Akşam Namazının Vakti
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
10- Akşam Namazının Vakti
164- Seleme b. Ekvâ’ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) güneş batıp ufuk perdesiyle gizlendiği zaman akşam namazını kılardı.” (İbn Mâce, Salat: 7; Ebû Dâvûd, Salat: 6)
Bu konuda Câbir es Sunabihî, Zeyd b. Hâlid, Enes, Rafi’ b. Hadîç, Ebû Eyyûb, Ümmü Habibe, Abbâs b. Abdulmuttalib ve ibn Abbâs’tan da birer hadis rivâyet edilmiştir. Abbâs hadisi mevkuf olarak rivâyet edilmiş olup en sahih olan da bu rivâyettir. Çünkü; es Sunabihî, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işitmemiştir. O sadece Ebû Bekir’in arkadaşıdır.
Tirmizî: Seleme b. Ekvan’ın bu hadisi hasen sahihtir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve tabiinden pek çok ilim adamlarının görüşü budur. Yani “Akşam namazını acele kılmayı tercih edip geciktirmeyi hoş görmemişlerdir.” Hatta bazı ilim adamları da şöyle demektedirler. “Akşam namazı için namaz kılınacak tek bir vakit vardır.” Cibril’in Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e kıldırdığı namazdaki vakte itibar ederek bu görüşe sahip olmuşlardır. İbn’ül Mübarek ve Şâfii’nin görüşü budur.
١٠ - باب مَا جَاءَ فِي وَقْتِ الْمَغْرِبِ
١٦٤ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي عُبَيْدٍ، عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي الْمَغْرِبَ إِذَا غَرَبَتِ الشَّمْسُ وَتَوَارَتْ بِالْحِجَابِ ). قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَالصُّنَابِحِيِّ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَأَنَسٍ وَرَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ وَأَبِي أَيُّوبَ وَأُمِّ حَبِيبَةَ وَعَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ وَابْنِ عَبَّاسٍ . وَحَدِيثُ الْعَبَّاسِ قَدْ رُوِيَ مَوْقُوفًا عَنْهُ وَهُوَ أَصَحُّ . وَالصُّنَابِحِيُّ لَمْ يَسْمَعْ مِنَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ صَاحِبُ أَبِي بَكْرٍ رضى اللّه عنه . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهُوَ قَوْلُ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَمَنْ بَعْدَهُمْ مِنَ التَّابِعِينَ اخْتَارُوا تَعْجِيلَ صَلاَةِ الْمَغْرِبِ وَكَرِهُوا تَأْخِيرَهَا حَتَّى قَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ لَيْسَ لِصَلاَةِ الْمَغْرِبِ إِلاَّ وَقْتٌ وَاحِدٌ وَذَهَبُوا إِلَى حَدِيثِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم حَيْثُ صَلَّى بِهِ جِبْرِيلُ . وَهُوَ قَوْلُ ابْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِيِّ .