Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
21- Zekât Zenginlerden Alınır Fakirlere Verilir
651- Ebû Cuhayfe (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Zekât memuru bize geldi, Zekâtı zenginlerimizden alarak fakirlerimize dağıttı. Ben yetim bir çocuk idim bana bacakları uzun, genç bir dişi deve vermişti.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu konuda ibn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Cuhayfe hadisi hasen sahihtir.
٢١ - باب مَا جَاءَ أَنَّ الصَّدَقَةَ تُؤْخَذُ مِنَ الأَغْنِيَاءِ فَتُرَدُّ فِي الْفُقَرَاءِ
٦٥١ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ سَعِيدٍ الْكِنْدِيُّ الْكُوفِيُّ، حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ، عَنْ أَشْعَثَ، عَنْ عَوْنِ بْنِ أَبِي جُحَيْفَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قَدِمَ عَلَيْنَا مُصَدِّقُ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَخَذَ الصَّدَقَةَ مِنْ أَغْنِيَائِنَا فَجَعَلَهَا فِي فُقَرَائِنَا وَكُنْتُ غُلاَمًا يَتِيمًا فَأَعْطَانِي مِنْهَا قَلُوصًا ‏.‏ قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِي جُحَيْفَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ ‏.‏


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
20- Zekât Memurunu Memnun Etmek
649- Cerir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Zekât memuru size geldiğinde yanınızdan memnun olarak ayrılsın.” (Müslim, Zekât: 55; Nesâî, Zekât: 14)
650- Ebû Ammâr (radıyallahü anh), Huseyn b. Hureys, Sûfyân b. Uyeyne ve Dâvûd’tan, Şa’bî’den ve Cerir’den bu hadisin aynısını nakletmiştir.
Tirmizî: Dâvûd’un Şa’bi’den rivâyeti Mûcâlid’in rivâyetinden daha sahihtir. Bazı ilim adamları Mûcâlid’in zayıf olduğunu kaydetmişlerdir. Çünkü o çok yerde yanılmıştır.
٢٠ - باب مَا جَاءَ فِي رِضَا الْمُصَدِّقِ
٦٤٩ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ، عَنْ مُجَالِدٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ جَرِيرٍ، قَالَ قَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِذَا أَتَاكُمُ الْمُصَدِّقُ فَلاَ يُفَارِقَنَّكُمْ إِلاَّ عَنْ رِضًا ‏).‏
٦٥٠ - حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ دَاوُدَ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ جَرِيرٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِنَحْوِهِ ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ دَاوُدَ عَنِ الشَّعْبِيِّ، أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ مُجَالِدٍ ‏.‏ وَقَدْ ضَعَّفَ مُجَالِدًا بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ وَهُوَ كَثِيرُ الْغَلَطِ ‏.‏


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
19- Zekât Almada ve Vermede Aşırılık Edenin Durumu
648- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Zekâtı alırken ve verirken haksızlık yaparak aşırılık yapan, Zekâta engel olan gibidir.” (Ebû Dâvûd, Zekât: 5; İbn Mâce, Zekât: 14)
Tirmizî: Bu konuda İbn Ömer, Ümmü Seleme ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Enes hadisi bu şekliyle garibtir. Ahmed b. Hanbel Sa’d b. Sinan hakkında söz etmiştir.
Ahmed b. Hanbel Sa’d b. Sinan hakkında söz etmiştir.
Leys b. Sa’d böylece: “Yezîd b. Ebû Habib’den, Sa’d b. Sinan’dan ve Enes b. Mâlik’den” demektedir. Denilir ki: Bu hadisin senedi Amr b. Hâris, İbn Lehia, Yezîd b. Ebû Habib, Sinan’dan ve Enes, şeklindedir.
Muhammed’den işittim şöyle demiştir: Doğrusu Sinan b. Sa’d’tır. Peygamberimizin “Zekât almada ve vermede aşırılık eden Zekâta engel olan gibidir.” Sözünün manası aşırılık edenin günahı Zekât vermeyene yazılan günah gibidir demektir.
١٩ - باب مَا جَاءَ فِي الْمُعْتَدِي فِي الصَّدَقَةِ
٦٤٨ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ سَعْدِ بْنِ سِنَانٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ الْمُعْتَدِي فِي الصَّدَقَةِ كَمَانِعِهَا ‏).‏ قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَأُمِّ سَلَمَةَ وَأَبِي هُرَيْرَةَ ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ ‏.‏ وَقَدْ تَكَلَّمَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فِي سَعْدِ بْنِ سِنَانٍ ‏.‏ وَهَكَذَا يَقُولُ اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ سِنَانٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ‏.‏ وَيَقُولُ عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ وَابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ عَنْ سِنَانِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَنَسٍ ‏.‏ قَالَ وَسَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُ وَالصَّحِيحُ سِنَانُ بْنُ سَعْدٍ ‏.‏ وَقَوْلُهُ ‏(‏ الْمُعْتَدِي فِي الصَّدَقَةِ كَمَانِعِهَا ‏(‏ يَقُولُ عَلَى الْمُعْتَدِي مِنَ الإِثْمِ كَمَا عَلَى الْمَانِعِ إِذَا مَنَعَ ‏.‏


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget