Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
6- Malın Ne Kadarı Allah Yolunda Vasiyyet Edilebilir?
991- Sa’d b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hasta iken ziyaretime geldi ve dedi ki: “Malların konusunda vasiyetin varmı?” “Evet” dedim. “Ne kadarını?” buyurdu. Ben de: “Tüm malımı Allah yolunda vakfettim” dedim. Bu sefer: “Çocuklarına ne bıraktın?” buyurdu. Ben de: “Onlar zengin ve bolluk içindedirler” dedim. O’da: “Onda birini vasiyet et” buyurdu. Sa’d diyor ki: “Bu konuda daha fazlasını vasiyet edebilmek için direttim sonunda; “Üçte birini vasiyet et, üçte birde çoktur” buyurdular. (Müslim, Vasıyye: 1; Buhârî, Vasiyet: 3)
Ebû Abdurrahman şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üçte bir de çoktur buyurmasından dolayı biz üçte birin altına inmesini müstehab görürüz.
Tirmizî: Bu konuda İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Sa’d hadisi hasen sahihtir. Değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir; “Üçte biride çoktur” veya “Üçte biride büyüktür” şeklinde de rivâyet edilmiştir. İlim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar, üçte birinden fazlasının vasıyyet edilmemesi görüşündedirler. Üçte birinin altına inmesini müstehab görürler. “Sûfyân es Sevrî diyor ki: Alimlerimiz vasiyetin dörtte bire inmeksizin beşte bir olarak yapılmasını müstehab görürler veya üçte bire varmaksızın dörtte bir vasiyyeti de hoş karşılamışlardır. Her kim malının üçte birini vasiyet etmişse başka da vasiyet için bir şey bırakmamış demektir. Ancak üçte biri vasiyet etmesi caizdir.
٦ - باب مَا جَاءَ فِي الْوَصِيَّةِ بِالثُّلُثِ وَالرُّبُعِ
٩٩١ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِيِّ، عَنْ سَعْدِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ عَادَنِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَنَا مَرِيضٌ فَقَالَ ‏(‏ أَوْصَيْتَ ‏).‏ قُلْتُ نَعَمْ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ بِكَمْ ‏).‏ قُلْتُ بِمَالِي كُلِّهِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ فَمَا تَرَكْتَ لِوَلَدِكَ ‏).‏ قُلْتُ هُمْ أَغْنِيَاءُ بِخَيْرٍ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ أَوْصِ بِالْعُشْرِ ‏).‏ فَمَا زِلْتُ أُنَاقِصُهُ حَتَّى قَالَ ‏(‏ أَوْصِ بِالثُّلُثِ وَالثُّلُثُ كَثِيرٌ ‏).‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَنَحْنُ نَسْتَحِبُّ أَنْ يَنْقُصَ مِنَ الثُّلُثِ لِقَوْلِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ وَالثُّلُثُ كَثِيرٌ ‏).‏ قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سَعْدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَقَدْ رُوِيَ عَنْهُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ وَقَدْ رُوِيَ عَنْهُ ‏(‏ وَالثُّلُثُ كَبِيرٌ ‏).‏ وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ يَرَوْنَ أَنْ يُوصِيَ الرَّجُلُ بِأَكْثَرَ مِنَ الثُّلُثِ وَيَسْتَحِبُّونَ أَنْ يَنْقُصَ مِنَ الثُّلُثِ ‏.‏ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِيُّ كَانُوا يَسْتَحِبُّونَ فِي الْوَصِيَّةِ الْخُمُسَ دُونَ الرُّبُعِ وَالرُّبُعَ دُونَ الثُّلُثِ وَمَنْ أَوْصَى بِالثُّلُثِ فَلَمْ يَتْرُكْ شَيْئًا وَلاَ يَجُوزُ لَهُ إِلاَّ الثُّلُثُ ‏.‏


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
5- Vasiyyet Etmenin Tavsiye Edilmesi
990- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Vasiyet edebilecek kadar malı bulunan bir kimsenin vasiyeti yanında yazılı bulunmaksızın iki gece bile geçirmesi caiz olmaz.” (Buhârî, Vesaya: 1; Müslim, Vasıyye: 1)
İbn Ömer hadisi hasen sahihtir.
٥ - باب مَا جَاءَ فِي الْحَثِّ عَلَى الْوَصِيَّةِ
٩٩٠ - حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ، أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ مَا حَقُّ امْرِئٍ مُسْلِمٍ يَبِيتُ لَيْلَتَيْنِ وَلَهُ شَيْءٌ يُوصِي فِيهِ إِلاَّ وَوَصِيَّتُهُ مَكْتُوبَةٌ عِنْدَهُ ‏).‏ قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنِ ابْنِ أَبِي أَوْفَى ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ ‏.‏


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
4- Hasta Ziyaretinde Hastaya Dua Okunur Mu?
988- Ebû Saîd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Cibril, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi ve “Ey Muhammed hasta mısın? Bir şikayetin var mı? dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de “Evet” deyince; Cibril: “Allah’ın adıy ila sana zarar veren her şeyden her şahıs ve hased eden her gözden, senin korunmanı isterim. Yine Allah’ın ismiyle senin korunmanı isterim. Allah sana şifalar versin” diye dua etti ve böylece dua edilmesini öğretmiş oldu. (İbn Mâce, Tıp: 36)
989- Abdulaziz b. Suheyb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ben ve Sabit, Enes’in yanına gitmiştik. Sabit dedi ki: “Ey Ebû Hamza biraz rahatsızım” Bunun üzerine Enes: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in okuduğu şekilde sana okuyayım mı? Sabit’te “Evet” dedi. Bunun üzerine Enes: “Allah’ım, ey insanların Rabbi, hastalık ve sıkıntıların gidericisi şifa ver sen şifa verensin senden başka şifa veren yoktur, öyle bir şifa ki hiçbir hastalık bırakmasın” duasını yaptı. (Buhârî, Merda: 20; Ebû Dâvûd, Tıp: 19)
Tirmizî: Bu konuda Enes ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Saîd hadisi hasen sahihtir. Bu hadis hakkında Ebû Zür’a’ya şöyle sordum: Abdulaziz’in, Ebû Nadre’den ve Ebû Saîd’den rivâyeti mi yoksa Abdulaziz’in, Enes’den rivâyeti mi daha sahihtir. Dedi ki: İkisi de sahihtir.
Yine bu hadis: Abdussamed b. Abdulvaris’in babasından, Abdulaziz b. Suheyb’den, Ebû Nadre, Ebû Saîd, Abdulaziz b. Suheyb ve Enes’den de rivâyet edilmiştir.
٤ - باب مَا جَاءَ فِي التَّعَوُّذِ لِلْمَرِيضِ
٩٨٨ - حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ هِلاَلٍ الْبَصْرِيُّ الصَّوَّافُ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ، عَنْ أَبِي نَضْرَةَ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، أَنَّ جِبْرِيلَ، أَتَى النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ اشْتَكَيْتَ قَالَ ‏(‏ نَعَمْ ‏).‏ قَالَ بِاسْمِ اللَّهِ أَرْقِيكَ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ يُؤْذِيكَ مِنْ شَرِّ كُلِّ نَفْسٍ وَعَيْنِ حَاسِدٍ بِاسْمِ اللَّهِ أَرْقِيكَ وَاللَّهُ يَشْفِيكَ ‏.‏
٩٨٩ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ، قَالَ دَخَلْتُ أَنَا وَثَابِتٌ الْبُنَانِيُّ، عَلَى أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ فَقَالَ ثَابِتٌ يَا أَبَا حَمْزَةَ اشْتَكَيْتُ ‏.‏ فَقَالَ أَنَسٌ أَفَلاَ أَرْقِيكَ بِرُقْيَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ بَلَى ‏.‏ قَالَ ‏(‏ اللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ مُذْهِبَ الْبَاسِ اشْفِ أَنْتَ الشَّافِي لاَ شَافِيَ إِلاَّ أَنْتَ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَمًا ‏).‏ قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ أَنَسٍ وَعَائِشَةَ ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِي سَعِيدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ ‏.‏ وَسَأَلْتُ أَبَا زُرْعَةَ عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقُلْتُ لَهُ رِوَايَةُ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ أَبِي نَضْرَةَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ أَصَحُّ أَوْ حَدِيثُ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ قَالَ كِلاَهُمَا صَحِيحٌ ‏.‏ وَرَوَى عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ عَنْ أَبِي نَضْرَةَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ وَعَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ عَنْ أَنَسٍ ‏.‏


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget