Cuma İçin Giyinmek
221. Cuma İçin Giyinmek
Bir nüshada bab = cuma günü cuma (namazı) için giyinmek, şeklindedir.
1078- Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den; rivâyet edildiğine göre: Ömer b. el-Hattâb (radıyallahü anh), -caminin kapısında satılanı kast ediyor- ibrişimden bir hülle görüp:
Ya Resûlallah! Şu hülleyi alıp da cuma günleri ve sana elçiler geldiğinde giysen, dedi. Buna karşılık Resûlüllah:
" Bunu sadece âhirette nasibi olmayanlar giyerler" buyurdu. Sonra Hazret-i Peygamber'e o hüllelerden geldi. O da bir tanesini Hazret-i Ömer'e verdi. Ömer:
Ya Resûlallah! Sen Utarid'in hüllesi hakkında, " (onu âhirette nasibi olmayan giyer" şeklindeki) sözlerini söylediğin halde, şimdi bana giydiriyorsun, dedi.
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
" Ben bunu sana giyesin diye vermiyorum" buyurdu. Ömer de o hülleyi Mekke'deki müşrik kardeşine gönderdi.
1079- Sâlim'in naklettiğine göre babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir:
Ömer b. el-Hattâb, çarşıda satılan atlas bir Hülle buldu. Onu alıp Resûlüllah'a getirdi ve:
Bunu satın al, bayram ve gelen elçiler için süslenirsin, (bayramda ve elçi geldiğinde giyersin) dedi.
(Ahmed b. Salih) bundan sonra (önceki) hadiste olanları anlattı. Ancak önceki rivâyet daha tamdır.
1080- Muhammed b. Yahya b. Habbân'dan; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:
" Sizden birine bulabilirse, -veya Buradaki şekk, râvilerden birine aittir. - bulabilirseniz, Cuma günü için iş (günlük) elbiselerinden başka iki elbise temin etmesinde günah yoktur.
(Râvîlerden) Amr dedi ki:
Bana İbn Ebî Habib, Mûsâ b. Sa'd'den naklen o da İbn Habbân’dan, O da İbn Selâm'dan naklen haber verdi ki İbn Selâm, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı bu sözü minberden söylerken işitmiş.
Ebû Dâvûd da şöyle dedi;
Bu hadisi, Vehb b. Cerîr babası vasıtasıyla Yahya b. Eyyûb'den; o, Yezîd b. Ebî Habib'den; Yezid, Mûsâ b. Sa'd'den; O da Yusuf b. Abdillah b. Selâm tarîkiyla Resûlüllah'dan rivâyet etmiştir.
İbn Mace, ikame 83, Muvatta', cuma 17.
٢٢١ - باب اللُّبْسِ لِلْجُمُعَةِ
١٠٧٨ - حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ، رَأَى حُلَّةً سِيَرَاءَ - يَعْنِي تُبَاعُ عِنْدَ بَابِ الْمَسْجِدِ - فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوِ اشْتَرَيْتَ هَذِهِ فَلَبِسْتَهَا يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَلِلْوَفْدِ إِذَا قَدِمُوا عَلَيْكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّمَا يَلْبَسُ هَذِهِ مَنْ لاَ خَلاَقَ لَهُ فِي الآخِرَةِ ) . ثُمَّ جَاءَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْهَا حُلَلٌ فَأَعْطَى عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ مِنْهَا حُلَّةً فَقَالَ عُمَرُ كَسَوْتَنِيهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَقَدْ قُلْتَ فِي حُلَّةِ عُطَارِدَ مَا قُلْتَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنِّي لَمْ أَكْسُكَهَا لِتَلْبَسَهَا ) . فَكَسَاهَا عُمَرُ أَخًا لَهُ مُشْرِكًا بِمَكَّةَ .
١٠٧٩ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، أَخْبَرَنِي يُونُسُ، وَعَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ وَجَدَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ حُلَّةَ إِسْتَبْرَقٍ تُبَاعُ بِالسُّوقِ فَأَخَذَهَا فَأَتَى بِهَا رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ابْتَعْ هَذِهِ تَجَمَّلْ بِهَا لِلْعِيدِ وَلِلْوَفْدِ . ثُمَّ سَاقَ الْحَدِيثَ وَالأَوَّلُ أَتَمُّ .
١٠٨٠ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، أَخْبَرَنِي يُونُسُ، وَعَمْرٌو، أَنَّ يَحْيَى بْنَ سَعِيدٍ الأَنْصَارِيَّ، حَدَّثَهُ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ حَدَّثَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( مَا عَلَى أَحَدِكُمْ إِنْ وَجَدَ ) . أَوْ ( مَا عَلَى أَحَدِكُمْ إِنْ وَجَدْتُمْ أَنْ يَتَّخِذَ ثَوْبَيْنِ لِيَوْمِ الْجُمُعَةِ سِوَى ثَوْبَىْ مَهْنَتِهِ ) . قَالَ عَمْرٌو وَأَخْبَرَنِي ابْنُ أَبِي حَبِيبٍ عَنْ مُوسَى بْنِ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ حَبَّانَ عَنِ ابْنِ سَلاَمٍ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ ذَلِكَ عَلَى الْمِنْبَرِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ عَنْ مُوسَى بْنِ سَعْدٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم .