Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 230. Ayakta Hutbe Okumak

1095- Câbir b. Semure (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ayakta hutbe irâd eder, sonra oturur, sonra kalkıp yine ayakta hitab ederdi. (Câbir dedi ki:) " Kim sana Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in oturarak, hutbe irad ettiğini söylerse, yalan söylemiştir. Vallahi ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte iki bin (vakit)den fazla namaz kıldım.

Müslim, cuma 33, 35, 36; Nesâî, cuma 34, 35; Ahmed b. Hanbel, III, 31;,V, 87, 91, 92, 97, 101, 107, 108; Beyhakî, es-Sıinenu'l-kubrâ, III, 197.

1096- Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den nakledilmiştir ki:

(Cuma günü) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in iki hutbesi vardı. Bu hutbeler arasında oturur, hutbelerde de Kur'an okur ve cemaate nasihat ederdi.

Buhârî, cuma (benzeri) 30; Nesâî, cuma 34; İbn Mâce, ikâme 85.

1097- Ebû Avâne, Sımak b. Harb'den; Câbir b. Semure'nin şöyle dediğini rivâyet etmiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i ayakta hutbe irad ederken gördüm. Sonra birazcık oturur, hiç konuşmazdı.

(Bundan sonra) Ebû Avâne, (Câbir'in rivâyeti olan bundan önceki) hadisi zikretti.

Nesâî, cum'a 34; Ahmed b. Hanbel, V, 90, 93, 97, 100.

٢٣٠ - باب الْخُطْبَةِ قَائِمًا

١٠٩٥ - حَدَّثَنَا النُّفَيْلِيُّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ، عَنْ سِمَاكٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَجْلِسُ ثُمَّ يَقُومُ فَيَخْطُبُ قَائِمًا فَمَنْ حَدَّثَكَ أَنَّهُ كَانَ يَخْطُبُ جَالِسًا فَقَدْ كَذَبَ فَقَالَ فَقَدْ وَاللَّهِ صَلَّيْتُ مَعَهُ أَكْثَرَ مِنْ أَلْفَىْ صَلاَةٍ .

١٠٩٦ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى، وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، - الْمَعْنَى - عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، حَدَّثَنَا سِمَاكٌ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ كَانَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم خُطْبَتَانِ كَانَ يَجْلِسُ بَيْنَهُمَا يَقْرَأُ الْقُرْآنَ وَيُذَكِّرُ النَّاسَ .

١٠٩٧ - حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ، حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ رَأَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَقْعُدُ قَعْدَةً لاَ يَتَكَلَّمُ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 229. (İmamın) Minbere Çıktığı Zaman Oturması

1094- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den nakledilmiştir ki:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (cumada) iki hutbe okurdu. Minbere çıktığı zaman: -zannediyorum müezzin Bu söz Nâfi'ye aittir. İbn Ömer " bitirinceye kadar" fiilinin failini açıklamamış, talebesi Nâfi de o gizli failin müezzin olabileceğini söylemiş. (ezanı) bitirinceye kadar oturur, sonra kalkıp hitâb eder, sonra yine oturur ve hiç konuşmaz, bilâhere kalkıp tekrar hitâbederdi."

Buhârî, cum'a 30; Müslim, cum'a 34; Tirmizî, cum'a II; Nesaî, cum'a 33, İbn Mâce,

٢٢٩ - باب الْجُلُوسِ إِذَا صَعِدَ الْمِنْبَرَ

١٠٩٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ، - يَعْنِي ابْنَ عَطَاءٍ - عَنِ الْعُمَرِيِّ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ خُطْبَتَيْنِ كَانَ يَجْلِسُ إِذَا صَعِدَ الْمِنْبَرَ حَتَّى يَفْرُغَ - أُرَاهُ قَالَ الْمُؤَذِّنُ - ثُمَّ يَقُومُ فَيَخْطُبُ ثُمَّ يَجْلِسُ فَلاَ يَتَكَلَّمُ ثُمَّ يَقُومُ فَيَخْطُبُ .



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 228. İmamın Hutbe Esnasında Bir Başkası İle Konuşması

1093- Câbir (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Cuma günü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minbere oturunca (cemaate):

" Oturunuz" buyurdu. 

İbn Mes'ud bunu duyunca mescidin kapısına oturuverdi. Resûlüllah onu görüp:

" Ey Abdullah b. Mes'ûd (buraya) gel" buyurdu.

Beyhakî, es-Sünenül-kübrâ, III, 218; Hâkim, el-Müstedrek, I, 286.

Ebû Dâvûd buyurdu ki: Bu hadis mürsel olarak bilinir. Çünkü insanlar bunu sadece Ata kanalıyle (Câbir'i zikretmeden) Resûlüllah'dan rivâyet etmişlerdir. (Mahled ise, onlara muhalefet etmiş ve mevsûl olarak rivâyet etmiştir). Mahled de (rivâyeti, tetkik edilmek üzere kabul ve kaydedilen) bir râvî (şeyh)dir.

٢٢٨ - باب الإِمَامِ يُكَلِّمُ الرَّجُلَ فِي خُطْبَتِهِ

١٠٩٣ - حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ كَعْبٍ الأَنْطَاكِيُّ، حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ يَزِيدَ، حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ، عَنْ عَطَاءٍ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ لَمَّا اسْتَوَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَوْمَ الْجُمُعَةِ قَالَ ‏(‏ اجْلِسُوا ‏) . فَسَمِعَ ذَلِكَ ابْنُ مَسْعُودٍ فَجَلَسَ عَلَى بَابِ الْمَسْجِدِ فَرَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏(‏ تَعَالَ يَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مَسْعُودٍ ‏) . قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا يُعْرَفُ مُرْسَلاً إِنَّمَا رَوَاهُ النَّاسُ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَمَخْلَدٌ هُوَ شَيْخٌ ‏



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget