Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 41- Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh)'in Hayatından Kesitler

4188- Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hastalığı ağırlaşınca tüm insanlar gibi bende Medîne’ye gelmiştim yanına girdim susuyor dili dönmüyordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ellerini üzerime koyup kaldırmaya çalıştı. Kendisinin bana duâ ettiğini anladım. (Müsned: 20760)

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

4189- Mü’minlerin annesi Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Üsamenin elbisesini ele alıp tamir etmeye çalıştı da Hz. Âişe: “Bırak ben yapayım” dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Üsame’yi sev çünkü ben onu seviyorum” buyurdular. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

4190- Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kapısı önünde oturmakta idim. Ali ve Abbâs izin istemek için geldiler ve ey Üsâme Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girmek için bize izin iste… Ben de: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ali ve Abbâs yanına girmek için izin istiyorlar” dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Neden geldiklerini biliyor musun?” diye sordu. Ben de: “Bilmiyorum” dedim. “Ben biliyorum onlara izin ver” buyurdu. İçeri girdiler; “Ey Allah’ın Rasûlü! Aile halkından hangisi sana daha sevimlidir? Sana sormaya geldik” dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)“Muhammed’in kızı Fatıma” buyurdu. Ali ve Abbâs: “Sana tüm akrabalar arasından sana daha sevimli olan kimdir? diye sormaya gelmiştik” dediler. “Ehlimden bana en sevgili olanı; Allah’ın kendisine iyilikte bulunduğu, benim de kendisine iyilikte bulunduğum Üsâme b. Zeyd’tir” buyurdu. Ali ve Abbâs: “Sonra kim?” dediler. “Ali b. ebî Tâlib” buyurdu. Bunun üzerine Abbâs: “Ey Allah’ın Rasûlü! amcanı sonuncuları yaptın” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)“Ali, hicrette seni geçmiştir” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

٤١ - باب مَنَاقِبِ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ رضى اللّه عنه

٤١٨٨ - حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ السَّبَّاقِ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ لَمَّا ثَقُلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم هَبَطْتُ وَهَبَطَ النَّاسُ الْمَدِينَةَ فَدَخَلْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَقَدْ أُصْمِتَ فَلَمْ يَتَكَلَّمْ فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَضَعُ يَدَيْهِ عَلَىَّ وَيَرْفَعُهُمَا فَأَعْرِفُ أَنَّهُ يَدْعُو لِي ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ ‏.‏

٤١٨٩ - حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ، حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى، عَنْ طَلْحَةَ بْنِ يَحْيَى، عَنْ عَائِشَةَ بِنْتِ طَلْحَةَ، عَنْ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ، قَالَتْ أَرَادَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنْ يُنَحِّيَ مُخَاطَ أُسَامَةَ قَالَتْ عَائِشَةُ دَعْنِي دَعْنِي حَتَّى أَكُونَ أَنَا الَّذِي أَفْعَلُ ‏.‏ قَالَ ‏( يَا عَائِشَةُ أَحِبِّيهِ فَإِنِّي أُحِبُّهُ )‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ ‏.‏

٤١٩٠ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ، حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِيهِ، أَخْبَرَنِي أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ، قَالَ كُنْتُ جَالِسًا عِنْدَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذْ جَاءَ عَلِيٌّ وَالْعَبَّاسُ يَسْتَأْذِنَانِ فَقَالاَ يَا أُسَامَةُ اسْتَأْذِنْ لَنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَلِيٌّ وَالْعَبَّاسُ يَسْتَأْذِنَانِ ‏.‏ فَقَالَ ‏( أَتَدْرِي مَا جَاءَ بِهِمَا )‏ قُلْتُ لاَ أَدْرِيَ ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( لَكِنِّي أَدْرِي )‏ فَأَذِنَ لَهُمَا فَدَخَلاَ فَقَالاَ يَا رَسُولَ اللَّهِ جِئْنَاكَ نَسْأَلُكَ أَىُّ أَهْلِكَ أَحَبُّ إِلَيْكَ قَالَ ‏( فَاطِمَةُ بِنْتُ مُحَمَّدٍ )‏ فَقَالاَ مَا جِئْنَاكَ نَسْأَلُكَ عَنْ أَهْلِكَ ‏.‏ قَالَ ‏( أَحَبُّ أَهْلِي إِلَىَّ مَنْ قَدْ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَأَنْعَمْتُ عَلَيْهِ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ )‏ قَالاَ ثُمَّ مَنْ قَالَ ‏( ثُمَّ عَلِيُّ بْنُ أَبِي طَالِبٍ )‏ قَالَ الْعَبَّاسُ يَا رَسُولَ اللَّهِ جَعَلْتَ عَمَّكَ آخِرَهُمْ قَالَ ‏( لأَنَّ عَلِيًّا قَدْ سَبَقَكَ بِالْهِجْرَةِ )‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ ‏.‏ وَكَانَ شُعْبَةُ يُضَعِّفُ عُمَرَ بْنَ أَبِي سَلَمَةَ ‏.‏



H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 40- Zeyd b. Hârise (radıyallahü anh)’nın Hayatından Kesitler

4183- Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Ömer, Üsâme b. Zeyd’in maaşını üç bin beş yüz, oğlu Abdullah’ın maaşını ise üç bin olarak tayin etmişti. Ömer’in oğlu babasına: “Neden Üsâme’yi benden üstün tuttun! Hiçbir savaş meydanına benden önce varmış değildir” dedi. Ömer şöyle karşılık verdi: “Çünkü Üsâme’nin babası Zeyd, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e senden daha sevgili idi yine Üsâme’de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e senden daha sevgili idi. Ben de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sevdiğini benim sevdiğim oğluma tercih ettim.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

4184- Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Hârise’nin oğlu Zeyd’i, Muhammed’in oğlu Zeyd diye çağırırdık. Ahzab sûresi 5. âyet nazil oldu ve bu işi bıraktık.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Fedail: 17)

Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

4185- Zeyd’in kardeşi Cebele b. Hârise (radıyallahü anh)’ın haber verdiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim ve: “Kardeşim Zeyd’i benimle gönder memleketimize götüreyim dedim.” Şöyle buyurdular: “İşte kendisi… şayet seninle gidecek olursa ona engel olmam.” Bunun üzerine Zeyd dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Vallahi sana hiç kimseyi tercih etmem.” Cebele şöyle dedi: “Kardeşimin görüşünü kendi görüşümden daha değerli buldum.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece İbn Rumî’nin Ali b. Müshir’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

4186- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir askerî kuvvet gönderdi ve bunların başına Üsâme b. Zeyd’i komutan tayin etti. Müslümanlar onun komutanlığından pek hoşlanmadılar. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Siz onun komutanlığından hoşlanmıyorsunuz daha önce babasının komutanlığına da dil uzatmıştınız. Allah’a yemin olsun ki komutanlığa gerçekten layık idi ve bana insanların en sevimlilerindendi. Kendisinden sonra bu oğlu da bana insanların en sevimlilerindendir.” (Buhârî, Menakib: 27; Müslim, Fedail: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

4187- Ali b. Hucr, İsmail b. Cafer vasıtasıyla Abdullah b. Dinar’dan ve İbn Ömer’den, Enes’in hadisinin bir benzerini bize aktarmıştır.

٤٠ - باب مَنَاقِبِ زَيْدِ بْنِ حَارِثَةَ رضى اللّه عنه

٤١٨٣ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عُمَرَ، أَنَّهُ فَرَضَ لأُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ فِي ثَلاَثَةِ آلاَفٍ وَخَمْسِمِائَةٍ وَفَرَضَ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ فِي ثَلاَثَةِ آلاَفٍ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ لأَبِيهِ لِمَ فَضَّلْتَ أُسَامَةَ عَلَىَّ فَوَاللَّهِ مَا سَبَقَنِي إِلَى مَشْهَدٍ ‏.‏ قَالَ لأَنَّ زَيْدًا كَانَ أَحَبَّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْ أَبِيكَ وَكَانَ أُسَامَةُ أَحَبَّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ مِنْكَ فَآثَرْتُ حُبَّ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى حُبِّي ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ ‏.‏

٤١٨٤ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ، عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ مَا كُنَّا نَدْعُو زَيْدَ بْنَ حَارِثَةَ إِلاَّ زَيْدَ بْنَ مُحَمَّدٍ حَتَّى نَزَلَتْ ‏:‏ ‏(‏ ادعُوهُمْ لآبَائِهِمْ هُوَ أَقْسَطُ عِنْدَ اللَّهِ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ ‏.‏

٤١٨٥ - حَدَّثَنَا الْجَرَّاحُ بْنُ مَخْلَدٍ الْبَصْرِيُّ، وَغَيْرُ، وَاحِدٍ، قَالُوا حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ الرُّومِيِّ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُسْهِرٍ، عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِي خَالِدٍ، عَنْ أَبِي عَمْرٍو الشَّيْبَانِيِّ، قَالَ أَخْبَرَنِي جَبَلَةُ بْنُ حَارِثَةَ، أَخُو زَيْدٍ قَالَ قَدِمْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ابْعَثْ مَعِي أَخِي زَيْدًا ‏.‏ قَالَ ‏( هُوَ ذَا )‏ قَالَ ‏( فَإِنِ انْطَلَقَ مَعَكَ لَمْ أَمْنَعْهُ )‏ قَالَ زَيْدٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ لاَ أَخْتَارُ عَلَيْكَ أَحَدًا ‏.‏ قَالَ فَرَأَيْتُ رَأْىَ أَخِي أَفْضَلَ مِنْ رَأْيِي ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ الرُّومِيِّ عَنْ عَلِيِّ بْنِ مُسْهِرٍ ‏.‏

٤١٨٦ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ، عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَعَثَ بَعْثًا وَأَمَّرَ عَلَيْهِمْ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ فَطَعَنَ النَّاسُ فِي إِمَارَتِهِ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( إِنْ تَطْعَنُوا فِي إِمَارَتِهِ فَقَدْ كُنْتُمْ تَطْعَنُونَ فِي إِمْرَةِ أَبِيهِ مِنْ قَبْلُ وَايْمُ اللَّهِ إِنْ كَانَ لَخَلِيقًا لِلإِمَارَةِ وَإِنْ كَانَ مِنْ أَحَبِّ النَّاسِ إِلَىَّ وَإِنَّ هَذَا مِنْ أَحَبِّ النَّاسِ إِلَىَّ بَعْدَهُ )‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ ‏.‏

٤١٨٧ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ ‏.‏



H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 39- Huzeyfe b. Yemân’ın Hayatından Kesitler

4182- Huzeyfe (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ashab: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e kendine bir halef (yerine bakacak ve karar verecek biri) tayin etsen” dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Size bir halef tayin etmiş olsam siz de onun emrine karşı gelirseniz azablanırsınız. Ne var ki Huzeyfe size ne anlatırsa onu doğru kabul edip tasdik ediniz. Abdullah b. Mes’ûd ta size ne okutursa onu da okuyunuz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Abdullah dedi ki: İshâk b. Îsa’ya: “Bu hadisin Ebû Vâil’den olduğunu söylüyorlar” dedim. “Hayır” dedi. İnşallah “Zâzân” dandır.

Tirmizî: Bu hadis Şerîk’in rivâyeti olarak hasendir.

٣٩ - باب مَنَاقِبِ حُذَيْفَةَ بْنِ الْيَمَانِ رضى اللّه عنه

٤١٨٢ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عِيسَى، عَنْ شَرِيكٍ، عَنْ أَبِي الْيَقْظَانِ، عَنْ زَاذَانَ، عَنْ حُذَيْفَةَ، قَالَ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوِ اسْتَخْلَفْتَ ‏.‏ قَالَ ‏( إِنِ اسْتَخْلَفْتُ عَلَيْكُمْ فَعَصَيْتُمُوهُ عُذِّبْتُمْ وَلَكِنْ مَا حَدَّثَكُمْ حُذَيْفَةُ فَصَدِّقُوهُ وَمَا أَقْرَأَكُمْ عَبْدُ اللَّهِ فَاقْرَءُوهُ )‏ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَقُلْتُ لإِسْحَاقَ بْنِ عِيسَى يَقُولُونَ هَذَا عَنْ أَبِي وَائِلٍ ‏.‏ قَالَ لاَ عَنْ زَاذَانَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ ‏.‏ قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ وَهُوَ حَدِيثُ شَرِيكٍ ‏.‏



H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget