Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

İlmu'r-Rivâye
Bk. Hadis İlmi.
Hz. Peygamber (s.a.s) 'in hadislerini konu alan eski deyimiyle ilm-i hadis veya ilmu'l-hadîs, Türkçesi Hadis İlmi, İslâm alimleri, bilhassa muhaddisler tarafından değişik şekillerde tarif edilmiştir. Söz gelişi en-Nevevi'ye göre Alemlerin Rabbi olan Allah'a en üstün manevi yakınlık vesilelerinden biri olan Hadis İlmi, hadis metinlerinin sahih, hasen, zayıf, muttasıl, mürsel, munkatı, mu'dal, maklûb, meşhur, garîb, azız, mütevâtir, âhad, ferd, ma'rûf, şâz, münker, mu'allel, mevzu, müdrec, nâsih-mensûh, hâs, âm, mücmel, mübeyyen, muhtelif ve benzeri nevilerinin bilinmesidir. Aynı şekilde isnadlarının yani ravilerinin hallerine vakıf olmak, bir de ravilerin isnadlarda ve metinlerdeki ihtilaflarının hükmünün bilinmesidir.323 Hadis ilminin ilimlerin en önemlilerinden biri oluşunun delili, İslâm Şeri'atının Kur'ân-ı Kerim ile Hz. Peygamber'den rivayet edilen sünnetlere dayanması, fıkhî hükümlerden çoğunun Sünnet etrafında dönmesidir; zira fürû'a dair ayetlerin ekseriyeti mücmeldir. Açıklaması sünnettedir. Müctehid kadı ile müftünün ahkâm hadislerini bilmelerinin şart olduğunda bütün İslâm âlimlerinin ittifakı vardır. 324 İzzu'ddin İbn Cemâ'a ise Hadis İlmini sened ve metnin hallerini bildiren kaidelerden ibaret bir ilim olarak görür. Ona göre Hadis İlminin konusu sened ve metin, gayesi sahih hadisleri sahih olmayanlardan ayırt ederek bilmektir. 325 Buharı Şârihi Muhammed b. Yusuf el-Kirmânî'ye göçe Hadis İlmi, Hz. Peygamber'in sözleri, fiilleri ve hallerinin bilinmesidir. Konusu Allah Resulü olarak Hz. Peygamber; gayesi dünya ve ahiret saadetini kazanmaktır. Ancak bu tarife itiraz edilmiştir. es-Suyûtî, Mısır'da yerleşmiş Türk asıllı şeyhi Ebu Abdillah Muhammed b. Süleyman el-Kâfiyeci'nin el-Kirmânî'nin Hadis İlminin konusuna dair söylediklerine hayret ettiğini ve “Hadis İlminin konusu Hz. Peygamber (s.a.s)'in şahsıymış. Onun şahsı olsa olsa tıbbın konusudur; hadisin değil” dediğini nakletmiştir. 326 Muhammed b. İbrahim el-Ekfânî'ye göre ise Hadis İlmi, rivayet ve dirayete has olmak üzere iki kısımdır. Rivayete has olan kısmı Hz. Peygamber'in sözleri ve fiilleri ile bunların rivayetini, zabtını ve lafızlarının tesbit edilerek yazılmasını içine alan bir ilimdir. Dirayete has olan kısmı ise rivayetin hakikati, şartları, çeşitleri, hükümleri, ravilerin halleri, şartları ve rivayetin sınıflarını bildiren ilimdir. 327 el-Efkânî'ye göre Hadis İlminin bu ikinci kısmının tarifindeki rivayetin hakikatinden maksat sünnetin nakli ile onu tahdîs, ihbar ve benzeri yollarla söyleyene nisbet etmek; şartlarından kasıt, ravisinin naklettiklerini semâ', arz, icazet ve benzeri tahammül yollarından birisiyle alması; nevileri ile söylenmek istenen ittisal, inkıta ve benzerleridir. Rivayetin hükümleri kabul ile reddir. Ravilerin halleri adalet ile cerh; şartları ise hadisleri tahammül ve edada yerine getirmek zorunda oldukları şartlardır. Merviyyâtın kısımlarına gelince bunlar musned, mu'cem, cüz ve benzeri tasniflerdir. 328 el-Irâkî, Hadis İlmini mertebesi yüksek, son derece faydalı bir ilim olarak tarif eder ve şer'î hükümlerin çoğunun ona dayandığını, helal ve haramın onunla bilindiğini kaydeder. 329 İbn Haceri'l-Askalânî'ye gelince o, hadis ilmini senet ve metnin hallerini bildiren kaideler ilmi olarak tarif etmiştir. 330 Birbirinden farklı görünen bu tariflerin birleştiği nokta, hadis ilminin Hz. Peygamber (s.a.s)'in söz, fiil ve hallerini, bunlar hakkında nakledilen rivayetlerle rivayet sonucu tesbit edilen hadislerin zabtedilmesini ve nihayet sahih olanlarının olmayanlardan ayrılmasını konu almış olmasıdır. Hadis İlminin özünü hepsi birbirine bağlı bu konular ve etrafında yazılan eserler teşkil eder. el-Ekfâni’nin taksiminde de görüldüğü gibi hadis ilmi iki kısma ayrılır. Birincisi rivayette ilgili rivâyetu'l-hadîs ilmidir. İkincisi dirayetle ilgilidir ve dirâyetul-hadîs adını alır. Hadis İlmine rivayet ilmi (ilm-i rivayet); haberler ilmi (ilm-i ahbâr), eserler ilmi (İlm-i âsâr) diyenler de olmuştur. 

İlmu'l-Hadîs Rivâyeten
Bk. Hadis Usulü
Eski tabiriyle usul-ü hadis karşılığıdır. Muhaddisler arasında tariflerinde az-buçuk fark olsa bile usulü hadis, ulûmu hadîs, dirâyetu'l-hadîs, (veya ilmu'l-hadîs dirâyeten); ilmu mustalahi'l-hadîs veya kısaca mustalahul-hadîs terimleri birbiriyle eş-manalı olarak hadis usulü ilmini ifadede kullanılmıştır. Buna göre Hadis Usûlü, hadis metodolojisidir. Eski ve daha sonraki alimlere göre değişik şekillerde tarif edilmiştir. el-Hatîbu'1-Bağdâdî'ye gelinceye kadarki eski alimlere göre Hadis Usulü, hadisleri, ravilerinin adalet ve zabt yönlerinden durumları, senetlerinin muttasıl veya munkatı olması bakımından Hz. Peygamber (s.a.s)'e nasıl nisbet edildiklerinden bahseden ilimdir. Daha sonraki alimlere göre ise kabul ve red yönünden ravi ile rivayet edilen hadislerin durumlarının bilinmesidir. Bu tariflerin her ikisi de Hadis Usulünü ravilerin ve rivayet edilenlerin bilinmesi olarak almaktadır. İkincisinde ayrıca hedefi de söz konusu edilmiştir ki bu hedef, rivayetlerin kabul veya reddedilmesidir. el-Ekfânî'ye göre Hadis İlminin ikinci kısmı olarak Hadis Usulü, rivayetin hakikati, şartlan, çeşitleri, hükümleri, ravilerin halleri, şartları ve rivayetin sınıflarını bildiren ilimdir. 331Yukarıda anılan müteahhir alimlerin hadis usulü tariflerinin daha geniş bir şekli diyebileceğimiz bu tarif en fazla kabul gören tarif olmuştur. Hadis Usulü ilmi, hadislerin rivayeti ile ravilerin hallerinin tetkikinden doğmuştur. Dindeki yeri itibariyle hadislerin rivayet edilmesi zorunlu hale gelince nakillerin gelişi güzel yapılmasını önleyici tedbirler almak da zarurî hale gelmiştir. İlk olarak Hz. Peygamber (s.a.s)'in ebedî aleme göç etmesinden sonra müslümanlar, aralarında bazı ihtilafların görülmesi üzerine rivayetlerin artması sonucu isnad sistemini getirmişler; her hadisi nakleden kişiye onu kimden aldığını sormuşlardır. Ayrıca hadis nakleden ravilerin, rivayetlerine güvenilecek kişiler olup olmadıkları da araştırılmış, hadisler elde edilen bilgiler ışığında değerlendirilmiştir. Bununla birlikte sahabe ve tâbi'ûnun hadis rivayeti konusunda gösterdikleri olağanüstü gayret ve gerçekten Hz. Peygamber'e ait olan hadisleri tesbit etme azmi zamanla rivayetin birtakım kaideler dahilinde yapılmasına yol açmıştır. Ne var ki, bu kaidelerin sistematik bir şekle girmeye başlaması hadislerin tedvin edilmesinden sonradır; zira hadislerin tedvinini takip eden zaman içerisinde ravi ve rivayetle ilgili esasların daha sistemli bir hale geldiği görülür. Hadislerin rivayet şartları, ravilerin durumları, rivayet çeşitleri ile ravi ile mervîyi ilgilendiren diğer hususlar tedvinden sonraki devrelerde kaidelere bağlanmıştır. Bu kaideler ışığında ravilerle herbirinin rivayet ettikleri hadislerin incelenmesi neticesi çeşitli hadis türleri ve herbirine dair değişik ıstılahlar oluşmuştur. Bu ıstılahları ve herbirinin delâlet ettiği manayı açıklayıcı Hadis Usulü kitapları tasnif edilmiştir. Bunların en meşhurları şunlardır: 1. el-Muhaddisu'1-Fâsıl Beyne'r-Râvî ve'1-Vâ'î: Ebu Muhammed el-Hasen b. Abdirrahmân b. Hallâd er-Râmehurmuzî'nin bu eseri ilk hadis usulü kitabı sayılır. Ancak bütün usul konularını ihtiva etmez. 2. Ma'rifetu Ulûmi'l-Hadîs: el-Hâkimu'n-Nîsâbûri tarafından tasnif edilmiştir. Konuları dağınıktır. Metotlu bir tasnif ve tertibi olmadığı gibi hadis usulü itibariyle önemli birçok konuyu da almamıştır. 3. el-Mustahrec Alâ Marifeti Ulûmi'l-Hadîs: Ebu Nu'aym b. Abdillah el-İsbehâni'nin eseridir. el-Hâkîm'in kitabının müstedreki mahiyetindedir. Bu eser de pek çok önemli konuyu almamıştır. 4. el-Kifâye fi İlmi'r-Rivâye: el Hatîbu'l-Bağdâdî'ye aittir. Hadis Usulü konusunda ilk tertipli ve muhtevalı kitap sayılır. Kıymetli hadis usulü kaynaklarındandır. 5. el-Câmi’ li-Ahlâki'r-Râvî ve Âdâbi's-Sâmî': el-Hatîbu'l-Bağdadî'nin eseridir. İsminden de anlaşılacağı gibi özellikle rivayet şartlarına dair kıymetli bir kaynaktır. 6. el-İlmâ’ ilâ Ma'rifeti Usûli'r-Rivâyeti ve Takyîdi's-Semâ’: Kadı İyad b. Musa el-Yahsubî'nin tasnifidir. Hadis Usulü ilminin bütün konularını ihtiva etmekle birlikte emsali arasında haklı bir şöhrete ulaşmıştır. 7. Mâ lâ yeseu'l-Muhaddise Cehluhû: Ebu Hafs Umer b. Abdilmecidi'l-Miyânicî'nin küçük hacimli bir kitabıdır. Özlü bir eser olmakla beraber kıymetli ve faydalı bir kaynak olmaktan uzaktır. 8. Ulûmu'l-Hadîs: Salâh künyesiyle tanınmış Ebu Amr Osman b. Abdirrahmân eş-Şehrizûri'nin bu tasnifi Mukaddime İbni's-Salâh adıyla da bilinir. Hadis Usûlünün en kıymetli kitabıdır. İbnu's-Salâh bu tasnifinde el-Hatibu'l-Bağdâdî ve ondan öncekilerin eserlerinde dağınık bir şekilde bulunan malumatı toplamış ve tertibe koymuştur. Bununla birlikte tam manasiyle tertipli bir eser sayılmamıştır. Böyle olduğu halde sonradan yazılan bütün hadis usulü eserlerine kaynak olmuştur. Ulûmu'l-Hadîsi kısaltan, nazma çeken, üzerine ilaveler yapan âlimlerin sayısı hayli fazladır. 9. et-Takrîb ve't-Teysîr li-Ma'rifeti Suneni'l-Beşîri'n-Nezîr: Muhyiddin Yahya b. Şeref en-Nevevi’nin bu eseri kısaca et-Takrîb adiyle meşhurdur. İbnu's-Salâh’ın Ulûmu'l-Hadîsini kısaltmak suretiyle meydana getirdiği el-İrşâdın muhtasarıdır. Yer yer muğlak ibareleri varsa da Hadis Usulü konularım özlü bir biçimde ele alan değerli bir kaynaktır. 10. Nuhbetu'l-Fiker fî Mustalahi Ehli'l-Eser: İbn Haceri'l-Askalânî'nin tasnifi olup tertibi itibariyle değişiktir. Yazan tarafından Nuzhetu'n-Nazar adiyle şerhedilmiştir. Muhtasar olmasına rağmen faydalı bir eserdir. 12. Fethu'l-Muğîs fî Şerhi Elfiyyeti'l-Hadîs: Muhammed b. Abdirrahmân es-Sehâvî tarafından kaleme alınmış, Irâkî'nin Elfiyyesi üzerine yazılmış derli toplu ve mühim bir şerhtir. 13. Tedrîbu'r-Râvî fî Şerhi Takrîbi'n-Nevâvî: Celaluddin Abdurrahmân b. Ebi Bekri's-Suyûtî'nin, adından da anlaşılacağı gibi Nevevî'nin takribine yazdığı şerhidir. Hadis Usulü konularına dair hayli faydalı malumat verir. 14. el-Manzûmetu'1-Beykûniyye: Umer b. Muhammed el-Beykûnî'nin 34 beyitlik veciz bir manzumesidir. 332 15. Tevcîhu'n-Nazar ilâ Usûli'l-Eser: Tahir b. Salih el-Cezâ'irî'ye aittir. Bütünüyle el-Hâkim'in eserine dayanılarak kaleme alınmıştır. 16. Kavâ'idu'l-Tahdîs: Asrımızın başlarında vefat eden Muhammed Cemaluddin el-Kasımî'nin cidden yararlı bir eseridir.

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget