Ziynet Eşyalarının Zekâtı
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
12- Ziynet Eşyalarının Zekâtı
637- Abdullah’ın hanımı Zeyneb (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), biz kadınlara şöyle konuştu: “Ey kadınlar topluluğu ziynet eşyalarınızdan Zekât veriniz. Kıyamet günü Cehennemliklerin çoğunluğu siz kadınlardır.” (Buhârî, Zekât: 33; Nesâî, Zekât: 18)
638- Mahmûd b. Gaylân (radıyallahü anh), Ebû Dâvûd yoluyla Şu’be’den ve A’meş’den naklederek Ebû Vâil bu hadisin benzerini bize nakletmiştir.
Tirmizî: Bu rivâyet Ebû Muaviye’nin rivâyetinden daha sahihtir. Ebû Muaviye rivâyetinde vehmederek “Amr b. Hâris’den ve Zeyneb’in kardeşinin oğlundan” demiştir.
Doğru olan ise; Zeyneb’in kardeşinin oğlu Amr b. Hâris’dendir. Yine Amr b. Şuayb’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, “Ziynet eşyalarında Zekât vardır” hadisinin senedinde söz edilmiştir. Bu konuda ilim adamları değişik görüşler ileri sürmüşler olup; Sahabe ve tabiinden bir kısmı altın ve gümüş olan ziynet eşyalarında Zekât vardır. Sûfyân es Sevrî ve Abdullah b. Mübarek bu görüştedirler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından İbn Ömer, Âişe, Câbir b. Abdillah ve Enes’in de bulunduğu bazı ilim adamları ise ziynet eşyasında Zekât yoktur görüşündedirler. Tabiin döneminin bazı fıkıhçılarından da aynı şekilde rivâyet vardır. Mâlik b. Enes, Şâfii, Ahmed ve İshâk’da bunlardandır.
639- Amr b. Şuayb (radıyallahü anh)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre: “İki kadın Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi kollarında altın bilezikler vardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara: “Bu bileziklerin Zekâtını veriyor musunuz” dedi. Hayır dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah’ın sizlere ateşten bilezikler takmasından hoşlanır mısınız? Hayır dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); öyleyse onların Zekâtını ödeyin buyurdular.” (Ebû Dâvûd, Zekât: 4; Nesâî, Zekât: 19)
Tirmizî: Bu hadisi Müsenna b. el Sabah, amr b. Şuayb’den aynı şekilde rivâyet etmiştir. Müsenna b. el Sabah ve İbn Lehia hadis konusunda zayıf oldukları söylenmiştir. Bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sahih olarak bir şey rivâyet edilmemiştir.
١٢ - باب مَا جَاءَ فِي زَكَاةِ الْحُلِيِّ
٦٣٦ - حَدَّثَنَا هَنَّادٌ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي وَائِلٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ بْنِ الْمُصْطَلِقِ، عَنِ ابْنِ أَخِي، زَيْنَبَ امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ زَيْنَبَ، امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَتْ خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( يَا مَعْشَرَ النِّسَاءِ تَصَدَّقْنَ وَلَوْ مِنْ حُلِيِّكُنَّ فَإِنَّكُنَّ أَكْثَرُ أَهْلِ جَهَنَّمَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ).
٦٣٧ - حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، قَالَ سَمِعْتُ أَبَا وَائِلٍ، يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ ابْنِ أَخِي، زَيْنَبَ امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ - عَنْ زَيْنَبَ، - امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ - عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ أَبِي مُعَاوِيَةَ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَهِمَ فِي حَدِيثِهِ فَقَالَ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ عَنِ ابْنِ أَخِي زَيْنَبَ . وَالصَّحِيحُ إِنَّمَا هُوَ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ ابْنِ أَخِي زَيْنَبَ . وَقَدْ رُوِيَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ رَأَى فِي الْحُلِيِّ زَكَاةً . وَفِي إِسْنَادِ هَذَا الْحَدِيثِ مَقَالٌ . وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِي ذَلِكَ فَرَأَى بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَالتَّابِعِينَ فِي الْحُلِيِّ زَكَاةَ مَا كَانَ مِنْهُ ذَهَبٌ وَفِضَّةٌ . وَبِهِ يَقُولُ سُفْيَانُ الثَّوْرِيُّ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ . وَقَالَ بَعْضُ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْهُمُ ابْنُ عُمَرَ وَعَائِشَةُ وَجَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ وَأَنَسُ بْنُ مَالِكٍ لَيْسَ فِي الْحُلِيِّ زَكَاةٌ . وَهَكَذَا رُوِيَ عَنْ بَعْضِ فُقَهَاءِ التَّابِعِينَ وَبِهِ يَقُولُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَالشَّافِعِيُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ .
٦٣٨ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، أَنَّ امْرَأَتَيْنِ، أَتَتَا رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَفِي أَيْدِيهِمَا سُوَارَانِ مِنْ ذَهَبٍ فَقَالَ لَهُمَا ( أَتُؤَدِّيَانِ زَكَاتَهُ ). قَالَتَا لاَ . قَالَ فَقَالَ لَهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَتُحِبَّانِ أَنْ يُسَوِّرَكُمَا اللَّهُ بِسُوَارَيْنِ مِنْ نَارٍ ). قَالَتَا لاَ . قَالَ ( فَأَدِّيَا زَكَاتَهُ ). قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ قَدْ رَوَاهُ الْمُثَنَّى بْنُ الصَّبَّاحِ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ نَحْوَ هَذَا . وَالْمُثَنَّى بْنُ الصَّبَّاحِ وَابْنُ لَهِيعَةَ يُضَعَّفَانِ فِي الْحَدِيثِ وَلاَ يَصِحُّ فِي هَذَا الْبَابِ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم شَيْءٌ .