Hadis Terimleri ~ Esmâ'u'l-Muhaddisîn
Esmâ'u'l-Muhaddisîn |
---|
Bk. Esma ve kunâ.
Hadis ravilerinin ve muhaddislerin isim ve künyeleri manasınadır. İsmi veya künyesiyle tanınan ravileri konu olarak alan ilim dalıdır. Bazı hadis ravileri isimleriyle, bazıları da künyeleriyle tanınmışlardır. Bunların bilinmesi hadis rivayet edenlerin tanınması bakımından son derece önemlidir; çünkü olur ki aslında ismiyle meşhur bir ravi isnadda bazen künyesiyle; aksine künyesiyle tanınanı arada bir ismiyle anılabilir. Bazen de hem ismiyle hem de künyesiyle bilinmeyen ravi isnadda ikisiyle birlikte anılır ve tek kişi olduğu halde iki şahıs sanılır. Nitekim, el-Hâkim'in naklettiği şu rivayette böyle bir hata olmuştur. “...Hz. Peygamber (s.a.s)'den “Kim imamın arkasında namaz kılarsa imamın okuması onun okuması demektir” buyurduğu rivayet edilmiştir.” el-Hakim'in bu hadisi naklettikten sonra Ali İbnu'l-Medînî'den isnadiyle rivayet ettiği bir habere bakılırsa Abdullah b. Şeddâd, Ebu'l-Velîd künyesiyle tanınan Medineli biridir.244 Öyle iken, isnadda da görüldüğü gibi onun isim ve künyesini bilmeyen biri aralarını an lafzıyla ayırmış ve Abdullah'ı birbirinden rivayette bulunan iki ravi gibi göstermiştir. Bazen de bunun aksi olur. İsnatta biri ismi, diğeri künyesiyle zikredilen iki ravi, isimle künyenin birleştirilmesi sonucu tek kişi gibi gösterilir. Nese'i'nin naklettiği an Ebî Usâme Hammâd İbni's-Sâ'ib isnadiyle gelen hadiste böyle olmuştur. İsnad aslında, an Ebâ Usâme, an Hammâd iken ismiyle künye arasındaki “an” edatı kaldırılmış, biri künyesi, öbürü ismiyle anılan iki kişi tek kişi gibi gösterilmiştir. Ravilerin isim ve künyelerinin bilinmesinin küçümsenemiyecek bir faydası daha vardır. Kimi rical kitaplarında bir ravi künyesiyle, bazılarında ise ismiyle anılır. Künyesiyle bilinen ravinin ismi bilinmiyorsa hal tercümesine vâkıf olmak oldukça zorlaşır. Nitekim el-Irâki'nin naklettiğine göre hadis taliplerinden biri Ebu'z-Zinâd’ın hayat hikayesini öğrenmek istemiş, ancak onun Abdullah b. Zekvân ismini bilmediğinden rical kitaplarında bulamamıştır. 245 İbnu's-Salâh esma ve kunâ konusunu dokuz gruba ayırmış, herbir gruba giren künye sahiplerine misaller vermiştir. Nakledelim. 1. Künyeleriyle isimlendirilip, künyelerinden başka isimleri olmayanlar: Bu grupta bulunan ve künyeleri isimlerinden ibaret olan raviler iki kısma ayrılır. Birinci kısım, ismi olan künyesinden başka bir künyesi daha olanlardır. İkinci künyeleri, tuhaftır, sanki künyenin künyesi gibidir. Fukahâ-yı Seb'adan Ebu Bekr b. Abdirrahmân İbni'l-Hâris b. Hişâm el-Mahzûmî gibi. “Rahibu Kureyş” lakabiyle anılan Ebu Bekr'in künyesi Ebu Abdirrahmandır.246 Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm el-ensârî de ismi olan künyeden başka künyesi olanlardandır. Künyeleri isimlerinden ibaret olan ravilerin ikinci kısmı isim yerine kullanılan künyeden başka künyesi olmayanlardır. Bunun misalini de Ebu Bilâli'l-Eş'arî oluşturur. Rivayete göre bizzat kendisi ismi ile künyesinin bir olduğunu söylemiştir.247 Ebu Hasın b. Yahya b. Süleyman er-Râzî de aynı gruba dahildir ve ismi yoktur. 2. Künyesiyle tanınanlar ancak ismi bilinmeyenler; Sahabeden Ebu Unâs el-Kinânî (veya ed-Du'elî); Hz. Peygamber (s.a.s)'in azatlısı Ebu Muveyhibe; Ebu Şeybe el-Hudrî gibi.248 Sahabe dışında da künyesiyle tanınıp ismi bilinmeyenler vardır. Böylelerine misal olarak da Enes b, Ebyâd, Ebu Bekr b. Nâfi’, Abdullah b. Amr’ın kölesi Ebu'n-Necîb, Ebu Harb b. Ebî Esvedi'd-Du'elî gibi raviler verilebilir. 3. Hem ismi hem de künyesi olduğu halde sadece künyesiyle lakablananlar: Ali b. Ebi Tâlib (Künyesi Ebu'l-Hasen, lakabı Ebu Turâb); Abdurrahmân b.Zekvân (künyesi Ebu Abdirrahmân, lakabı Ebu'z-Zinâd), Muhammed b. Abdirrahmân el-Ensârî (künyesi Ebu Abdirrahmân, lakabı Ebu’r-Ricâl); Yahya b. Vâdıh el-Ensâri el-Mervezî (Künyesi Ebu Muhammed, lakabı Ebu Tumeyle): Umer b. İbrahim (künyesi Ebubekr, lakabı Ebu'l-Âzân249; Abdullah b. Muhammed el-İsbehâni (Künyesi Ebu Muhammed. lakabı Ebu'ş-şeyh) gibi. 4. İki veya daha çok künyesi olanlar: Abdulmelik b. Abdilazîz b. Cureyc (Ebu Hâlid ve Ebu'l-Velîd olmak üzere iki künyesi vardır) ve Abdullah b. Umer b. Hafsi'l-Umerî (Ebu'l-Kasım ve Ebu Abdirrahmân olarak iki künyesi vardır) gibi. İbnu's-Salâh, şeyhi Mansûr b. Ebi'l-Me'âlî en-Nîsâbûri'nin Ebu Bekr, Ebu'1-Feth ve Ebu'l-Kasım olmak üzere üç künyesi olduğunu söylemiş ve verdiği misallere eklemiştir. 5. İsmi bilindiği halde künyesinde ihtilaf edilen ve birbirinden farklı iki veya daha fazla künyesi zikredilenler: Hz. Peygamber'in evlatlığı Usâme b. Zeyd gibi. Künyesinin Ebu Zeyd, Ebu Muhammed, Ebu Abdillâh, Ebu Hârice olduğuna dair değişik rivayetler vardır. Aynı şekilde Ubey b. Ka'b'in Ebu'l-Munzîr, Ebu't-Tufeyl gibi künyeleri olduğu söylenmiştir. Bunların hiçbiri üzerinde birleşilmiş değildir. Ebu İshak, Ebu Sa'îd gibi ihtilaflı iki künyesi olduğu söylenen Kabîsa b. Zu'eyb: Ebu Abdirrahmân, Ebu Muhammed künyeleri rivayet edilen el-Kasım b. Muhammed b. Ebî Bekr'i-s-Sıddîk; Ebu Bilâl ve Ebu Muhammed değişik künyeleri rivayet edilen Süleyman b. Bilâl el-Medenî, aynı gruba dahildirler. İbnu's-Salâh'a göre bu grupta olanların bir kısmı aynı zamanda bundan önceki gruba dahildir. Muahhar âlimlerden Abdullah b. Atâ el-İbrâhimî el-Herevî'nin bu konuda te'lif ettiği bir kitabı vardır. 6. Künyesi bilinen ancak isminde ihtilaf edilenler: Bu grubun misalini sahabeden başta Ebu Hureyre oluşturur. İsmi ve babasının adı üzerinde ihtilaf edilmiştir, İbn Abdilberr'in dediğine göre ismi üzerinde yirmi kadar rivayet vardır. Bunlar içinde çok tereddüt bulunması sebebiyle Abdullah veya Abdurrahmân isminden başka itimat edilebilecek derecede sahih olanı yoktur. Muhammed b. İshak da Ebu Hureyre'nin adını Abdurrahmân b. Sahr olarak kaydetmiştir. Esma ve kuna konusunda eser yazanlar, buna dayanmışlardır. el-Hâkim de Ebu Hureyre'nin isimleri içinde en sahih rivayetin Abdurrahmân b. Sahr rivayeti olduğunu söylemiştir. Künyesi bilindiği halde ismi kesinlikle bilinmeyen sahabîlere diğer misalleri Ebu Basra (Cemîl b. Basra veya Humeyl b. Basra) el-Gıfârî; Ebu Cuhayfe (Vehb b. Abdillâh veya Vehebullah b. Abdillâh) es-Suvâ'î teşkil eder. Sahabe dışında bu gruba giren ravilerden birkaçı ise Ebu Musa'l-Eş'ari’nin oğlu Ebî Burde ile Âsim kıraati ravisi Ebu Bekr b. Ayyaştır. Çoğunluk ilkinin isminin Âmir olduğunu söylemiştir. Ancak, ihtilaflıdır. el-Hâris rivayeti de vardır. İkinci ravinin İsmi üzerindeki rivayetler on bire kadar çıkar. Fakat hiçbiri üzerinde birleşilememiştir. Bu cümleden olarak İbn Abdilber “eğer sahihse” kaydiyle adının Şu'be olduğunu söylemiş; devamla Ebu Zur'a'nın sahih gördüğü ismin de bu olduğuna işaret etmiştir. Aynı mü'ellif ayrıca isminin künyesi olduğunu ve bunun daha sahih görüldüğünü ifade etmiştir. Bu hükmünün kaynağı bizzat kendisinin Ebu Bekr isminden başka ismi olmadığına dair rivayettir. 7. Az da olsa hem ismi, hem de künyesinde ihtilaf edilenler: Hz. Peygamberin azadlısı Sefine bunlardandır. Bazıları isminin Umeyr, bazıları Salih, bazıları da Mihrân olduğunu ileri sürmüşlerdir. 250 8. İsmi ve künyesi üzerinde hiçbir ihtilaf olmayıp her ikisiyle tanınmış olanlar. Hepsi de Ebu Abdillâh künyesiyle tanınan mezhep imamları, Mâlik b. Enes, Muhammed b. İdris eş-Şafi'î, Ahmed b. Hanbel, Sufyânu's-Sevrî, Ebu Hanîfe en-Nu’mân b. Sabit gibi. 9. Hadiscilere ismi meçhul kalmamakla birlikte isminden çok künyesiyle meşhur olanlar: Ebu İdris el-Havlânî gibi ki ismi A'izullah b. Abbdillahtır. Ebu İshak es-Sebi'î, Amr b. Abdillâh isminden çok bu künyesiyle tanınır. Dimeşk San'asına mensup Ebu'l-Eş'asi's-San'anî, Şurahîl b. Âde isminden daha çok anılan künyesiyle meşhurdur. Hadis ricalinin İsim ve künyelerinin bilinmesi son derece önemli olunca birçok hadis âlimi ravilerin isim ve künyelerine dair müstakil eserler meydana getirmişlerdir. Bunlar içinde Ali b. Abdillâhi'l-Medînî'nin, Sahih sahipleri Buhârî ile Müslim'in; Nese'î'nin, el-Hâkim'in; Ebu Ahmed Muhammed b. Muhammed en-Nîsâbûrî'nin; Muhammed b. İshak b. Mende'in, Ebu Bişr Muhammed b. Ahmed'in eserleri en önemlileri ve daha sonraki çalışmalara kaynak oluşturanlarıdır.251 el-Irâki'ye göre bunlar içinde en önemlisi, ismi bilinen ve bilinmeyen bütün ravileri aldığı için Ebu Ahmed'in kitabıdır. Müslim ve Nese'i, sadece isimleri bilinen ravileri almışlardır. Esma ve kunâ kitaplarında takip edilen usul, umumiyetle künyeleri harf sırasına göre tertip ederek her künyenin karşısında ait olduğu ismi göstermektir. |