بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
3- Hâkim Neye Dayanarak Hüküm Vermeli?
1377- Muâz (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Muâz’ı, Yemen’e kadı (hâkim) olarak gönderdiğinde ona nasıl hüküm vereceksin? Buyurdu. Muâz: Allah’ın kitabındakine göre hüküm veririm Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah’ın kitabında bulamaz isen; Muâz Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetine göre… dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Eğer Allah Rasûlünün sünnetinde de yoksa buyurdu.” Muâz: Kendi görüşümle ictihat ederek bir hüküm bulur ve ona göre hüküm veririm dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah, Rasûlünün elçisini, Allah, Rasûlünün arzusuna uygun hareket etmeye muvaffak kılan Allah’a hamdolsun” buyurdular. (Ebû Dâvûd: Akdıyye: 11)
1378- Muhammed b. Beşşâr (radıyallahü anh), Muhammed b. Cafer, Abdurrahman b. mehdî vasıtasıyla, Şu’be’den, Ebû Avn’dan, Hâris b. Amr’dan, Şu’be oğlu Muğîre kardeşinin oğlundan ve Hımıs halkından bir kimseden ve Muâz’dan bu hadisin bir benzerini bize naklettiler.
Tirmizî: Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Bana göre bu hadisin senedi muttasıl değildir. Ebû Avn es Sekafî’nin ismi Muhammed b. Ubeydullah’tır.
٣ - باب مَا جَاءَ فِي الْقَاضِي كَيْفَ يَقْضِي
١٣٧٧ - حَدَّثَنَا هَنَّادٌ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ أَبِي عَوْنٍ الثَّقَفِيِّ، عَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ رِجَالٍ، مِنْ أَصْحَابِ مُعَاذٍ عَنْ مُعَاذٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَعَثَ مُعَاذًا إِلَى الْيَمَنِ فَقَالَ ( كَيْفَ تَقْضِي ). فَقَالَ أَقْضِي بِمَا فِي كِتَابِ اللَّهِ . قَالَ ( فَإِنْ لَمْ يَكُنْ فِي كِتَابِ اللَّهِ ). قَالَ فَبِسُنَّةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم . قَالَ ( فَإِنْ لَمْ يَكُنْ فِي سُنَّةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ). قَالَ أَجْتَهِدُ رَأْيِي . قَالَ ( الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي وَفَّقَ رَسُولَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ).
١٣٧٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ أَبِي عَوْنٍ، عَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَمْرٍو ابْنُ أَخٍ، لِلْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ عَنْ أُنَاسٍ، مِنْ أَهْلِ حِمْصٍ عَنْ مُعَاذٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ عِنْدِي بِمُتَّصِلٍ . وَأَبُو عَوْنٍ الثَّقَفِيُّ اسْمُهُ مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ .