Tabii Yollarla Sulanan Ürünlerin Zekâtı (Öşür)
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
14- Tabii Yollarla Sulanan Ürünlerin Zekâtı (Öşür)
641- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Yağmur ve akarsuların suladığı arazilerde yetişen ürünlerde onda bir (Öşür) vardır. Hayvanlar veya sulama teşkilatıyla sulanan arazilerde ise (öşrün yarısı) yirmide bir Zekât vardır.” (İbn Mâce, Zekât: 17; Ebû Dâvûd, Zekât: 12)
Tirmizî: Bu konuda Enes b. Mâlik, İbn Ömer ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis Bükeyr b. Abdillah b. Eşecc’den, Süleyman b. Yesâr’dan ve Büsr b. Saîd yoluyla Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den mürsel olarak rivâyet edilmiş olup sanki bu hadis daha sahihtir. İbn Ömer’in bu konudaki rivâyeti sahih olup fıkıhçıların çoğunluğu bu hadise göre amel ederler.
642- Sâlim (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle aktarmıştır: “Yağmur ve akarsuların suladığı arazilerde yetişen ürünlerde ve kökleri vasıtasıyla yer altından beslenen ağaçların meyvesinde onda bir (öşür) vardır. Hayvanlar ve sulama teşkilatıyla sulanan yerlerde ise yirmide bir (yarım öşür) Zekât vardır.” (Buhârî, Zekât: 6; Ebû Dâvûd, Zekât: 12)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
١٤ - باب مَا جَاءَ فِي الصَّدَقَةِ فِيمَا يُسْقَى بِالأَنْهَارِ وَغَيْرِهِ
٦٤٠ - حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى الأَنْصَارِيُّ، حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ الْمَدَنِيُّ، حَدَّثَنَا الْحَارِثُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي ذُبَابٍ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ، وَبُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( فِيمَا سَقَتِ السَّمَاءُ وَالْعُيُونُ الْعُشْرُ وَفِيمَا سُقِيَ بِالنَّضْحِ نِصْفُ الْعُشْرِ ). قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَابْنِ عُمَرَ وَجَابِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَقَدْ رُوِيَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الأَشَجِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ وَبُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مُرْسَلاً . وَكَأَنَّ هَذَا أَصَحُّ . وَقَدْ صَحَّ حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي هَذَا الْبَابِ وَعَلَيْهِ الْعَمَلُ عِنْدَ عَامَّةِ الْفُقَهَاءِ .
٦٤١ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ، حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِي مَرْيَمَ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، حَدَّثَنِي يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ سَنَّ فِيمَا سَقَتِ السَّمَاءُ وَالْعُيُونُ أَوْ كَانَ عَثَرِيًّا الْعُشْرُ وَفِيمَا سُقِيَ بِالنَّضْحِ نِصْفُ الْعُشْرِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .