Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ? Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"
“Hadisin lafzı falancanındır. O demiştir ki...”manasını veren bir tabirdir. Bir Hadîsin çeşitli isndlarla gelen rivayetlerini, isnadlarını birleştirip içlerinden birine ait metni tercih ederek sevk etmekte kullanılan eda lafızlarındandır. Terim olarak telfîk denilen ravinin birkaç şeyhten işittiği aynı Hadîsi isnadlarını birleştirip metnini birine isnad etmek suretiyle sevketmek, Hadîsin manası bir, fakat lafızları ayrı olması halinde söz konusu olur. Böyle aynı Hadîsin çeşitli rivayetlerini bir isnadla ve metnini o isnadla gelen metinden başka bir metin olarak rivayete Hadis kitaplarında çok rastlanır. Burada işaret etmek yerinde olur ki, bir önceki ve'1-lafzu li-fulânin eda lafzı ile bu lafız arasında küçük bir fark vardır. Bu fark, öncekinin bir kitaptan Hadîs naklinde, bununsa çeşitli şeyhlerden rivayet edilip bir kitaba yazılan Hadîslerin şevkinde kullanılmasından meydana gelmektedir.
Ve'l-Lafzu li-fulânin kale “eda lafzından farklı ve ayrı yerde kullanılan bu tabir, “Hadîsin lafzı falancaya aittir” demektir. Telfîk şekillerinden birinde geçer. Bir ravi değişik şeyhlerden dinlediği bir kitabı bu şeyhlerden birinin asıl nüshasiyle karşılaştırdıktan so a o şeyhlerin herbirini isnadında zikreder. So a da içindeki Hadîslerin lafzını içlerinden birine nisbet ederek rivayet eder ve rivayetinde bu lafzı kullanır. Böylece bir şeyhine nisbet ederek rivayet ettiği kitaptaki Hadîslerin lafzını bir başka şeyhine isnad etmiş olur. Bu şekilde Hadîs rivayeti değişik bir telfîk şekli olduğundan caiz görenler olduğu gibi görmeyenler de vardır.
“Hadisin lafzı onundur” demek olup Hadîslerin edasında kullanılan tabirlerdendir. Bir muhaddis bir Hadîsi iki veya daha fazla şeyhten rivayet etmiştir. Bu şeyhlerin rivayetleri mana yönünden aynı olduğu halde lafız yönünden farklıdır. Ravi, bu şeyhlerin isnadlarını birleştirip Hadîsi içlerinden birinin rivayet ettiği lafızlarla sevkeder. İsnadında da ahberanâ fulânun ve fulânun -ve'l-lafzu lehu- tabirini kullanır. Bunula sevkettiği Hadîsin lafzının ikinci şeyhine ait olduğunu belirtmiş olur.