Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ? Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"
“Hz. Peygamber'den bize ulaştığına göre” anlamında bir tabir olup temrîz sığalarındandır. İbnu's-Salâh'ın kaydettiğine göre bir muhaddisin herhangi bir zayıf hadisi isnadsız olarak rivayet etmesi halinde kale Resûlullâh ve benzeri cezm sigası kullanması doğru olmaz. Onun yerine ruviye ani'n-Nebî, belağanâ ani'n-Nebî, câ'e ani'n-Nebî, ravâ ba'duhum ve benzeri temrîz sîgalan kullanmalıdır. Sahih mi, yoksa zayıf mı kesinlikle bilinmeyen hadisler için de hüküm aynıdır.
“Ona ulaştı demektir. Ravinin, hadis imamlanndan biri olan şeyhine sahih olarak ulaşmış hadisleri isnad zikretmeden rivayet ederken kullandığı lafızlardandır. Bu şekilde isnad zikretmeksizin rivayet edilen hadislere belâğât denir. İmam Mâlik'in el-Muvatta isimli hadis kitabında belağahû, belağanî, ani's-sika lafızlarıyla isnadsız olarak naklettiği 61 hadis vardır. Bir tanesini misal verelim. “Mâlik'den rivayet edilmiştir. Kendisine ulaştığına göre Hz. Peygamber (s.a.s)'in Hanımı Hz. Aişe “Sabah oluncaya kadar uyumaktan korkan vitir namazını yatmadan kılsın. Gecenin sonunda uyanacağını ümit eden ise vitrini o zamana kadar geciktirsin” demiştir.”
Ulaşmak manasına “belağa” kök fiilinin maştan olan belağ, genelde belağanâ eda sîgasiyla ve isnadsız olarak rivayet edilen habere denir. Çoğul belâğât gelir. (Bk. Belağanî, belağanâ ve belâğât). Bununla birlikte harhangi bir hadis kitabında şeyhten nereye kadar işitilmiş olduğunu gösteren bazı kayıtlar bulunur. Bunlara da belağ kaydı tabir edilmiştir.