Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

Ashâbu'l-Aşerât
Bk.Ashâbu'l-mi'e.
Yüz hadis sahipleri” demek olup sahabilerin rivayet ettikleri hadis sayısına göre taksimi sonucu yüz ile ikiyüz arasında hadis rivayet eden sahabîler için kullanılan özel tabirdir.
Rivayet ettiği hadislerin sayısı yüz ile ikiyüz arasında olarak ashâbu'l-mi'eye dahil edilen sahâbîlerden birkaçı şunlardır: Sehl b. Sa'd (188 hadis); Ubâdetu'bnu's-Sâmit (181 hadis); İmran b. Husayn (180 hadis); Ebu'd-Derdâ (190 hadis); Ebu Katâde (170 hadis); Bureyde-tu'bnu'l-Husayb el-Eslemî (167 hadis); Ubey b. Ka'b (164 hadis); Mu'âviye b. Ebî Sufyân (163 hadis); Mu'az b. Cebel (157 hadis); Ebu Eyyûbu'l-Ensârî (155 hadis); Osman b. Affân (146 hadis); Câbir b. Semure (146 hadis); Ebubekr es-Sıddîk (142 hadis); el-Muğîretu'bnu Şu'be (136 hadis); Ebu Bekre (132 hadis); Usâmetu'bnu Zeyd (128 hadis); en-Nu’ınân b. Beşîr (114 hadis); Ebu Mes'ûdu'l-Ensârî (102 hadis); Cerîr b. Abdillah (100 hadis). 91
Bundan sonra ashâbu'l-aşerât gelir ki bu terim rivayet ettiği hadislerin sayısı yirmi ile yüz arası değişen sahâbiler için kullanılmıştır.

Ashâb-ı Sünen
Bk. Sünen.
Sünnet'in çoğulu olan sünen, Hz. Peygamber'in sünnetini aksettiren hadislerin yazılı olduğu kitaba denir. Hz. Peygamber'in söz, fiil ve takrirlerinden ibaret sünnetini aksettiren hadisler toplanıp konularına göre tasnif edildikten sonra çeşitli metotlarla bir araya getirilmiş ve kitaplara yazılmıştır. Böyle meydana gelen kitapların bir kısmı cami türündendir. Bir kısmı ise fıkıh bablarına göre tasnif edilmiş ahkâm hadislerini ihtiva eder. Bunlar sünen tipi kitaplardır. Sünen kıtalarında umumiyetle merfû yani Hz. Peygamber (s.a.s)'e ait hadisler bulunur. Bu hadislerin hepsi ibadet, mu'amelat ceza ve edeb denilen ahlakî davranışlarla ilgilidir. Bunların hepsi ki-tab ana bölümünü teşkil eden bablar içindedir. Bu özelliğiyle sünen kitapları cami türü kitaplardan ayrılırlar. Ayrıca sünenlerde en fazla ahkam hadisleri olduğundan şer'î bir hükme esas olmayan hadislere genelde rastlanmaz. Sünen kitapları ikinci hicri asrın ilk yarısından itibaren yazılmaya başlanmıştır. Hadisin altın çağı kabul edilen üçüncü hicri asra gelinceye kadar geçen zaman içinde pek çok sünen kitabı tertip edilmiştir. Sünen kitabı tertip eden muhaddislerden birkaçı şu isimlerdir: Mekhûl eş-Şâmî, İbn Cureyc, Sa'id b. Ebî Arûbe, İbn Ebî Zi'b, İbrahim b. Tahmân, Hammâd b. Seleme, Abdullah İbnu'l-Mubârek, el-Velîd b. Müslim, Sa'id b. Mansûr, ed-Dârimî, Ebu Davud, İbn Mâce, en-Nese'î, Tirmizî... Bu muhaddislerin eserleri arasında Ebu Davud, Tirmizî, Nese'i ve İbn Mâce”nin sünenleri diğerlerine nazaran daha meşhur olmuştur. Bunlara Sünen-i Erba'a denilmiştir. Bu kitaplar hakkında başlıkları altında kısa bilgiler verilmiştir. İsimleri anılan dört muhaddise ashâb-ı sünen diyenler vardır.

Ashâb-ı Suffe
“Suffeliler” manasına gelen bir tamlama olup Medine'de Mescidu'n-Nebî (Peygamber Mescidi) bitişiğinde bulunan ve adına Suffe denilen üstü kapalı, gölgelik yerde kalıp vakitlerini daha çok ibadet, Kur'ân öğrenimi ve hadis müzakeresiyle geçiren bir kısım sahabîlere denir.
Bir diğer tabirle Ehl-i Suffe de denilen Ashab-i Suffe, bilhassa kimsesiz muhacirlerle civardan gelen ve Medine'de yanına inecek kimsesi olmayan fakir müslümanlardan oluşur. Sayıları hakkındaki rivayetler değişiktir. Ebu Hu-reyre'nin bir rivayetinde ashabı suffeden yetmiş kişiye mülaki olduğu kaydedilir.84 Bu rivayete istinaden olsa gerek, Suffe'de kalan fakir ve kimsesiz müslümanların yetmiş kişi oldukları söylenmiştir. Bununla beraber ashab-ı suffenin sayısını 400'e kadar çıkaranlar vardır. Haliyle içlerinden evlenmek, ölüm ve sair sebeplerle ayrılan olunca yerine yenileri gelerek sayıları devamlı şekilde değişmiştir.
Ashâb-ı suffenin günlük meşguliyetini daha çok Kur'ân-ı Kerim öğrenmek, hadis müzekere etmek, seriyye birlikleriyle sefere çıkıp cihada katılmak teşkil etmiştir, sayılan çok olmamakla birlikte suculuk, hurmalık suvarmak, odun toplamak gibi işlerde çalışarak günlük nafakasını çıkaranlar da olmuştur. Bir kısmı da Hz. Peygamber'in va'z ve nasihatlarmi dinleyip hıfzederek diğer sahabîlere rivayetle meşgul olmuşlardır. Sahabe içinde en çok hadis rivayet eden Ebu Hureyre bunlardandır.
Son derece basit şartlarda ve yoksulluk içinde yaşayan Ashabı Suffe karınlarını çok kere Hz. Peygamber (s.a.v)'in sofrasında, kimi zaman da Medine'li müslümanların yanlarında doyurmuşlardır, sadaka olarak getirilen malların dağıtımında Allah Resulü ilk önce Ashab-i Suffeyi gözetmiştir.
Buhâri Sarihi Aynî'nin kaynak göstermeden naklettiğine göre Ashab-ı Suffeye Ashâb-ı Saffe denilmiştir. Onlara böyle isim verilişinin sebebi, bu kimsesiz ve barınacak yerleri olmayan sahabilerin Mescidin kapısında saflar halinde durmalarıdır. 85Bununla birlikte Ehlu's-Suffe tabiriyle birlikte ilk tabir daha çok meşhur olmuştur.

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget