مِنْ عبَادِهِ الرُّحَمَاءَ » متفقٌ عليه .
928. Üsâme İbni Zeyd radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, ölmek üzere olan kızının oğlunu verdikleri zaman, Peygamber’in gözleri doldu. Bunun üzerine Sa’d İbni Ubâde:
- Ey Allahın Resûlü! Bu ne haldir? dedi. Hz. Peygamber de:
- Bu, Allah’ın, kullarının kalbine koyduğu acıma duygusu, rahmettir. Allah, acımasını bilen  kullarına merhamet eder” buyurdu.
Buhârî, Cenâiz 33, Müslim, Cenâiz, 9,11. Ayrıca bk. Buhârî, Eymân 9, Merdâ 9, Tevhîd 25; Ebû Dâvûd, Cenâiz 24, Edeb 58; Nesâî, Cenâiz 22; İbni Mâce, Cenâiz 53
Usamah bin Zaid (May Allah be pleased with him) reported:
A grandson (child of the daughter) of the Messenger of Allah (ﷺ) was presented to him while the child was at his last breath. Tears began to flow from the eyes of the Messenger of Allah (ﷺ). Sa'd said to him: "What is this, O Messenger of Allah?" He (ﷺ) said, "It is mercy which Allah has placed in the hearts of his salves. Allah bestows His Mercy on the merciful among His slaves."

[Al-Bukhari and Muslim].
[next]
 وعن أَنسٍ رضيَ اللَّهُ عنه أَنَّ رسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم دَخَلَ عَلى ابْنه إِبَراهِيمَ رضيَ اللَّهُ عنْه وَهُوَ يَجودُ بَنفسِه فَجعلتْ عَيْنا رسولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم تَذْرِفَانِ . فقال له عبدُ الرَّحمن بنُ عوفٍ: وأَنت يا رسولَ اللَّه ؟، فقال : « يا ابْنَ عوْفٍ إِنَّها رَحْمةٌ » ثُمَّ أَتْبَعَها بأُخْرَى ، فقال: « إِنَّ الْعَيْنَ تَدْمَعُ والقَلْب يَحْزَنُ ، وَلا نَقُولُ إِلا ما يُرضي رَبَّنا وَإِنَّا لفِرَاقِكَ يا إِبْرَاهيمُ لمَحْزُونُونَ » .
رواه البخاري ، وروى مُسلمٌ بعضَه . والأَحاديث في الباب كثيرة في الصحيح مشهورة ، واللَّه أعلم .
929. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ruhunu teslim etmek üzere olan oğlu İbrahim’in yanına girince gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı. Bunun üzerine Abdurrahman İbni Avf:
- Ey Allah’ın Resûlü! Siz de mi ağlıyorsunuz?” diye sordu. Hz. Peygamber ona:
- “Ey İbni Avf! Bu gördüğün gözyaşları rahmet ve şefkat eseridir” cevabını verdi. Sonra şunları ilave etti:
-“Göz yaşarır, kalp hüzünlenir. Biz ancak Rabbimiz’in razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim! Seni kaybetmekten dolayı gerçekten üzgünüz.”
Buhârî, Cenâiz 43; Müslim, Fedâil 62. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 53
Anas (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) came to his son Ibrahim (May Allah be pleased with him) when he was breathing his last. The eyes of the Messenger of Allah (ﷺ) began shedding tears. 'Abdur-Rahman bin 'Auf (May Allah be pleased with him) said, "O Messenger of Allah, you too weep?" He (ﷺ) said, "O Ibn 'Auf! It is mercy." Then he began to weep and said, "The eyes are shedding tears and the heart is grieved, and we will not say except what pleases our Rubb. O Ibrahim! Indeed we are grieved by your departure."

[Al-Bukhari].

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget