Firdevs Cenneti
Allahü teâlâ Mü’minûn sûresinin başından, 11. âyet-i kerîmesine kadar meâlen; "Mü'minler seâdete ermişlerdir, onlar namazda huşû içindedirler; boş sözlerden yüz çevirirler; zekâtlarını verirler; eşleri ve câriyeleri dışında mahrem yerlerini herkesten korurlar. Böylece onlar kınanmazlar. O hâlde kim bunların ötesini (zevcesinden ve câriyesinden başkasıyla şehvetini yerine getirmeyi) isterse, şüphe yok ki onlar haddi aşanlardır. Onlar emânetleri ve ahidlerini (gerek kendi aralarındaki ahidlerini, gerek cenâb-ı Hakk'a karşı olan vazifelerini) yerine getirirler. Namazlarına riâyet ederler. İşte onlar ebedî kalacakları Firdevs Cennet’ine vâris olan mîrasçılardır."
Kehf sûresinin 107. âyetinde meâlen; "Hakîkaten îmân edip de iyi amel ve harekette bulunanlar (var ya), onların konakları da Firdevs Cennetleridir." buyuruldu.
Hazret-i Enes'den (radıyallahü anh) şöyle rivâyet edildi. "Hârise ibni Sürâka'nın annesi, Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek; "Yâ Nebîyyallah! Hârise'nin hâlinden bana haber verir misin? Onu, Bedir günü serseri bir ok dokunarak öldürmüştü. Eğer oğlum Cennet’te ise (bu acıya) sabrederim, değilse ona gücüm yettiği kadar ağlamaya çalışırım" demişti. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) cevâben; "Ey Hârise'nin anası, sana şanlı bir haber vereyim: Cennet’te birçok yüksek dereceler vardır. Oğlun muhakkak bunlardan Firdevs-i âlâya erişti" buyurdu.
Bunun üzerine o şefkâtli anne sevinçle; "İyi, çok iyi, yâ Hârise! Ne mutlu sana" diyerek dönüp gitmiştir. Bedir günü Ensâr'dan ilk şehîd olan Hârise, annesine çok bağlı ve son derece saygılı idi.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri bu husûsta bir şâirden şunları nakleder: "Ey bekâsı olmayan dünyâyı kucaklamak için gece-gündüz seferlerde dolaşan insan! Firdevs Cennet’inde, nîmetlere kavuşmak için, dünyâlıktan herhangi bir şeyi terk ettin mi? Firdevs Cennet’inde olmak istersen, Cehennem’den korunmak gerekir."
Îsâ aleyhisselâm buyurdu ki: "Dünyâda alçak gönüllü olanlara müjdeler olsun; kıyâmet günü onlar kürsî sâhipleridir. Dünyâda ara bulup barıştıranlara müjdeler olsun; kıyâmette Firdevs Cennet’ine onlar vâris olacaklardır. Dünyâda kalbini temizleyenlere müjdeler olsun; kıyâmet günü Allahü teâlânın cemâline onlar bakacaklardır. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de: "Cennet’te yukarıya doğru birbirlerinin üstünde bulunmak sûretiyle yüz derece ve mertebe vardır. Genişlikleri de çok fazladır. Firdevs, makâm bakımından en âlâsıdır. Cennet’in dört nehri olan bal, süt, su, şarap (Cennet şarabı) Firdevs'den akar ve o Firdevs'in üstünde arş-ı âlâ vardır. Öyle ise Allahü teâlâdan istediğiniz zaman, Firdevs'i isteyiniz" buyurdu.