Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ? Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"
Bk. Vehm. Sözlükte şüphe ve tereddüt edilen nesnenin kendisine tercih olunan tarafına denir. Çoğulu evhamdır. Hadis ıstılahı olarak vehim, metâin-i aşeradan yani ravinin cerhine sebep teşkil eden hususlardan biridir ve ravinin rivayetinde yanılmasından ibarettir. Zabt vasfıyle ilgilidir. Ravinin rivayetinde vehmi, mürsel veya munkatı olan bir Hadîsi vasletnıek gibi isnadda veya bir Hadîsi diğerine katarak karıştırmak şeklinde metinde olur. Mevsul bir Hadîsi mürsel, mevkufu merfü rivayet etmek yahut sika bir ravi yerine zayıf birinin ismini söylemek ve buna benzer şekillerde yazılmak da vehimdir. Hadisin isnadında meydana gelen vehim sonucu yapılan hata bazen hem isnada hem de metne birlikte zarar verir ve her ikisini de ma'lul hale getirir. Söz gelişi muttasıl bir Hadîs mürsel olarak rivayet edilir. Aynı şekilde muttasıl bir isnadla gelen herhangi bir Hadîs ondan daha sağlam ancak munkatı olan bir diğer isnadla rivayet edilir. Bu takdirde düşülen vehim sonucu meydana gelen hata yüzünden sened ve metin de sayıf duruma düşer. Bir ravinin rivayetinde vehme düştüğü bazı karinelerle anlaşılırsa o rivayet sahih olmaktan çıkar. Bununla birlikte kaydetmek gerekir ki vehim sadece zayıf ravilerde görülmez. Bazen sika ravilerin bile vehmettikleri olağandır. Ravinin Hadisi rivayetinde vehme düşüp düşmediğini anlamanın en kestirme yolu o Hadîsin isnatlarının ve metin farklarının gözden geçirilmesidir. Bu, kısaca Hadîsin bütün tarîklarını bir araya toplayıp gözden geçirmekten ibarettir. Her ne kadar vehim rivayette hata yapmak olsa da kadhi gerektiren ağır bir sebep değildir. Bir ravinin vehme düşerek rivayet ettiği Hadîse genelde ma'lul veya mu'allel tabir edilir.
Ed'afu'l-Esânîd terimiyle aynı manaya gelir ve isnatların en zayıf görülenini ifade eder. Esahhu'l-Esânîd ıstılahının aksine zayıf ravilerden meydana gelen isnatların değerlendirilmesinde kullanılır. Böylece isnatlar içinde en zayıf olanlara denilmiştir. Şu isnadlar evha'l-esânid sayılmıştır. Hz. Ebu Bekir'e ulaşan isnadlarm en zayıfı: Sadakatu'd-Dakîkî - Ferkadu's-Sebehî - Murra et-Tayyib - Hz. Ebu Bekr. Hz. Ali'ye varan isnadların en vahisi: Amr b. Şemîr - Câbiru'l-Ce'âfi - el-Hârisu'l-A'ver - Hz. Ali isnadıdır. Ömerilerin en vâhî isnadı: Muhammed b. Abdillah İbni'l-Kasım b. Abdillah - Babası - Dedesi. Bu isnaddaki Muhammed, Abdullah ve el-Kasım’dan hiçbiriyle ihticac caiz görülmemiştir. Ebu Hureyre'ye ulaşan evha'l-esânîd, el-Busiy b. İsmail -Davud b. Yezid el-Evdî -Babası - Ebu Hureyre; Enes b. Mâlik'e ulaşan en vahî isnad ise Fahr- Babası -Ebân b. Ebî Ayyaş- Enes isnadıdır. İbn Hacer bu isnada silsiletu'l-kizb (yalan zinciri) demiştir. Şahıslara ulaşan isnadların en vâhîsi olduğu gibi beldelere göre de evhâ'l-esânîd vardır. Abdullah b. Meymûn el-Kaddâh -Şihâb b. Hirâş - İbrahim b. Zeyd el-Hûzî - İkrime - İbn Abbas isnadı Mekkelilerin; Muhammed b. Kays el-Maslûb - Ubeydullah b. Zehr - Ali b. Zeyd - el-Kasım - Ebu Umame isnadı Şamlıların; Ahmed b. Muhammed İbni'l-Haccâc b. Ruşd - Babası - Dedesi - Kurre b. Abdirrahman - Ondan kim rivayet etmişse o isnad Mısırlıların en vâhî isnadıdır. Horasanlıların evha'l-isânidi ise Abdurrahman b. Muleyha - Nehşel b. Sa'id - Dahhâk - İbn Abbas isnadıdır.
İlk olarak yapılan işler manasına “evvel”in çoğuludur. Hadis Usulünde hadis metinlerinde bildirilen olayların tarihlerini tesbite yardımcı olmak üzere ilk defa yapılan işleri ifade eden bir tabirdir. es-Suyûti, Takrîbe, dolayısiyle Ulûmu'l-Hadîse eklediği 90. konuda hadislerde söz konusu edilen bazı olayların zamanının bilinmesi ile ilgili olarak eva'ilin ilk defa el-Bulkînî tarafından zikredildiğini kaydeder. Ondan naklettiğine göre hadislerde bahsedilen bazı olayların kronolojisi “ilk defa şöyle oldu” denilen; bir hadiseden önce veya so a olduğu zikredilen; “iki işten sonuncusu” olarak belirtilen; nihayet sene ve ay zikredilen rivayetlerle bilinir. Bu bilgi, özellikle hadislerde nâsih-mensûhu bilmede son derece önemli rol oynar. Evâ'ile misal vermek gerekirse şu rivayetler üzerinde durulabilir. “İlk olarak şöyle oldu” kaydiyle nakledilenlere misal: “Hz. Peygamber (s.a.s)'e vahiy, ilk defa uykuda sahih rüyalar görmesiyle başladı.” 255 “Rabbim beni putlara tapmaktan so a ilk olarak içki içmekten ve insanlarla niza etmekten men etti.” Bir hadiseden önce olduğu zikredilenlere misal: “Hz. Peygamber (s.a.s) bizi su dökerken önümüzü ve arkamızı kıble tarafına dönmekten men etti. So aları ölümünden bir yıl önce bizzat kendisinin (su dökerken) kıbleye döndüğünü gördüm.” 256 İki işten sonuncusu” denilerek nakledilenlere misal. “Hz. Peygamber (s.a.s)'in iki emrinin sonuncusu ateşte pişen (deve eti) yemek) yüzünden abdest almanın bırakılması oldu. 257 Tarih zikredilenlere de şu hadis misal verilebilir. “Cerir'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s)'i abdest alırken mest üzerine meshettiği esnada görmüştür. Ona Hz. Peygamber (s.a.s)'i Ma'ide Suresi (ndeki abdest ayeti) nazil olmadan önce mi, yoksa so a mı gördüğü sorulunca “Ben Ma'ide Suresinin nazil oluşundan so a müslüman oldum” diye cevap vermiştir.” 258 Bureyde'den rivayet edilen şu iki hadis de sene ve ay zikredilerek tarih verilen hadise misaldir. “Hz. Peygamber (s.a.s) her namaz için ayrı abdest alırlardı. Mekke fethedildikten so a bir abdestle birkaç namaz kıldı.” 259 “Abdullah b. Ukeym'den rivayet edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) ebedi aleme göç etmeden bir ay önce bize “ölü hayvanların ne tabaklanmamış ham derilerini kullanımz, ne de tabaklanmış derilerini” diye emreden mektubu geldi.” Hicri dördüncü asrın tanınmış hadis âlimlerinden et-Taberânî'nin Kitâbu'l-Evâ'il isimli bir kitabı vardır. İbn Ebi Şeybe de Musannefinde evâ'il konusuna ayrı bir yer ayırmıştır.