Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ? Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"
Sözlükte i'camdan ismi mef’ul olup harf sırasına göre tertib edilmiş manasına kullanılan bir kelimedir. Hadis ilminde muhaddisin, hadisleri rivayet ettiği şeyhinin ismine göre tertip ederek tasnif ettiği hadis kitabına denir. Süleyman b. Ahmet et-Taberânî'nin el-Mu'cemu'l-Kebîr, el-Mu'cemu'1-Evsat, el-Mu'cemu's-Sağir isimli üç mu'cemi, mu'cem türü hadis kitaplarının en meşhur misalini teşkil ederler. Bunlardan el-Mu'cemu'l Kebir'de et-Tebarânî müsned tertibindeki kitaplarda olduğu gibi sahabe isimlerini alfabetik tertibe göre sıralamış, herbirinden şeyhleri vasıtasıyla rivayet ettiği hadisleri bir araya toplamıştır. el-Mu'cemu'1-Evsat'ta şeyhlerinin isimlerini sıralayan et-Taberânî herbirinden rivayet ettiği hadisleri konularına bakmadan bir araya getirmiştir. el-Mu'cemu's-Sağîr'de ise bin kadar şeyhten rivayet ettiği hadislerden birer ikişer adedini nakletmiştir. Mu'cem tertibindeki eserler hadisleri konularına göre nakletmediklerinden aranan hadisi bulmak çok zordur.
Bk. Mucâz. Sözlükte icazete konu olan manasına “ecâze” fiilinden ismi mef’uldür. Hadis rivayet metodlarından icazetle ilgili bir tabirdir. İcazet yoluyla rivayet edilen hadisleri ifade eder. İcazet başlığı altında geniş bilgi verildiği gibi şeyh denilen muhaddis, rivayet hakkına sahip olduğu hadislerin rivayeti için talib denilen raviye çeşitli şekillerde icazet verir. Mucâz, rivayeti için talibe icazet verilen hadislerdir. Gayet tabii olarak icazete konu olan hadisler yazılı bir kitap halinde iseler o zaman kitaba da mucâz denir. Mucâzın çoğulu olan mucâzât bazen şeyhin, kendi şeyhinden icazetle rivayet ettiği hadisler için de kullanılabilir. Söz gelişi şeyh hadislerinin yazılı olduğu kitabın rivayeti için talibe icazet verirken eceztuke mucâzâtî dediğinde kendisi şeyhinden icazetle almış olduğu hadislerin rivayetine icazet verdiğini belirtmiş olur. (Bk. Eceztuke mucâzâtî).
İcazetle ilgili bir tabir olup, kendisine icazet verilen manasına gelir. Hadis tahammül metodlarından icazet yoluyla şeyhden rivayette bulunan talibe denir.